Karakelle mesajında şu ifadelere yer verdi; “Güzel Anadolumuzun cennet Köşesi Başbağlar Köyümüze, gözü dönmüş canilerce yapılan menfur saldırının üzerinden tam 30 yıl geçti.
Başbağlara sinsice gelen teröristler 28 köylünün üzerine 558 mermi sıkmış biri kadın beş masumda alevlerin arasında can vermişti.
Geçen yıllara rağmen acılar tazedir. Yüreklerdeki sızı dinmemiştir. Yaptıkları katliamlarla Adil Hocayı susturanlar, camiyi ve okulu yakan gözü dönmüş caniler, Başbağlarımızda ezanın susmadığını, Ay Yıldızlı Bayrağın inmediğini, ilelebette inmeyeceğini elbette görmüşlerdir.
Zira dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir fikir ve ideal, terörle, şiddetle, sonuca ulaşamamıştır.
33 kişinin şahadeti ile sonuçlanan bu katliamda şehitlerimizin kanları PKK’nın, meclisteki uzantılarının ve onun destekçileri ile emperyalist ülkelerin ellerindedir.
Teröre verdiğimiz en sağduyulu cevap, nereden gelirse gelsin, ne adına olursa olsun, hangi ideolojik mülahazaya dayanılırsa dayandırılsın, terör karşısında birlik ve dayanışmamızı güçlendirmek, şiddete asla pirim vermeyeceğimizi göstermektedir.
Başbağlar katliamı, Sivas Olayları, Maraş Olayları ve 15 Temmuz’da yaşadığımız hain darbe girişimi gibi yakın tarihimizin acı sayfaları insanın yaşama hakkına yapılmış, büyük ve acımasız saldırılardır. Bütün bunları ülke ve millet bütünlüğüne, dirlik ve düzenine yapılan saldırılar olarak görmek ve birbirinden ayırt etmemek gereklidir.
Bu nedenle Terör nereden gelirse gelsin, kime hangi yöreye saldırırsa saldırsın, insanlığın düşmanı olması nedeniyle, şiddetle kınıyor ve telin ediyorum.
30 yıl önce ebediyete uğurladığımız katliamın hedefinde ki Başbağlar’da ki 33 canımız yitip giderken geride kalanlar yaşayan ölüye dönmüş, toprağa şehitleri ile birlikte yüreklerini de gömmüşlerdi.
Şehitlerimizin yakınları başta olmak üzere terör kurbanı şehitlerimiz ile milli irade için Hakka yürüyen tüm şehitlerimize rahmetler dilerken, tüm hemşehrilerimize ve yüce milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum.”