Sarıgül basın toplantısında şu ifadeleri kullandı;

“BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİNİN KADROYA ALINMASI LAZIM”

Erzincan’da üretip dünyaya satıyorlar Erzincan’da üretip dünyaya satıyorlar

Belediyelerin verdiği kamu hizmetlerinin %92'sinibelediye şirket işçileri üretiyor. 

Buna rağmen belediye şirket işçilerinin kadrosu yoktur. 

İş güvencesi yoktur.

Her seçim sonrasında işten çıkarmalar oluyor.

İşten çıkarılma korkusuyla çalışıyorlar.

Benzer işi yapanlardan daha az maaş alıyorlar.

Bunlar haksızlık ve eşitsizliktir ve iş barışını bozar.

Belediye başkanlığı yapmış bir siyasi olarak belediyelerde çalışan şirket işçilerimizin durumunu iyi biliyorum ve takip ediyorum.

600 binden fazla belediye şirket işçisi kadro bekliyor.Kadrolu çalışmak için mücadele veriyorlar.

Bugünkü iktidar her seçim öncesi kadro sözü veriyor. Seçimden sonra unutuyorlar. Artık bu soruna noktayı koymak lazım.

Belediye şirketlerinde çalışan belediye işçilerinin kadroya alınması lazım.

Bu haksızlık ve adaletsizliğin giderilmesi lazım.

TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK 

İşsizlikle, geçim sıkıntısıyla, yoksullukla ve enflasyonla mücadele etmemiz lazım.

Üretime dayalı bir ekonomi modeline geçmemiz lazım.Türkiye zamlardan faturalardan başka bir şey  konuşamıyor.

Ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım.

Ekonomik milliyetçilik, kısaca ve basitçe, “Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı ve korumalı” demektir.

Ekonomik milliyetçilik, ihracatımızı artırmak, ithalatımızı azaltmaktır.

Ekonomik milliyetçilik, tarıma önem vermek demektir.

ABD, Rusya, Kanada çiftçisini değil Türk çiftçisini ihya etmektir. Çayımıza, fındığımıza, pamuğumuza, zeytinimize, üzümümüze sahip çıkmaktır. Yabancı şirketlerin ne ekip biçeceğimize karışmasına izin vermemektir. Devlet üretme çiftlikleri, tarım işletmeleri açmaktır. Ekonomik milliyetçilik Türk markalarını değerli kılmaktır. Markalaşmaktır. Ekonomik milliyetçilik, ihracatı artırmak ithalatı azaltmaya çalışmaktır. Ekonomik milliyetçilik, enerji dahil, tüm ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımızdan karşılamaktır.

Türkiye'mizin, ekonomide Kuvayı Milliye ruhuna ihtiyacı var.
Uluslararası şirketler ve onların yerli işbirlikçileri yüzünden tarımı, üretimi bıraktık.
Sosyal devleti unuttuk. İş, aş bulmayı ,barınmayı piyasaların kaderine bıraktık.şimdi doymuyor, geçinemiyor ,iş bulamıyor, barınamıyoruz.
Şartlara ve ihtiyaçlara göre, özel sektör ile kamunun bir arada olduğu ekonomik milliyetçilik modeline ihtiyacımız var.
Ekonomik milliyetçilik, gelirin kadar, harcamak demektir.
Ekonomik milliyetçilik ülkemizde üretilen mal ve hizmetler için döviz harcamamak, ihtiyaçlarımızı ülke içinde karşılamaktır.
Ekonomik milliyetçilik,Türk  parasının değerini, malımızı,mülkümüzü,ürünümüzü ve en önemlisi onurumuzu korumak demektir.”

Editör: Adem Küçükkaya