Doğu Anadolu’nun şirin ve en sakin şehirlerinden biride Erzincan ilidir. Yeni bulvarlar, yeni yollar, yeni mahalle parkları yapılıyor, umumi şehir şebekesi değişiyor ve yenilenen projelerle örnek bir şehir olma yolunda adım, adım ilerliyor. Erzincan yeni bir cehreye ve yeni bir modern havaya kavuşurken ardından sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Siz bu yollarda yaşanan sıkıntıları günlük seyreden sürücülere bir sorun.‘’Arabalarımız yıpranıyor, caddelerimiz yollarımız köy yolundan beter oldu.’’ Şikâyetleri.
Bir akşamüzeri, bir caddeden otosuyla geçmekte olan sürünün açık olan ön camından bir türkü yayılıyor, sokağın engin havasına.‘’Yollar seni gide, gide yoruldum. Ayağıma diken battı gül sandım.’’ Ne güzelde dizelemişler. Sanki o anda bizim şehrimizi teşbih eder gibi. Doğru ya, bu yollar insanı yoruyor, otosunu yıpratıyor ama bu canım güzel şehir bizim, bu yollar bizim. Öyle ise neden alt yapılar yenilenirken daha çok ihtimam göstermiyoruz, daha titiz davranmıyoruz.
Nedense ülkemin batı şehirleri daha organizeli ve daha planlı bir şekilde bu hizmetler yapılırken, yayaları ve sürücüleri aksatmadan yürütüyorlar. Belki sizde büyük şehirlerdeki alt yapı ve yol yapımı inşaatlarına rastlamışsınıdır.
Çalışmalarda genelde şu işlemler takip etmektedir. Bir caddenin veya sokağın iki kavşak arası, alt yapı işlemi yapılır sonra asfaltlama işlemi tamamen bittikten ve trafiğe açılır daha sonra ikinci bir kavşak arası işlemlere başlanır. Dolayısıyla trafik düzgün bir şekilde yoluna devam eder. Ama bizim şehrimizde caddeler yollar birbiri ardına bir boydan bir boya sökülür, tamamlama işlemleri uzun sürdüğü gibi trafikte aksamalarını da beraberinde getirir.
Hülasa ana caddeler hariç yamalığı olmayan bir cadde veya sokak yok gibidir. Bütün bunlara rağmen belirli bölgelerden başlamak üzere asfalt ve kaldırım çalışmaları sürmektedir. Ancak koca şehirde bu yollardan, bu kışta daha dikkatli geçmek zorunda kalacağız. İnşallah bir gün, alt yapıları tamamen bitmiş, sökülmeyen, trafikte sıkıntı vermeyen asfalt yollara kavuşuruz.
