Öncelikle rafting sporunun başkenti Erzincan desek yeri abartmam değil mi. Gerçekten de rafting sporu Erzincan’a mahsus sanki, önce rafting sporu nedir bahsetmek gerekir.
Rafting, "raft" adı verilen botlarla, akış hızı yüksek nehirler üzerinde yapılan bir spor. Rafting'de asıl olan içinde bulunduğunuz botu devrilmeden; kürekle yönlendirerek kayalar ve engeller arasından geçirmektir. Rafting, 6 ile 8 kişilik takımlar halinde yapılıyor ve başarılı olabilmek için gerçekten bir "takım" olabilmek gerekiyor. Raftı devirmeden macerayı bitirmek için bütün takımın birbiriyle ahenkli kürek sallaması gerekiyor.
Raftingin türlü zorluk dereceleri var elbette. Bu zorluk derecelerini nehrin akış hızı, kayaların çokluğu gibi etkenler belirliyor. Akarsu, yatağı içinden geçerken çeşitli doğal engelleri geçmek zorundadır. Suyun yolunu kesen bu engeller genel akışın hızını ve yönünü etkiler, suda türbülanslar, dalgalar ve akışta ani süratlenmeler oluşturur. Akarsu sporlarında, bu tür beyaz ve köpüklü görüntüler sergileyen bölgelere "Rapid" (Şarlak) adı veriliyor. 
Hızlı akan nehirlerde kontrolü sağlamak zor olduğu için, nehirler akış hızlarına göre, yani zorluk derecelerine göre numaralandırılıyor.
Derece 1: Çok basit akıntıya sahiptir. Küçük kolay geçişler için uygundur.
Derece 2: Akıntı azdır; düzenli bir akışa sahiptir. Küçük kayalar ve dalgalar vardır, ancak hiçbir tehlikesi olmayan, basit geçişler için elverişlidir.
Derece 3: Orta zorluktadır. Bu sınıfta boyu bir metreyi bulan dalgalanmalar oluşabilir. Görüş mesafesi sınırlıdır. 
Derece 4: Çok zor ve büyük rapidler vardır. Düşüşlerin başlangıcını ve bitişini kestirmek güçtür. Hırçın geçişler ve zorlu engellerle dolu bir sınıftır. 
Derece 5: Aşırı zor, yüksek debi ve akıntı, tehlikeli kayalar, dik yamaçlar, arka arkaya gelen düşüşler, ilerlemede sınırlı geçişler vardır. Amatör raftingciler için önerilmeyen parkurdur. 
Derece 6: Nehrin metrelerce yukarıdan dökülür; sık engellerle doludur. Geçişi uzman raftginciler için bile zor ya da imkansız olan sınıftır.
Herkes Rafting Yapabilir mi?
Rafting, herhangi bir beceri ve fiziksel kondisyon gerektirmediğinden dileyen herkes bu sporu yapabilir. İlk iki derece için yüzme bilmek bile gerekmeyebilir ancak hakiki, adrenalin isteyen bir rafting yapabilmek için iyi yüzmek bilmek gerekli. Bir de sizi yönlendirecek ve bilgilendirecek bir rehber... Yani rafting yapabilmeniz için bir kursa gitmenize gerek yok. Bütün güvenlik önlemleri, 45 dakika süren kısa bir eğitimle size de öğretiliyor ve gerekli malzemeler sizin için temin ediliyor. Giyinip kuşandıktan sonra, tecrübenize göre bir bota yerleştirilip suya bırakılıyorsunuz. Botunuzda yer alan rehber ve yardımcısı sürekli olarak telkinde bulunuyor ve herhangi bir zorlukla karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini konusunda yardımcı oluyor. 
Başlangıçta her nehirde rafting yapma şansına sahip değilsiniz, çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi nehirlerin zorluk dereceleri bulunuyor. Örneğin dünyanın en sert akan ikinci nehri olan Çoruh Nehri'nde rafting yapmak, ancak tecrübeliler için mümkün olabiliyor. Ancak akıntının azaldığı bölümlerde yeni başlayanlar için uygun koşullar bulunabilir. 
Yeni başlayanlar için ülkemizdeki en ideal yer Köprülü Kanyon olarak gösteriliyor. Köprülü Kanyon'da, doğal yapının güzelliği yaptığınız spora daha da büyük keyif katıyor. Tek sorun ise başlangıçta da yazdığımız gibi, grupla takım halinde, doğru kürek çekebilmek. Aksi halde botun dengesi bozularak devrilebiliyor. 
Rafting için gerekli malzemeleriniz olduğu ve gerekli güvenlik önlemleri alındığı sürece rafting tehlikeli bir spor değil. Yani, can yeleği, kask, ayakkabı, rescue rop (kurtarma ipi) ve flip rop (devrilen botu çevirmek için kullanılan ip) rafting yapabilmek için mutlaka olması gereken malzemeler. 
Nerede Rafting Yapılabilir? 
Türkiye her bölgesinde rafting için elverişli nehirler barındırıyor. Özellikle Çoruh Nehri, Manavgat Çayı, Melen, Köprüçay, Dim Çayı, Alara Çayı ve Dalaman Çayı bunların en çok bilinenleri. Son birkaç yıldır rafting için elverişli hale getirilen bu nehirlerde dört mevsim rafting yapabilmek mümkün. Bu özelliğiyle pek çok yabancı turist ve profesyonel yalnızca rafting için buraya geliyorlar. 
Türkiye'de rafting ‘in tanınmasıyla birlikte bir "Kano ve Rafting Federasyonu" da kuruldu. Bunun yanı sıra hafta içi, hafta sonu, günübirlik ya da konaklamalı rafting turları düzenleyen turizm şirketleri kuruldu. Bu kuruluşlar uzman rehberler eşliğinde rafting turları düzenliyorlar. Her türlü malzeme ve rehber onlar tarafından sağlanıyor.
Rafting, Erzincan'da 1994 yılından itibaren Karasu ( Fırat) Nehrinde yapılmaktadır. Sansa Deresi mevkiinde 3. 4. 5 dereceli sayısız rapidleri ile adrenalinin zirvesinde, Kemah Acemoğlu soğuksular mevkiinde müthiş görselliği olan kanyonlar ve 1. 2. 3. dereceli raipdleri ile mutlaka görülmesi ve yaşanması gereken yerler...
15 Mayıs 1999 yılında Turizm Bakanı’nın da katıldığı yaklaşık 100 kişilik bir sporcu grubunun katıldığı Erzincan 2000 Rafting Festivali yapılmıştır. Özellikle Mayıs ayında 6'lık ve 5'lik rapitler oldukça fazladır. Yollar üstü Mutu arasındaki parkurun uzunluğu 40 km yi bulur. Mayıs ayından sonra suların azalmasıyla Sansa - Bağlar mevkinden (Erzincan - Erzurum Kara- yolu 55 km) Mutu'ya kadar 26 km'lik bir parkur vardır. Bir tane 5'lik, 3 tane 4'lük, 5 tane 3'lük, 1 tane 2'lik rapit oluşur. Parkurun diğer bir özelliği Erzincan-Erzurum kara ve demir yolunu takip etmesidir. Bu özellik dünyanın hiçbir yerinde yoktur
.