Gayrimenkuller üzerinde Devletimizin, mal sahiplerinin ve kiracıların yıllarca çareler aradığı fakat hiçbir kesiminde memnun olmadığı sıkıntılar sürüp gitmektedir. Kiraya verenlerin depozite ve keyfi uygulamaları, gerçek beyanda bulunmadığı, kiracıların şartlara uymama gibi keyfiyetleri ve devletin bu hususta yeterli vergi alamadığı gerçekleri de ortadadır. Her iki tarafı bihuzur eden tatsız olaylar ve cezai müeyyideler de sürüp gitmektedir.
Devletin giderlerini ve yatırımlarını karşılamak için her yıl yeni kaynaklar aranmakta ve vergi gelirlerini artırmak için ek tamimler, yasalar çıkarılmaktadır. Ama nedense kayıt dışı kalan kira gelirleri için kesin bir çözümler getirilmiyor. Bu hususta hem devlet, hem kiracı hem de mal sahibi kârlı ve memnun kalacak şekilde acilen yeni düzenlemeler getirmeliyiz.
En önemlisi devletin yıllarca ulaşamadığı ücralarda kalmış veya gizlenmiş yüksek oranlardaki kaçak kira gelirlerini kazanabilmesi amacıyla yeni düzenlenmelere ihtiyaç vardır. Düzenli ve sistemli bir şekilde bankaların aracılığına ihtiyaç vardır. Kira sözleşmelerinde, kişiler ve noter aracılığı ile değilde bankalar aracılığıyla yapılmalıdır.
Şöyle bir sistem oluşturabiliriz; Yıllık kira limitleri ortadan kaldırılmalı ve resmi kira sözleşmelerinde kesinlikle bir ön şart olarak, istenilen bilgi ve şartların dışında banka şube ismi ve hesap numarası belirtilerek mal sahibi adına yeni bir hesap açılmalıdır. Aksi halde kiracının ve mal sahibinin hiçbir şekilde söz hakları olmamalıdır. Dolayısıyla sınırsız sayıdaki gayrimenkul vergileri ödenmeyen kiralık yerler ortaya çıkacaktır.
Kira gelirlerinin banka aracılığı ile ve her ay tahsilâtı esnasında kişinin kira gelirlerinin toplamı, bankalara verilecek otomatik talimatla gayrimenkul kira geliri nispetinde bütçeye aktarılmalıdır. Zira gayrimenkul kira gelirlerinin vergi oranı ne kadar düşük olsa da devlet yine de kârlı çıkacaktır. Böylelikle mal sahipleri de beyanname verme, unutma gibi sorunları ortadan kalkacağı gibi vergi ödeme, ceza ödeme gibi sorunları da ortaya çıkmayacaktır. Ayrıca mal sahipleri de kiracıların ödemediği aylar temel alınarak tahliye işlemleri daha hızlı ve basite indirgenecek, karşılıklı mağduriyetler, nizalar olmayacaktır. Böylelikle mahkemelerin, icra dairelerinin yükleri en asgariye inecektir. Vergi toplayan devlet olacağı için, muhatapta kişiler değil sadece devlet ve bankalar olacaktır.
Sonuç olarak; beyanname verme olmayacaktır, gecikme cezası ödeme korkusu olamayacaktır, vergi kaçırma gibi bir problem olmayacak, mal sahiplerine ait vergileri aylık olarak tahsil edileceğinden ödeme sıkıntısı yaşanmayacaktır. Vergi oranı ne kadar düşürülürse düşürülsün bu günkü gelirinin çok daha üzerinde gelir sağlanacaktır. Çünkü alınacak meblağ aylar bazında alındığından ödeme ve unutma gibi sıkıntıları da ortadan kalkacaktır.
Bu uygulamalardan hem devlet hem mal sahibi hem de kiracılar memnun kalacaklardır. Devletimiz bir an önce bu yüksek oranda ki kayıt dışı kalmış gelirlerine kavuşmalıdır.