YAŞAM

Ahilik kültürü bu sokakta yaşatılıyor

Sivas'ta tamamı kadın esnaftan oluşan Hüma Hatun Sokağı'nda ahilik kültürü yaşatılıyor

Abone Ol

Tarihte Türklerin Anadolu’yu vatanlaştırmasında, yerleşik hayata ve aşiret hayatından millet hayatına geçmelerinde; şehir hayatına intibaklarında, iş ve aş sahibi, üretici, eğitimli insan olmalarında, meslek edinmelerinde, islâmi bir hayat nizamı oluşturmalarında; edebi, mimari, zirai, iktisadi, sosyal güvenlik ve eğitim sistemlerini meydana getirmelerinde şüphesiz ki ahiliğin büyük etkisi oldu.

Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunan ve restorasyonu 2019 yılında tamamlanan Hüma Hatun Sokağı’nda, ahilik kültürü kadınlar tarafından devam ettiriliyor. Birçok yönüyle Türkiye’de ilk olan sokak, manevi yanıyla görenleri etkiliyor.

Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunan ve 2019 yılında restorasyonu tamamlanarak hizmete açılan Hüma Hatun Sokağı, birçok yönüyle Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip. Tarihi yapılara uygun olması amacıyla dış cepheleri kaplanan ve 12 kadın işletmecinin çalıştırdığı sokak, gelen turistlerin dikkatini çekiyor. 

Ahilik kültürünü benimseyen ve yaşatmaya çalışan kadın işletmeciler, her pazartesi sabahı Bâciyân-ı Rum yemini okuyarak dükkânlarının kapısını açıyor. Hayvansal gıda, kuru gıda, hediyelik eşya, aşevi, taşfırın ekmeği gibi 12 işletmeyi bünyesinde barından sokak, ilçe turizmine ve ekonomisine de katkı sunuyor.

“Sürekli dayanışma içerisindeyiz”

Hüma Hatun Sokağı’nda esnaflık yapan Yaren Akkaya, ilk defa görenlerin önce şaşırdığını daha sonra mutlu olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Biz sürekli dayanışma içerisindeyiz. Gelen misafirlerimizi çok güzel bir şekilde karşılıyoruz. Kadınların çalışması çok daha iyi, aktif bir rol oynuyoruz. Burası bizim sahamız ve burada çok aktifiz. Gelen misafirleri çok iyi bir şekilde ağırlayıp, memnun olacağı şekilde gönderiyoruz. Burası da hayvansal gıda üzerine. Keçi peyniri, koyun peyniri, bal, kuru kaymak gibi ürünler satıyoruz.”

“Tarz olarak turizme uygun sokak”

Sokakta hediyelik eşya işletmeciliği yapan Fatma Tepe Şeker ise proje bir sokak olduğuna vurgu yaparak, “Burası Divriği için bir ihtiyaçtı. Daha öncesinde esnaflar kapalı oluyordu. Biz her gün açıyoruz. Tarz olarak turizme uygun sokak. Gelenler genelde çok memnunlar. Hanımların çalıştırdığı çarşıymış diye özellikle gelip görüyor, alışveriş yapıyorlar. Hüma Hatun; 1700’lü yılların sonu, 1800’lü yılların başında ilk vakıf kuran hanımefendi. Divriğili kendisi. Bu sokakta o ailenin vakfının sokağı. O yüzden de sokağa ismi verildi” diye konuştu.

“Ahilik yeminini sürdüren kadın esnaflarız”

Sokakta çayhane işletmeciliği yapan Seher Yazıcı ise şunları kaydetti:
“Divriği Pilavı’mız, fırın ekmeğimiz, kuru gıdamız var. Gözlememiz, sac ekmeğimiz, hayvansal gıdalarımız var, çayhane ve şerbethane var. Aşevi ve hediyelik eşyalarımız var. Bu sokağa gelenler çok mutlu oluyorlar. Kadınların işletmeci olmasından küçücük bir yerde 12 kadının çalışmasından mutlu olduklarını söylüyorlar. Bizlerden de memnun kalıyorlar. Yeminimiz Bâciyân-ı Rum yemini. İlk açıldığında bu yemini ettik, bismillah dedik ve başladık. Bu Konya’dan, Hacı Bektaş’tan, Nevşehir’de yaygın bir yeminmiş esasında. Ahilik yeminini sürdüren kadın esnaflarız"