Erzincan'da, zamanla kaybolan ya da azalan meslekler, geçmişin kültürel ve ekonomik yapısını yansıtan önemli bir konu. Erzincan, tarihi boyunca birçok el sanatıyla ünlüydü. Ancak sanayileşme ve teknolojik gelişmelerle bu geleneksel zanaatların çoğu kaybolmuş veya kaybolmak üzere. Erzincan’daki bu mesleklerin yeniden canlanması, teknolojik, kültürel ve ekonomik faktörlerin bir arada ele alınmasıyla mümkün olabilir. 

Özellikle son dönemlerde eski dönemlere karşı yeniden canlanan bir modanın her alanda var olduğunu göz önüne almamız gerekiyor. Bu durumu fırsata çevirerek eskiye dair değerlerimizi yeniden reklam ve çeşitli çalışmalarla moda haline getirebilir ve insanları buna özendirebiliriz. Bu sayede kültürel değerlerimizi yansıtan meslekleri yeniden gün yüzüne çıkartmış oluruz.

Erzincan'da neredeyse bitmiş olan  3 Meslek

•Halıcılık:

Erzincan, eskiden ürettiği kaliteli halılarla tanınıyordu, ancak günümüzde bu zanaat neredeyse kaybolmuş durumda.

•Beyazduman dokuma (Yün dokuma):

Erzincan’ın yününden dokunan geleneksel kumaşlar, özellikle kırsal kesimde hala yapılmakta, fakat şehirde bu zanaat büyük ölçüde terk edilmiş durumda.

•Bakırcılık:

Bakır işçiliği gibi el sanatları, sanayileşme ve otomasyon sayesinde zamanla daha az talep görmeye başladı. Endüstriyel üretim yöntemleri, daha hızlı ve daha düşük maliyetlerle bakır ürünleri üretmeye olanak tanımakta. Bu da geleneksel bakırcıların işlerini zorlaştırdı.Usta-çırak ilişkisiyle nesilden nesile aktarılan bu meslek yeterince tanıtılmadığı, eğitim fırsatları sunulmadığı için nesiller arası geçişin zayıflamasına sebep oldu.  Bunların yanı sıra değişen tüketici talepleri, hammadde ve işçilik maliyeti, rekabet ve pazar daralması gibi sebeplerle yok olmaya mahkum bir hale geldi.

Bu meslekler neden kayboldu?

1. Teknolojik Değişimler ve Endüstriyel Üretim

Bakırcılık ve dokumacılık gibi geleneksel el işçiliği, özellikle sanayi devrimi ve sonrasında gelişen endüstriyel üretim teknikleriyle rekabet edememiştir. Modern makineler, üretim süreçlerini hızlandırarak, daha düşük maliyetlerle yüksek miktarda ürün üretilebilmesine olanak sağlamıştır. Bu durum, el emeğiyle yapılan geleneksel üretim yöntemlerini geride bırakmış olabilir.

2. Tüketici Tercihleri ve Değişen Moda

Tüketicilerin talepleri ve moda zamanla değişmiştir. Modern dünyada, geleneksel bakır eşyalar ve el dokuması ürünler yerine daha pratik ve estetik alternatifler tercih ediliyor olabilir. Özellikle genç nesil, geleneksel ürünlerin yerini alan, ucuz ve kullanışlı endüstriyel ürünlere yönelmiş olabilir.

3. Eğitim ve Uzmanlık Kaybı

Bakırcılık ve dokumacılık gibi zanaatlar, genellikle usta-çırak ilişkisiyle nesilden nesile aktarılır. Ancak, bu meslekler yeterince tanıtılmadığı ve eğitim fırsatları sunulmadığı takdirde, bu becerilerin genç nesiller tarafından öğrenilmesi ve geliştirilmesi zorlaşır. Bu durum, zanaatkar sayısının azalmasına ve geleneksel üretimin yok olmasına yol açabilir.

