Her insan gündelik yaşamda çeşitli problemlerle karşı karşıya kalıyor. Bu problemlere daha dirençli bir şekilde göğüs gerebilmek için sağlıklı bir yaşam hedeflenerek hem bedensel hem ruhsal sağlığın bütünsel olarak korunması gerektiğini belirten Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Ruh sağlığımızdaki olumsuzlukları ihmal ettiğimizde, geri plana itip bastırdığımızda; zaman içinde daha zorlu, daha büyük bir psikolojik sorunla karşılaşma ihtimalimiz de artabilir. Yaşam kalitemizin düşmemesi açısından gerektiğinde uzman desteği almaktan çekinilmemeli” açıklamasında bulundu.

 Ruh sağlığıyla ilgili araştırmalara göre kişilerin günlük yaşamlarında olumsuzluklara ve işlevsellik kayıplarına yol açan her 10 hastalıktan 5’ini ruh sağlığıyla ilgili hastalıklar oluşturuyor. Bunların başında depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni ve obsesif kompulsif bozukluğun geldiğini açıklayan Dokuzlu, “Toplumda çok yaygın olan bipolar bozukluk, şizofreni ve obsesif kompulsif bozukluk gibi psikolojik sorunlar tedavi edilmediğinde daha çok işlev kayıplarına, ailesel sorunlara ve kişinin başka kişilere fiziksel ya da psikolojik zarar vermesine kadar gidecek sonuçlar doğurabiliyor” uyarısında bulundu.

Toplumsal baskılar sebebiyle tedaviden mahrum kalınabiliyor

Güncel araştırma sonuçlarına göre her dört kişiden birinin yaşamı boyunca bir ruhsal hastalıkla mücadele ettiğini söyleyen Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu, “Üstelik bu kişilerin büyük bir kısmı toplumsal baskı ve önyargılar nedeniyle bir uzman desteğine başvuramıyor. Her birimizin zaman zaman sorunlarla karşılaştığı, bunaldığı ve zorlandığı dönemler olabilir. Her ne kadar çevremizde sevdiklerimiz veya fikir alabileceğimiz kişiler olsa da bazen bir profesyonelden yardım alma ihtiyacı ağır basar. Nasıl ki vücudumuzda bir yara olduğunda tedavisi varsa, ruh sağlığımızda da birtakım yaralar olabilir ve bunların da tedavisi mümkün” dedi.

Psikolojik desteğe başvurmak için belirli bir sorun yaşamaya gerek olmadığını vurgulayan Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu “Duygu, düşünce ve bunların etki ettiği davranışlar üzerine konuşmak, farkındalığı artırmak, kendinizi keşfetmek ve yaşamınızı daha verimli daha kaliteli hale getirmek için de destek alabilirsiniz. Yaşam kalitenizin bozulduğunu hissettiğinizde, konsantrasyon ve verimlilik konusunda zorlandığınızı düşündüğünüzde bir uzman desteğine başvurmaktan kaçınmayın” tavsiyesinde bulunarak ruh sağlığına iyi gelebilecek 10 öneriyi paylaştı:

Durumu kabullenerek başlayın

Kendinizi iyi tanıyın, başkaları ile kendinizi kıyaslamayın. Olduğunuz halinizle kendinizi kabul edin ve bu halinizi geliştirmeye çalışın. Ruh sağlığı ve yaşam hayat boyunca her zaman iyi olmak zorunda değil. İnişler ve çıkışlar yaşanması çok doğal. Karşınıza çıkabilecek sorunlar bazen öğretici bazen ise doğru yolda gitmediğinizin işaretçisi olabilir. Tüm olumsuzluklar karşısında yenik hissetmek yerine onları sizi geliştiren araçlar olarak görün ve kabullenin.

Stres faktörlerini azaltın

Elbette ki stresin tamamen olmadığı bir hayat mümkün değil ancak kaliteli yaşam ve ruh sağlığı için stres faktörlerini olabildiğince azaltmaya çalışın. Stresinizi kontrol altında tutmak için birçok başa çıkma yöntemi mevcut fakat bu yöntemleri tek başınıza uygulamakta zorlanıyorsanız veya bu yöntemler yeterli gelmiyorsa bir uzman desteğine başvurmanız gerektiğini unutmayın. 

Bilinçli farkındalık ile anda kalmaya çalışın 

Bilinçli farkındalık; zihnimizi şimdiye, buraya, bu ana getirmemiz için bize yardımcı olur. Bu farkındalık hali, yaşamınızdaki sorunlarla başa çıkmak için sorununuza veya içinde bulunduğunuz duruma odaklanmanıza yardımcı olur. Bu öz farkındalıkla birlikte içinde bulunduğunuz zamanın daha anlamlı daha değerli ve daha verimli olması için anda kalmaya özen gösterin.

Düzenli uyuyun ve sağlıklı beslenin 

Düzenli uyumak, kafein alımını sınırlamak, uykudan en az 2 saat önce yemek yemek, düzenli egzersiz yapmak, yatak odasını; sessiz, karanlık ve hafif serin duruma getirmek gibi basit uyku hijyeni düzenlemelerine dikkat edin. Sağlıklı uykunun psikolojik iyi oluş için temel olduğunu unutmayın.

Düzenli egzersiz yapmaya çalışın 

Yapılan araştırmalara göre düzenli egzersiz yapanlar, yapmayanlara göre daha az stresli yaşamlara sahip bu yüzden kısa sürelerde de olsa mutlaka düzenli egzersiz yapın. 

Sevdiklerinizle iletişim kurun

Kişinin anlaşıldığını hissetmesi, duygu ve düşüncelerini paylaşması iyileştirici bir güce sahiptir. Bu sebeple sevdiklerinizden destek almaktan ve yardım istemekten çekinmeyin.

Yeniliklere açık olun 

Her yeniliğin beraberinde zorluklar ve kolaylıklar getirebileceğini göz önünde bulundurun ve bu durumlara karşı hazırlıklı olmaya çalışın. Karşılaşacağınız zorluklarla başa çıkmak için daha önce buna benzer zorluklarla nasıl başa çıktığınızı hatırlayın.

Gerçekçi hedefler koyun 

Umutsuzlukla ve karamsarlıkla daha kolay başa çıkabilmek için ulaşılması zor hedefler belirleyip hayal kırıklığına uğramaktansa küçük hedefleri adım adım gerçekleştirin veya gerektiğinde hedef değiştirin.

Beklentileri gözden geçirin 

Yaşamdan, kendinizden ve çevrenizdekilerden beklentilerinizi tekrar tekrar gözden geçirin. Gerektiği takdirde koşullara veya şartlara uygun olmayan, sizi yoran, karşılanması zor beklentilerinizi değiştirin. 

Çay ve Kahve Severlere Müjde: Kanser Riskini Azaltıyor! Çay ve Kahve Severlere Müjde: Kanser Riskini Azaltıyor!

Kendinize mutlaka vakit ayırın 

Her gün birkaç dakikanızı hobilerinize ve iş yerinde birkaç dakikanızı sadece durmak, dinlenmek için ayırın. Vereceğiniz küçük molalar zihninizi ve ruhunuzu tazeleyeceği gibi daha az yorulmanıza yardımcı olur.

Editör: Saliha Kara