1- 30 Eylül Dünya Alzheimer Ayı dolayısıyla uzmanlar ülkemizde oldokça sık görülen Alzheimer hastalığına dair bilgilendirmelerde bulunuyor. yaşlı nüfusun oldukça fazla olması bu oranı yüksek seviyelere taşıyor. Peki Alzheimer hastalığının nedenleri neler, bu hastalıktan korunmak mümkün mü, risk faktörleri neler sizlerle paylaşıyoruz.
Uzmanların yaptıkları bilgilendirmelerden derlediğimiz içeriğimizde öncelikle Alzheimer hastalığının tanımıyla başlayalım;
Alzheimer hastalığı, genellikle unutkanlıkla başlayan ve zamanla bilişsel yeteneklerdeki ciddi kayıplara yol açan nörodejeneratif bir rahatsızlıktır. Bu hastalık, insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen ve genellikle ilerleyici bir seyir gösteren bir tür demans olarak sınıflandırılır. Alzheimer, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir halk sağlığı sorunudur.
Alzheimer’ın Nedenleri:
Alzheimer hastalığının kesin nedeni tam olarak anlaşılamamış olsa da, araştırmalar birtakım risk faktörlerini ve olası etkenleri belirlemiştir:
1. Genetik Faktörler: Aile geçmişi Alzheimer riskini artırabilir. Özellikle APOE geninin belirli varyantları, Alzheimer riskini artırabilir.
2. Yaş: Yaş, Alzheimer riskini artıran bir faktördür. Yaş ilerledikçe, bu hastalığa yakalanma riski artar.
3. Kardiyovasküler Sorunlar: Yüksek tansiyon, obezite ve diyabet gibi kardiyovasküler sorunlar, Alzheimer riskini artırabilir.
4. Bağışıklık Sistemi Sorunları: Vücudu enfeksiyonlara ve inflamasyona karşı savunan bağışıklık sistemi, Alzheimer gelişimi ile ilişkilendirilmiştir.
5. Beyin Hasarı: Kafa travmaları veya tekrarlayan beyin hasarları Alzheimer riskini artırabilir.
6. Çevresel Faktörler: Sigara içmek, yetersiz uyku, yetersiz beslenme gibi çevresel faktörler de Alzheimer riskini artırabilir.
Tembellik Alzheimer’i Tetikliyor mu?
Hareketsiz yaşam ve fastfood tarzı beslenme Alzheimer Hastalığının en büyük nedenlerinden biri. Dünya’da yaklaşık 30 milyon kişi Alzheimer tanısı almış durumda, bu sayının 2050’li yıllarda yaklaşık 160 milyon kişiye ulaşacağı ön görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji uzmanları “Hareketli bir yaşam yoksa veya düzenli egzersiz yapılmıyorsa beyin kan akışı azalıyor ve bu da Alzheimer hastalığının oluşması açısından risk oluşturuyor” dedi.
“Beyin Kan Akımının Azalması Kilo İle Bağlantılı”
Alzheimer hastalığının son yıllardaki en önemli risk faktörlerinden birinin beyin kan akımının azalması olduğunu belirten uzmanımız şunları söyledi:
“Beyin kan akımının azalması kilo ile bağlantılıdır. Yani bir insanın vücut kitle endeksi ne kadar yüksekse beyindeki kan akışı o kadar yavaşlar. Hareketli bir yaşam yoksa veya düzenli egzersiz yapılmıyorsa beyin kan akışı azalıyor ve bu da Alzheimer hastalığının oluşması açısından risk faktörü oluşturuyor. Bir diğer neden ise beslenme. İşlenmiş karbonhidrat ve hayvansal yağ ağırlıklı ve protein, vitamin dengesine özen gösterilmeyen düzensiz beslenme de Alzheimer hastalığı açısında önde gelen risk faktörü arasında. Bu yüzden iyi beslenmeye ve fiziksel aktiviteye emek harcamak istemeyen, hareketsiz ve kilolu kişilerde Alzheimer hastalığı görülme ihtimali yüksek.”
“Alzheimer’ı Önlemek İçin Elimizde Herhangi Bir İlaç Yok”
Alzheimer hastalığı için kullanılan ilaçların tamamının sadece süreci yavaşlattığını aktaran uzmanımız “Akdeniz tipi beslenen ve hareketli kişilerde Alzheimer hastalığı riski oldukça azalıyor. Şu an elimizde Alzheimer’ı durduracak veya iyileştirecek herhangi bir ilacın olmaması hastalıktan korunmanın önemini daha da net ortaya koyuyor. Elimizdeki ilaçların tamamı hastalık başladığında süreci yavaşlatmaya yönelik. Bu nedenle çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmek ve egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmek son derece önem taşıyor. Hatta çalışmalar göstermiş ki, Alzheimer hastalığı tanısı aldıktan sonra bile düzenli egzersiz ve iyi beslenme Alzheimer hastalığının gidişatını yavaşlatabiliyor ve ilaçların yapamadığı düzelmeyi sağlayabiliyor. Bu kriterler genetik risk olsun ya da olmasın herkesi kapsıyor. Alzheimer hastalığına iyi gelecek bitki, tohum veya kök aramaktansa iyi beslenme ve hareket etme çok daha kesin sonuçlar vermekte” diye konuştu.
