Tıp dünyasında ticaretin ön planda olduğunu belirten Dizdar, vicdanlı bir yaklaşımın önemine dikkat çekti.
Onkolog Dr. Yavuz Dizdar: “Kanser Teşhislerinin Çoğu Yanlış, Sağlık Endüstrisi İnsanları Hasta Yapıyor”
Onkolog Dr. Yavuz Dizdar, kanser teşhislerinin büyük bir kısmının yanlış yapıldığını ve insanların gereksiz yere hasta muamelesi gördüğünü söyledi. Dizdar, bu durumun sağlık sektöründe ciddi bir ticaret haline geldiğini ve modern tıbbın, bireylerin sağlıklı olmasına odaklanmak yerine hastalık üzerinden gelir elde etmeyi amaçladığını savundu. Dr. Dizdar, "Kanser diye tanı konan vakaların çoğu, aslında kanser değil. Bugün birçok vaka, tarama testleri ile saptanıp hastalık olarak sınıflandırılıyor, oysa ortada bir hastalık yok" diyerek sağlık sistemini eleştirdi.
Sözcü gazetesine konuşan Dr. Yavuz Dizdar, hastalık teşhisleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dizdar’a göre, günümüzde sağlık sektöründeki sistem, hastaneleri ve tıbbi hizmet sağlayıcılarını doldurmak amacıyla gereksiz hastalar yaratıyor. Tarama testlerinin ve mikroskopik incelemelerin doğru sonuçlar vermediğini vurgulayan Dizdar, "Patologlar, mikroskop altında gördükleri bazı olguları kansere benzetiyorlar ve kanser olarak teşhis koyuyorlar. Ama hastayı incelediğinizde, hiç bir semptomu olmayan, sağlıklı bir birey ile karşılaşıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Sağlık Endüstrisi ve Ticaret: Hasta Olmayanlar Nasıl Hasta Yapılıyor?
Dr. Dizdar, sağlık sektörünün ticari bir endüstri haline gelmesinin, yanlış teşhislerin ve gereksiz tedavilerin artmasında etkili olduğunu belirtti. "Amerika'da bu sistem nispeten daha rahat işler, çünkü sigortasız hastalar pek dikkate alınmaz. Ancak bizim gibi ülkelerde, sigortası olan ve hastalık teşhisi konan herkes, sağlık sigortası kapsamında değerlendiriliyor ve bu, sağlık endüstrisi için bir gelir kaynağı oluyor. Devlet ödüyor, sağlık sektörü büyüyor, ama ortada hasta olmayan insanlar tedavi ediliyor" dedi.
Dr. Dizdar’a göre, özellikle tiroit kanserleri ve prostat kanseri gibi hastalıklar, belirli yaşlarda normal hale gelmiş durumda ve çoğu zaman tarama testlerinde rastlantısal olarak ortaya çıkıyor. Bu hastalıklar, çoğu zaman hasta olmayan bireylere teşhis ediliyor ve gereksiz tedavilerle sağlık sektörünün büyümesine katkı sağlanıyor.
Beslenme ve Yaşam Tarzının Rolü: Sağlıkta Kökten Değişim Gerekiyor
Dr. Yavuz Dizdar, modern yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının vücutta önemli değişimlere yol açtığını da vurguladı. “Beslenme değiştiğinde vücut da değişir, bunu bir bitkinin toprağının değişmesi gibi gözlemleyebilirsiniz” diyen Dizdar, insanların daha fazla kimyasal içeren gıda tüketmeleri ve ucuz, hızlı tüketim alışkanlıklarının sağlık üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. Oysa, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğal beslenme ile hastalıkların önüne geçilebileceği görüşünü savundu.
Vicdanın Kaybolan Rolü: Tıbbın Ticaret Olması
Dizdar, günümüzde tıbbın vicdanlı bir yaklaşımdan çok, ticari bir faaliyete dönüşmüş olduğunu belirtti. “Doktorlar, tedavi ettikleri her hasta ile ticaret yapar hale geldiler. Hastalar, tedaviye yönlendirilirken, çoğu zaman doğru tedaviye yönlendirilmektense, sistemin bir parçası haline geliyorlar” diyerek tıp dünyasındaki etik sorunlara dikkat çekti. Dr. Dizdar, "Beyaz ilk önce kirleniyor, yani doktorlar bu ticaretin birer parçası haline geliyorlar. Bu durumun sonucunda vicdan kayboluyor, insan sağlığı ise ticaretin malzemesi oluyor" şeklinde konuştu.
Vicdanlı bir yaklaşımın önemine değinen Dr. Dizdar, toplumu bu konuda daha bilinçli olmaya çağırdı. "Vicdan, hepimizin içinde olan bir duygu ama günümüzde pek duyulmuyor. Tıbbın temel amacı, insanları sağlıklı tutmak olmalıdır, ama ne yazık ki, bugün tıp ve sağlık endüstrisi, ticari çıkarlar için var. Bu durumu değiştirmek için vicdanın sesini daha çok duyurmamız gerekiyor" dedi.
Sağlık Endüstrisinde Derin Bir Yapısal Değişim İhtiyacı
Dr. Yavuz Dizdar’ın açıklamaları, tıp dünyasında önemli bir tartışma başlatabilir. Onun vurguladığı gibi, sağlıklı yaşam, sadece tedavi ve ilaçlarla değil, doğru yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarıyla mümkün. Ancak sağlık sektörünün ticaret haline gelmesi ve vicdanın kaybolması, bireylerin gerçek sağlık ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaratmaktadır. Dr. Dizdar, bu sorunun çözülmesi için hem sağlık profesyonellerinin hem de toplumun daha bilinçli ve etik bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini savunuyor
