Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Sait Karaman, son yıllarda besin alerjisi olan çocukların sayısında artış olduğunu, belirterek, “Sonbahar ve kış aylarında doğan bebeklerde besin alerji riski ilkbahar ve/veya yaz aylarında doğanlara göre daha yüksek. Sezaryen doğumlar da besin alerjisi riskini artırıyor. Bebeğinde besin alerjisini önlemek için anne adaylarının beslenme şekillerinde yapacakları değişiklik önemli. Gebelik ve emzirme döneminde meyve sebze ve balık tüketiminin bebeklerde alerji gelişimini önlediğine dair bilimsel kanıtlar var” dedi.

 Besin alerjisinin dünya nüfusunun %2 ila %10'unu etkilediği tahmin ediliyor. Son yılarda besin alerjisi olan çocukların sayısında hızla artış yaşandığı görüldü. Bu yüzden bilim insanları besin alerjisini önleyecek çalışmalara odaklandı. Ebeveynlerde alerjik hastalık olması çocuklarında besin alerjisi için risk oluştururken, besin alerjisi gelişimine katkıda bulunan çevresel risk faktörleri ile bu risk daha da artıyor. Sonbahar ve kış aylarında doğan bebeklerde besin alerji riski ilkbahar-yaz aylarında doğanlara göre daha yüksek. Doğum şeklinin de besin alerjisi gelişiminde önemli bir risk faktör olduğunu belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Sait Karaman sezaryen doğumların da besin alerjisi riskini artırdığı söylüyor. Benzer şekilde sigara dumanı ve hava kirliliğine maruz kalan gebelerin bebeklerinde besin alerjisi riskinin arttığını ifade eden Sait Karaman: “Alerjisi olan birçok anne, bebeğinde de alerji gelişebileceği endişesiyle gebelik sırasında alerji potansiyeli yüksek olan bazı besinleri tüketmemektedir. Ancak günümüzde gebelik sırasında bu tür besin kısıtlamalarının çocuklarda besin alerjisi gelişimini önlediğine dair bilimsel kanıt yoktur. Aksine, bu tür besin kısıtlamaları anne ve bebeğini olumsuz etkileyen beslenme eksikliklerine yol açabilmektedir. Günümüzde bebeklerinde besin alerjisini önlemek için anne adaylarına önerilen kanıtlanmış bir diyet programı olmasa da gebelik ve emzirme döneminde meyve sebze ve balık tüketiminin bebeklerde alerji gelişimini önlediğine dair bilimsel kanıtlar var” diye konuştu.

Doğanın şifa kaynakları: Limondan, kişnişe, kayısıdan incire Doğanın şifa kaynakları: Limondan, kişnişe, kayısıdan incire

“Anne adayları meyve, sebze ve balık içeren sağlıklı ve besleyici bir diyet yapmalı”

Günümüzde besin alerjisini önlemek için gebelikte önerilen çok sayıda takviye edici vitamin, mineral, yağ asitleri ve probiyotiklerin olduğunu ifade eden Karaman, yetersiz miktarda D vitamini alan veya serum D vitamin seviyeleri düşük tespit edilen gebelerde takviye D vitamini gerekli olsa da yüksek doz D vitamini alımının bebeklerde besin alerjisinin gelişimine karşı koruyucu etkisi olmadığını ifade etti. Bunun yanında bağırsak florasını değiştirerek etki eden probiyotik, prebiyotik veya simbiyotiklerin takviyesi atopik dermatit gibi bazı alerjik hastalıkların gelişimine karşı koruyucu etkisi olduğunu belirtti. Tüm bunlardan farklı olarak kanıt düzeyi zayıf olsa da gebelik sırasında omega-3 yağ asidi, bakır ve C vitamini takviyesi alan annelerin bebeklerinde besin alerjisinin önlendiğini bildiren çalışmalar olduğunu da ifade eden Karaman, “anne adayları bebeklerinde besin alerjisini önlemek için alerji potansiyeli yüksek olan besinleri diyetlerinden çıkarmalarına gerek yoktur. Bu tür besinler normal diyetlerinin bir parçası değilse, gebelik sırasında bu besinleri tüketmelerine de gerek yokturAnne adayları meyve, sebze ve balık içeren sağlıklı ve besleyici bir diyet yapmalıdır” diye konuştu.

Editör: Saliha Kara