4. Pazar Erişimi ve Yetersiz Pazarlama

Bakırcılık ve dokumacılık gibi geleneksel zanaat dallarının modern pazarlara ve global ticarete entegrasyonu zordur. Erzincan'daki bakırcıların ve dokumacıların ürünlerini daha geniş kitlelere tanıtabilmesi için güçlü bir pazarlama stratejisi ve ulusal/uluslararası satış ağına ihtiyaç vardır. Ancak, bu tür bir altyapının eksikliği, bu geleneksel zanaatların gerilemesine neden olabilir.

5. Hammadde Temini ve Maliyet Artışı

Bakırcılık ve dokumacılık gibi geleneksel iş kolları, spesifik hammaddelere (bakır, yün, vb.) bağımlıdır. Bu hammaddelerin temini zorlaştığında veya maliyetler arttığında, üreticiler için karlı olamayabilir. Bu da, geleneksel zanaatların azalmasına yol açabilir.

6. Sosyal ve Kültürel Değişiklikler

Erzincan ve çevresindeki köylerde geleneksel zanaatların devam ettirilmesi, o bölgenin kültürel yapısına ve yaşam tarzına sıkı sıkıya bağlıydı. Ancak zamanla kırsal alanlarda nüfus azalmış, insanlar daha iyi yaşam koşulları arayarak büyük şehirlere göç etmiştir. Bu da yerel zanaatların yok olmasına neden olmuştur.

7. Turizm ve El Sanatlarına Olan İlgisizlik

Bazı geleneksel meslekler, yerel turizmle canlanabilir. Erzincan’da zanaatların turistik bir değer taşıması, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmesi, bu mesleklerin hayatta kalmasını sağlayabilir. Ancak bu alanda eksik tanıtım ve ilginin azlığı, bu tür zanaatların kaybolmasına neden olabilir.

Erzincan’da Bu Kurslar Para Kazandırıyor Erzincan’da Bu Kurslar Para Kazandırıyor

8. Devlet Desteklerinin Yetersizliği

Birçok geleneksel meslek, devletin destekleriyle devam edebilir. Erzincan’daki bakırcılık ve dokumacılığın sürdürülebilmesi için teşvik, eğitim ve pazarlama desteği gibi hükümet politikaları gerekebilir. Ancak, bu tür desteklerin eksikliği veya yetersizliği de zanaatların sona ermesine yol açabilir.

Bu Meslekleri Yeniden Canlandırılabilecek Fikirler:

 Zanaat okulları ve atölyeleri: 

Erzincan’daki geleneksel el sanatlarının gelecek nesillere aktarılabilmesi için atölyeler ve zanaat okulları kurulabilir. Gençler, bu tür geleneksel becerileri öğrenerek hem kendi işlerini kurabilir hem de geleneksel kültürü yaşatabilirler.

 Turizmle entegrasyon: 

Erzincan’daki geleneksel el sanatlarını tanıtmak için turistik etkinlikler düzenlenebilir. Misafirler, yerel halıcılık ve dokuma atölyelerine katılarak bu meslekleri yakından görebilirler.

 Eski Dükkanlar ve Çıraklık Sistemi:

Geçmişte, Erzincan’da dükkanlarda yapılan birçok işin başında usta-çırak ilişkisi bulunuyordu. Ancak modern işletme modelleri bu ilişkiyi zayıflatmış ve bu tür işlerin büyük çoğunluğu yerini seri üretim yapan fabrikalara bırakmıştır. Yine günümüze uygun bir şekilde kurslar açılarak bu mesleğe teşvik edici bir eğitim sistemi geliştirilebilir.

Sosyal Medya ve Dijital Pazarlama İle Fırsatlar:

Bir diğer bakış açısı ise, geleneksel mesleklerin dijital dünyada kendilerini tanıtması yönünde fırsatların olmasıdır. Erzincan’daki geleneksel zanaatlar, sosyal medya ve dijital platformlarda tanıtılabilir, böylece eski el sanatları yeniden popüler hale gelebilir. Ancak, bu fırsatların değerlendirilmesi için genç nesillerin teknolojik altyapı konusunda eğitim alması gerekebilir.


 

Editör: Merve Kiraz