Yaş En Önemli Risk Faktörü
Beslenme ve fiziksel aktivitenin yanı sıra Alzheimer hastalığının en önemli risk faktörünün yaş olduğunun altını çizen uzmanımız bu konuyla ilgili de bazı yanlış algıların olduğunu belirterek şunları anlattı:
“Net bir şekilde Alzheimer yaşlanma ile alakalı bir hastalıktır. Gençlerde bu hastalığın ortaya çıkması için yeterli yaşlanma olmadığından Alzheimer hastalığı da söz konusu değildir. 25- 30 yaş aralığında bana korku ile başvuran hastalarımız var. Ancak bu yaşlarda Alzheimer tanısı almanın zaten mümkün olmadığının bilinmesi gerekir. Özellikle ailesinde Alzheimer hastalığı olan genç bireyler ‘ben de Alzheimer olacak mıyım’ diye nörologlara başvuruyor. Bunu söylemenin olanağı yok. Ancak, ailede birden çok Alzheimer tanısı almış kişinin olması ya da ailede 50 yaşından önce tanı almış hastaların olması durumunda genetik risk artıyor diyebiliriz ama kesinlikten söz edemeyiz.”
Alzheimer'dan korunma yolları ve risk faktörleri
1. Okuyun, düşünün, hayal edin
Merak ve öğrenme isteğinizi canlı tutun. Kitap okumak, bulmaca çözmek, hobi edinmek, düzenli sosyal aktivitelerde bulunmak, yeni insanlarla tanışmak, yeni bir dil öğrenmeye çalışmak beyin fonksiyonlarının canlı tutulmasını sağlar. Bol bol araştırın, ‘düşünün’ ve hayal kurmayı ihmal etmeyin.
2. Sporsuz tek bir gün bile geçirmeyin
Yapılan çalışmalar; her gün düzenli egzersiz yapmanın beyne iyi geldiğini, beyninizde yeni sinirsel bağlantılar oluşturduğunu, yeni beyin hücrelerinin üretilmesini sağladığını, düşünme becerisini artırdığını ve hastalığın başlama zamanını geciktirdiğini hatta önlediğini ortaya koyuyor. Ayrıca yapılan egzersizler, risk oluşturan kötü kolesterol ve diyabet gibi hastalıkları da kontrol altına almaya yarar. Bu nedenle gün içerisinde mutlaka hareket edin, her gün en az 45 dakika düzenli ve tempolu yürüyüşe çok özen gösterin. Spor yapmadan günü bitirmeyin.
3. Paketli gıdalara veda edin
Günlük hayatın koşuşturmacasında sağlıklı beslenme alışkanlığı lüks haline geldi. Zaman kısıtlamasından dolayı hazır yemekler yenir, metabolizma bozulur. Varsa fast-food alışkanlığınızdan vazgeçin; yağlı, tuzlu, kızarmış ve hazır yiyeceklerden uzak durun. Çünkü bu tür beslenme alışkanlıkları kalp damarlarına olduğu gibi beyin damarlarına zarar verir ve hastalığın gelişme riskini artırır. Kalp-damar dostu besinlerden oluşan; zeytinyağı, balık, meyve ve sebze ağırlıklı, kuru baklagilleri de içeren besinler ise hastalığa karşı koruma sağlar.
4. Siyah çikolata gerilemeyi geciktirebilir
Siyah çikolatanın içerisinde bulunan ve antioksidan özelliği olan resveratrol, bilişsel gerilemeyi geciktirir. Yapılan çalışmalar da aşırıya kaçmamak kaydıyla günde bir-iki parça bitter çikolata tüketmenin zihinsel gerilemeyi azalttığını gösteriyor.
5. İş, trafik ve mali kaygılar beyin hücrelerini tahrip eder
Vücudunuz gerilim (stres) altındayken kortikosteoritler adı verilen ve bir bunalım durumunda sizi koruyan hormonlar üretir. İş sorunları, trafik ve parasal kaygılar gibi günlük olayların tetiklediği sürekli gerilim hali tehlikeli olabilir. Bu, zaman içinde beyin hücrelerini tahrip eder ve yeni hücre oluşumunu bastırır. Bu sebeple stresle başa çıkabilmeye çalışın, strese teslim olmayın.
