Dünya üzerinde kalan son avcı-toplayıcı kabilelerden olan Hanza Kabilesi, yüzyıllar içerisinde Dünya’da yaşanan değişim-dönüşümlere ve modern yaşamın hakimiyetine rağmen; yaşam tarzı ve yedikleri yemekler ile binlerce yıl önceki atalarından öğrendikleri gelenekleri değiştirmeden yaşıyorlar.
Teknolojinin hiçbir nimetinin girmediği topraklarda “çalışmak” ve “mesai” kavramı olmaksızın hayatlarını sürdürüyorlar.
Eyasi Gölü’nün çevresindeki mağaralarda kalan kabilenin ilk insanların ortaya çıktığı düşünülen coğrafi bölgede yaşadığı da iddialar arasında.
Yapılan bir araştırmaya göre kabile halkı Kaba Taş Devri, Yontma Taş Devri veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ olarak tanımlanan çağdan kalma bir bağırsak mikrobiyomuna sahip.
Araştırmacılar, bu farklı mikrobiyomun bağırsak florasını karşılaştırdıklarını ve modern yaşam tarzının böyle bir bakteri ekosistemini kaldırmaya yeterli olmayacağını aktarıyor.
Mevsimsel olarak yemek yiyen halk, kurak mevsimde daha fazla et ve yağışlı mevsimde ağırlıklı olarak bitki bazlı, yüksek lifli besinler tüketiyorlar.
Bal yemeyi de çok seven Hanza’lar, balın kremsi yapısının hazzını sadece arıyla birlikte yedikleri zaman aldıklarını söylüyorlar.