Her yıl binlerce insanın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına, sakat kalmasına ve trilyonlarla ifade edilen maddi kayba sebep olan trafik kazalarının en aza indirilmesi için yoğun caba harcanıyor.
Başta; trafik konusunda insanımızın bilgilendirilmesini amaç alan okullarda, kurumlarda sürdürülen eğitim programları olmak üzere caydırıcı ceza işlemleri, sıklaşan ekip kontrollarına ve kameralı takiplere karşın istenilen sonuç elde edilmiş değildir.
Oysa; kazaların en fazla meydana geldiği şehirler arası karayollarında sürekli yolun kalitesi, standartı yükseliyor. Ayrıca araçlardaki teknik donanımda, kaza riskine göre daha güvenilir hale geliyor. Ama bütün bunlara rağmen yinede, toplu taşıma araçlarının, özel otomobillerin adının karıştığı kazaları TV ekranlarında gazete sütunlarında hemen hergün görüyoruz.
Kuşkusuz Erzincan’da bu genellemenin dışında değil. Ayrıca Erzincan şehrinin şehiriçi ulaşımında, sıkça biribirini kesen yollar, görüşe kapalı kavşaklar var. O yüzden kazaların çoğu kavşaklarda meydana geliyor.
Artık Erzincanda yaz trafiği başlıyor. Şehiriçi trafiğinde her gün sayıları artan otomobil dışında motorsiklet ve bisikletlerde caddelerde, sokaklarda sıkca görülecektir.
Geçmiş yıllarda motorsikletlerin, bisikletlerin adının karıştığı kazalar hatırlandığında, özellikle yaz mevsiminde şehir içinde kaza riskinin artacağını ifade etmek yanlış olmaz.
Trafik kazalarına ilişkin istatislikler, ülkemizde meydana gelen trafik kazalarının %90 oranında, insan unsuru kusurundan meydana geldiğini gösteriyor. Demek oluyor ki; insanımızın kusurunu en aza indirgemedikçe trafik kazalarıda en aza inmeyecektir.
Bu durumun bilinmesine, yani trafik kazalarının çok büyük ölçüde insan unsuru kusurundan kaynaklandığı sıkça hatırlatılmasına rağmen, insanlarımız araç kullanırken yinede yeteri kadar dikkatli değil. Bazıları kurallara uymuyor. Riske girmeyi cesaret olarak algılıyor. Hatta bundan zevk alıyor. Kırmızı ışıkta durmamayı gözaçıklık telakki ediyor. Işık ihlallerini yayalarda çokça yapıyor. Başkalarının hakkına yeterince saygı gösterilmiyor. Aşırı hız yapmak marifet sayılıyor.
İnsanların trafik canavarı olarak tanımlandığı kazaların kurbanı olmaması, yürek yakan, ocak söndüren faciaların yaşanmaması için, sürücüler olarak, yayalar olarak çok dikkatli olmamız, kurallara titizlikle uymamız gerektiği açıktır.
Dedik ki; Erzincan şehrinde yaz mevsiminde çok sayıda bisiklet trafikte yer alıyor. Ana caddelerde, sokaklarda sıkça bisikletli insanlara rastlanıyor. Çocuk yaştakiler, gençler hatta yaşlılarda bisiklete binenler arasında. Zira Erzincan şehri düz bir zemine oturmuş olduğundan, gerek ulaşım amaçlı gerek spor amaçlı bisiklet sürücüsü hiçte az değil.
Oysa Erzincan’da bisikletin çok kullanıldığı Avrupa şehirlerinde olduğu gibi, caddelere paralel uzanan bisiklet yolları yoktur. Ama keşke olabilse? O nedenlede kaza riski yüksektir. Demek oluyorki motorlu araç sürücülerinin şehrimizin bu özelliğinide hesaba katarak yaz boyunca çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir.