Sizde bu sorunlar baş gösteriyorsa tükenmişlik sendromu ile başbaşasınız demektir. Perişan, bitkin ve huysuz olduğunuz dönemlerdeyseniz tükendiğiniz fakat ayağa kalkmanız gereken bir dönemin  eşiğindesiniz.

 Tükenmişlik sendromu yaşayan kişiler genellikle hiçbir şeyden zevk almaz buna bağlı olarak da hiçbir şeyi umursamamaya başlar. Dalgın ve stresli hayatınızda artık herkese karşı duyarsızlaşmış ve bedensel rahatsızlıkların pençesine düşmüşsünüzdür. Bu sendrom hakkında uzmanların açıklamaları şöyle;

 Tükenmişliğe etki eden faktörler

1.        Bireysel faktörler

1. Kişilik yapısı: Bilinen o dur ki aşırı mükemmeliyetçi, mücadeleci, aşırı idealist, , aşırı dakik, sorumluluğu abartılı düzeylerde olan kişiliklerde  olduğu gibi empati kuramayan, aceleci, kendi çıkarlarını her şeyin üzerinde gören, hızlı konuşup, hızlı hareket etmeyi seven kişilerde tükenmişliğe daha sık rastlanmaktadır.

2.  Demografik özellikler: Cinsiyet, yaş, medeni hal, iş tecrübesi, etnisitevb.             Yapılan kitle taramaları ve araştırmalar tükenmişliğin, kadınlarda duygusal tükenme, erkeklerde ise duyarsızlık olarak ön plana çıktığını göstermektedir. Bunun yanı sıra işe yeni başlayan ve iş tanımına uymayan kişiler risk grubudur. Özellikle tanımlı bir işe göre işe alınmayıp, işe alındıktan sonra kişiye göre iş tanımlaması yapılıyor olması, tükenmişliği tetikleyen faktörlerdendir. Evlilik kurumu içinde sorun çözme becerilerini geliştirmiş olabilmeleri nedeniyle evli çalışanlarda tükenmişlik, bekarlara göre daha az görülmektedir.

2.        Kurumsal faktörler

Her ne kadar tükenmişliğin tanımlarında bireysellik ilk yıllarda daha çok üzerinde durulan bir faktör olmuş olsa da, yeni yayın ve araştırmalar kurumsal faktörlerin de, tükenmişliğin oluşumunda etken olabildiğini göstermektedir. 

Bu faktörler 6 ana grupta toplanmaktadır (Maslach, 1997).

1.İş yükü (işin azlığı veya çokluğu eşit anlamda risktir)

2.Kontrol : Çalışanların belli bir noktaya kadar otokontrol anlamında bazı kararlar verebilme, sorun çözme ve sorumluluk alma anlamında yetkilerinin olmaması, kurumların her şeyi tek elden kontrol etmeye çalışması, hem kurum yönetimi hem de çalışanlar açısından tükenmişliğe zemin hazırlayabilir.

3.Ödüllendirme: Çalışan ve çalışmayan bireylerin arasındaki farkın net olarak konamayıp her iki grubunda aynı değeri alması, maddi ve manevi (sözel bile olsa) yapılmaması çalışma motivasyonunu olumsuz etkileyen önemli bir etkendir.

4.Aidiyet: Birlik ve beraberlik duygularının oluşmaması ve çalışanların kendilerini sistemin ve kurumun bir parçası olarak görememeleri bir diğer risk faktörüdür.

5.Adalet: Kurumlar içindeki adil davranış ve karar sistemi, kurum içi adeletin oluşmasında çok önemlidir. Üst kademelerin alt kademeleri adil bir şekilde değerlendiriyor olmalarının yanında aşağıdan yukarı da geri dönüşümlerin alınması ve değerlendirilmesi çok önemlidir.

6.Değerler: Bireyin ve kurumun değerleri örtüşebilmeli ve ahlaki/etik kurallar içerisinde hangi davranışların doğru ve arzulananlar olduğu kurum içinde açık olmalıdır.

Bu altı alan kurumlar içindeki uyum ve uyumsuzluğu etkilemesiyle kişilerin ile bütünleşmesi veya tükenmişlik yaşaması söz konusu olacaktır.

Statik Elektrik Hayatımızı Nasıl Etkiliyor? Statik Elektrik Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?

