Hayat, karşılaşılan zorluklarla şekillenir. Ekonomik krizler, depremler, hastalıklar ve ailevi travmalar gibi pek çok risk, insanları olumsuz etkileyebilir. Ancak bu tür zorlukların bazılarını hafif atlatırken, bazıları üzerinde yıkıcı etkiler bırakabiliyor. Peki, bazı insanlar yaşadıkları sarsıcı olaylardan hiç etkilenmezken, diğerleri neden daha kolay kaygıya kapılır veya depresyona girer? Aslında bu sorunun cevabı, "psikolojik sağlamlık" kavramında yatıyor.

Psikolojik sağlamlık, bireylerin zorlayıcı durumlarla başa çıkma yeteneğidir. Hayatın getirdiği zorluklarla mücadele ederken güçlü kalan insanlar, yaşamın sarsıcı olaylarından çok fazla etkilenmeden yoluna devam edebilir. Anne babalar için bu durumun en önemli yansıması ise, psikolojik olarak sağlam çocuklar yetiştirme arzusudur. Ancak, psikolojik sağlamlık konusunda başarılı olabilmek, birçok faktörü doğru bir şekilde yönetmeyi gerektiriyor.

Çocukları psikolojik olarak sağlam bireyler haline getirebilmek için, ebeveynlerin doğru zamanlamayla çocuklarına sorumluluklar vermesi önemlidir. Erken yaşlarda çocuğa verilecek görevler, onun yaşamın zorluklarına hazırlıklı olmasını sağlar. Bu sorumluluklar, çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Aksi takdirde, çocuğa fazla yük bindirilmesi, ruhsal sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.

6 yaş sendromu: Okula başlayan çocuklarda davranışsal değişimler ve çözüm yolları 6 yaş sendromu: Okula başlayan çocuklarda davranışsal değişimler ve çözüm yolları

Ebeveynlerin tutumları da bu süreçte büyük bir rol oynar. Çocuğunuza verdiğiniz sevgi, ilgi ve doğru yaklaşım, onun benlik algısının şekillenmesinde etkili olur. İlgili ve ölçülü sevgi, çocukların kendilerini değerli hissetmelerine yardımcı olur. Böylece zorluklar karşısında, çevrelerini suçlamadan, kendilerini değersiz görmeden, pes etmeden hayata tutunabilirler.

Psikolojik sağlamlık, yalnızca stresle başa çıkabilme yeteneğiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda, yaşadığı her türlü zorluğu, deneyimleyerek büyüme fırsatına dönüştürebilen bir zihinsel yapıyı ifade eder. Bu tür bir zihin yapısına sahip çocuklar, ilerleyen yaşlarında hayatın sunduğu olumsuzluklara karşı daha dirençli olur ve kendi başarılarını inşa etmekte daha güçlü bir temel kazanırlar.

Editör: Yasemin Dülgeroglu