6. Fazla kilo Alzheimer’ı çağırır
Yapılan araştırmalar sonucunda vücut ağırlığının Alzheimer riski ile doğru orantılı olduğuna işaret ediyor. Fazla kilolular daha çok risk altında bulunur. Bu nedenle vücut kitle indeksine göre aşırı kiloya sahipseniz mutlaka tedavi olun ve ideal vücut kilonuza kavuşmaya çalışın. Fazla kilolardan kurtulmak beyin sağlığı için de çok büyük önem taşır.
7. Gece lambası kullanmayın
Kaliteli bir uykunun hafızayı güçlendirmede önemli bir rolü var. 6-8 saat arası düzenli uyku belleği korumada fayda sağlar. Bölünmüş ya da gece lambasıyla, karanlık olmayan bir ortamda, yetersiz uyku ise Alzheimer ile bağlantılı olduğu bilinen ‘amyloid plak’ oluşumunu artırır ve beyin sağlığını korumada önemli katkı sağlar.
8. Alkol ve sigara beyni küçültür
Yapılan araştırmalar aşırı alkol ve sigara kullanımının, yaşamın ileri dönemlerinde Alzheimer riski oluşturduğunu gösteriyor. Alkol ve sigara tüketimi beynin küçülmesine, özellikle de hafıza ile ilgili olan ‘hipokampüs’ bölümünün küçülmesine neden olur.
9. Diyabet Alzheimer’a zemin hazırlar
Alzheimer’da kardiyovasküler hastalıklar ve beyin damar hastalıkları gibi diyabet, hipotiroidi ve hipertansiyon hastalıklarının da risk faktörleri oluşturduğu görülür. Bu nedenle tüm bu risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve tedavinin takip edilmesi gerekir.
10. B12 ve folik asidin eksikliğine dikkat!
Vitamin ve minerallerle ilgili yapılan çalışmalarda unutkanlık üzerine vitaminlerin etkisi hakkında tutarlı ispat bulunmamış olup, sadece folik asit ve B12 vitamin eksikliği ile bilişsel fonksiyonlarda azalma arasında anlamlı ilişki bulunuyor. Bu nedenle hekim önerisi ile gerekirse B12 ve folik asit takviyesi almak faydalıdır.
Alzheimer’dan Korunmak İçin Nasıl Beslenmeliyiz?
Aşırı doymuş yağ tüketimi Alzheimer hastalığının ilerlemesini tetikler.
Doymuş yağlar en çok sakatat, et ve işlenmiş et ürünleri, süt ürünleri, tereyağı ve kümes hayvanların derisinde bulunur. Etlerin görünür yağını, kümes hayvanlarının derisini yemeyin. Süt ve yoğurdun normal olanlarını tüketin, tereyağı ve kaymağı minimum tüketin. Trans yağlar kraker, cips, patates kızartması, hazır kurabiye ve kekler, bisküvi, çikolata gibi hazır gıdalarda bulunur. Özellikle trans yağ içeren bu tarz gıdalardan olabildiğince uzak durun. Özellikle kalp ve beyin sağlığı için oldukça önemli olan omega-3 yağlarını beslenmenizden eksik etmeyin. Omega-3 beyinin düzgün bir şekilde çalışması ve yapısının korunması için hayat boyu gereklidir.
Yapılan çalışmalar omega-3 yağlarının Alzheimer’a karşı koruyucu etkinlikte olduğunu gösteriyor.
En iyi omega3 kaynakları balık, deniz mahsulleri, yeşil yapraklı sebzelerden en çok semizotu, ceviz, fındık, badem, fıstık… gibi yağlı kuruyemişlerdir. Haftada en az 2 kez balık tüketin ve her gün 1- 2 yemek kaşığı dolusu yağlı kuruyemiş tüketmeye özen gösterin. Semizotu ve yeşil yapraklı salatalar öğünlerinizde mutlaka olsun.
B12 vitamini sağlıklı sinir hücreleri ve beyin için gereklidir.
B12 vitamininiz eksik çıkarsa et ve et ürünleri, balık, deniz mahsulleri, peynir, yumurta, süt, yoğurt tüketiminize özen gösterin. İhtiyaç durumunda doktor kontrolünde B12 vitamini iğnesi kullanın.
Her gün C vitamini Tüketin
Mandalina, portakal, turunçgiller, kivi, kuşburnu, çilek, biber, maydanoz gibi önemli C vitamini kaynaklarından her gün tüketin. Havuç, kayısı, balkabağı, ıspanak, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeleri de her tüketmeyi ihmal etmeyin.
Kaynak; www.acibadem.com.tr - https://yeditepehastaneleri.com/ - https://asyahastanesi.com/ - /www.nildiyet.com