Türkiye’deki yüzlerce şifalı su kaynağının, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılması, hem iç hem de dış turizmde haklı bir üne kavuşmamızı sağlıyor.

Geleneksel tedavi yöntemleri içinde su, önemli bir yer tutar. Su, çeşitli biçimlerde hastaya uygulanmasıyla, birtakım rahatsızlıkların ortadan kalkmasına yardımcı olur. İçme, ılıca, çermik, kaplıca benzeri tesislerde, bazı bedensel hastalıkların tedavisi mümkün olduğu gibi, ruhsal sıkıntıların da giderilmesi mümkün olmakta.

Kaynaklarda yapılan analizler, su içinde birçok minerallerin ve elementin bulunduğunu göstermektedir. İnsanlık tarihine de baktığımızda, ilk yerleşim yerlerinin bu tür kaynakların, akarsuların çevresinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Roma İmparatorluğu topraklarında şifalı kabul edilen suların bazı tesislerde faydalı hale getirildiği de bilinmekte.

Türklerin şifalı su kaynaklarını, gerek Anadolu’da ve gerek Orta Asya topraklarında en sağlıklı bir biçimde kullandıklarını, hastalıkların türüne göre farklı kaynaklardan yararlandıklarını biliyoruz. Anadolu’nun tektonik yapısı, nispeten genç sayılabilecek jeolojik yaşı dolayısıyla yer hareketleri günümüzde de sürüp gitmektedir. Bu hareketlilik, yer altından gelen sıcak suların birçok yerde ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Şifalı suların ya doğrudan doğruya ya da havuzlarda bekletilip soğutularak insanların yararına sunulmasıyla gelişen su ile tedavi, tıpta ayrı bir bilim dalı olarak ele alınmaya başlamıştır. Balneoloji veya hidroterapi adıyla bilinen iyileştirme yöntemi içinde, farklı uygulamalar yapılmakta.

 Şifalı suların en iyi örneklerden bazıları da çevre illerimizden biri olan Elazığ’da yer almakta. Bölgede oldukça yaygın olan sular sağlık turizminde oldukça etkin. Yöredeki şifalı sulara hep birlikte göz atalım;

 Golan Kaplıcaları:

Sıcak su kaynakları ( Termal ) Ülkemizin önemli bir yer altı zenginliğini oluşturmakta. Söz konusu kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasından da İl Özel İdareleri sorumlu olduğundan; Karakoçan İlçesi Golan Kaplıcalarını daha verimli ve sağlıklı bir şekilde kullanılabilmesi için ilgili yerde sondaj çalışması yapılmasına ve tesisler kurulmasına gerek duyulmuş.

Alınan bu karar gereğince MTA Genel Müdürlüğü ile Valilik arasında yapılan Protokol doğrultusunda ilgili yerde gerekli çalışmalar yapılmış ve jeotermal kuyu sondajı 27.09.2002 tarihinde sona ermiş. Açılan kuyunun derinliği 400.60 metre, çıkan suyun sıcaklığı 43 derece olup, artaziyen debisi 25 lt/sn' dir. Söz konusu kaplıca halkımızın hizmetine sunulmuş.

Mürüdü Suyu (Sarılık Çeşmesi):

Elazığ'a 7 km. uzaklıkta ve kuzeyinde bulunan, çevresi bağlık ve bahçelik olan bir yerde kaynayan Mürüdü suyu bir çeşmeden akmaktadır. Suyunun soğuk, kireçli ve karbonhidratlı oluşu nedeniyle birçok hastalığın yanı sıra özellikle sarılık hastalığına iyi gelmektedir.

Yurtbaşı (Hoğu) Maden Suyu:

Elazığ'a 19 km. uzaklıkta ve Yurtbaşı beldesinin yakınlarında bulunan su, birçok gözeden oluşmuştur. Maden suyunun sıcaklığı 17.5 C° olup, saniyede 1 litre akmaktadır. Özellikle böbrek, idrar yolları ve mide hastalıklarına iyi gelmektedir. Özel bir kuruluş tarafından işletilen içmecenin yol, elektrik vb... altyapıları yaptırılmıştır.

Akçakiraz (Perçenç) Suları:

Elazığ'ın 7 km. Güneydoğusunda bulunan Akçakiraz (Perçenç) beldesi yakınlarında "Hoşrik" adıyla bilinen ve bir ağacın altından çıkan sudan, yöre halkı tarafından çamur yapılıp vücuda sürülerek faydalanılmaktadır. Bir dere kenarında saniyede 5 litre kaynayan ve sıcaklığı 12 C° olan Perçenç acı suyundan ise içme ve banyo uygulamalarıyla yararlanılmaktadır.

Gümüşkavak (Hırhırik) Maden Suyu:

Elazığ Baskil'de Halk Günü Toplantısı yapıldı Elazığ Baskil'de Halk Günü Toplantısı yapıldı

İçmece olarak kullanılan su içerisindeki minerallerden dolayı özellikle ağrı ve kaşıntılara iyi gelmektedir.

Korucu (Genefik) Köyü Yelpınarı:

Elazığ'a 30 km. uzaklıktaki Korucu köyünde bulunan su, çeşitli hastalıkların yanı sıra özellikle cilt hastalıklarına iyi gelmektedir.

Elazığ'a 5 km. uzaklıkta bulunan Harput'ta kalenin kuzeyindeki dere içerisinde yer alan ve turistik bir görünüm arz eden Dabakhane binası, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmeyen ahşap binasının uygun bir şekilde 1998 yılında aslına uygun olarak yapılmış ve hizmete açılmıştır. Üç kurnası mevcut olup kurnalar birbirleriyle ilişkilidir. Kurnalar içerisindeki sular sürekli yenilenmektedir. Sıcaklığı 5 C° olan su renksiz, kokusuz, berrak, içme suyu kriterine uygun olup, iletkenliği 410 mg. ve PH 7.9 dur. İçerisinde sodyum, potasyum, karbonat, sülfat, klorür, iyodür, amonyak, nitrat ve nitrit bulunur. Dabakhane suyunun, mide, bağırsak, karaciğer, romatizmal hastalıklar ile ruhi depresyonlara iyi geldiği bilinmektedir. Yukarıda belirtilen içmece ve kaplıcalardan başka ilimizde, Etminik maden suyu, Kumbariş Şoş maden suyu, İçme Müshil suyu, Palu ilçesinde Buban Hame Kaplıcası ve Çelebi Şorik Maden suyu gibi şifalı sular da bulunmaktadır.

Kaynak; http://www.elazig.gov.tr/ - https://ekitap.ktb.gov.tr/

Editör: Merve Kiraz