3.       Çevresel faktörler:

1. Bürokrasi ve kurumlar arası haksız rekabet, resmi kurumların yaklaşımları

2. Toplumsal olaylar (afet, terör gibi toplumu genel olarak etkileyen olaylar)

3.Çekirdek ve büyük aile dinamikleri

4.Sosyo-ekonomik ve politik etkenler

Tükenmişliğin Belirtileri :

1.        Fiziksel belirtiler:

1.        Yorgunluk ve bitkinlik

2.        Vücut ağrıları (özellikle gerilim tipi baş ağrısı ve kas ağrıları)

3.        Vücutta uyuşma ve karıncalanmalar

4.        Uyku bozuklukları (az veya çok uyuma)

5.        Vücut direncinin düşmesi  ile beraber, sık hasta olma, özellikle sık enfeksiyonlara yakalanma,

6.        Vejetatif belirtiler: çarpıntı, terleme, tansiyon yükselmesi, mide-barsak sisteminde düzensizlikler, sık idrara çıkma, dermatolojik rahatsızlıklar (başta ekzema)

7.        Nefes alıp vermede sıkıntılar, göğüste sıkışma hisleri

2.        Duygusal/Psikolojik belirtiler:

1.        Ümitsizlik, çaresiz hissetmek,

2.        Engellenmiş hissetmek,

3.        Sinirlilik (bazen öfke patlamaları tarzında), sabırsızlık

4.        Hassasiyet, kırılganlık, çabuk alınmak,

5.        Tatminsizlik,

6.        Eleştirmek ve eleştirilmeye tahammül edememek,

7.        Kaba/nezaketsiz davranışlar,

8.        Gerçekçi olmayan endişe/şüphe ve paranoid fikirler,

9.        Özgüvende azalma,

10.       Duygu durum bozuklukları, çoğunlukla depresif,

11.       Suçluluk hisleri / düşmanlık duyguları

3.        Davranışsal belirtiler

1.        İşi yavaşlatmak,

2.         Hırsızlık eğilimleri

3.        İşten ruhen ve bedenen uzaklaşma

4.        Kendine özen göstermeme,

5.        İş yerinde düzensizlik ve karmaşalık

6.        İş performansında azalma, başka işlerle uğraşma, öncelikleri erteleme

7.        İş ve iş dışı arkadaşlık ilişkilerinde bozulma, ihmal

8.        İş ortamında yaptıklarından tatmin olmama

9.        İşten ayrılma denemeleri, yeni iş ortamları arama

10.       Profesyonellik dışı başka iş alanlarına yönelme

Nereye kadar ?

Tükenmiş  insanlar, kaygı, çaresizlik, öz güven yitimi ile başlayan ve bazen intihara kadar uzanan bir ruhsal hastalık yaşamaktadırlar. Zaman içinde kendilerine saygılarını yitirmekte ve problem çözme yetilerine güvenememektedirler. İletişimleri zayıflamakta mesleki ve sosyal bir soyutlanmaya maruz kalmaktadırlar ki bu da onların tüm yaşam kalitesini bozmaktadır.

Bir yandan yaşamın her alanında başarısızlıklarla mücadele eden bu kişiler, diğer taraftan bir savunma mekanizması olarak kendini ve yetilerini kanıtlamak adına daha fazla risk almaya meyilli olmaktadırlar. Dolayısıyla tüm yaşamları olumsuz etkilenmektedir.  Zamanla duygusal olarak da tükenen hastalar, bir yandan da işlerine, ailelerine, olaylara duyarsızlaşmakta ve başarısız olmaktadırlar. İşsiz kalmakta, aile bütünlükleri bozulmakta, sosyal çevrelerini yitirmekte ve yalnız kalmaktadırlar, bu da davranış bozukluklarına davetiye çıkartmaktadır.

Ne yapılmalı ?

1.        Kişisel olarak yapabileceklerimiz

1.Stres yaşamın bir parçasıdır ve her zaman yaşamımızda olacaktır. Dozunu ayarlamalıyız.

2.Beslenme alışkanlıklarımızı geliştirmeliyiz. Aç karnına işe gitmemek, hazır gıdalardan kaçınmak, yeterince sıvı (asitsiz) almak vb

3.Uyku hijyenine özen göstermek. 19.oo dan sonra ağır yemek yememek, ağır spor yapmamak, yatış pozisyonu, yastık ve yatak seçimine özen göstermek, televizyon karşısında veya ışıkta uyumamak vb

4. Spor ve egzersizler. Mümkün olduğunca açık havada, düzenli spor yapmak çok önemlidir. En azından haftada 2-4 sefer/30ar dakikalık yürüyüşler.

5.Hobiler bulmak

6.Kendimizi mesleki ve ilgi alanlarımızda geliştirmek

7. Zaman yönetimini öğrenmek

8. Hayatımızda yapabileceğimiz veya değiştirmemiz gereken şeyleri belirleyip uzun ve kısa vadeli planlar yapmak

9.Yedek akçemizin olması, zor zamanlar için mütevazi bir birikiminizin olması

10.Meditasyon, bilimsel ve eğitimli kişilerden yoga vb konularda eğitim almak

11.Sosyokültürel yaşantımızın olması, tiyatro, sinema, müzik, dernekler vb

12.Doğru arkadaşlar ve dostlar edinmek, gerektiğinde onlarla sıkıntılarımızı paylaşmak

13. Aile bağlarını sağlamlaştırmak ve aile içi etkinlikler

14.Kendiniz için küçük de olsa bir zaman dilimi ayırmanız.

15.Yaptığınız, yaşadığınız başarılardan dolayı kendinizi ödüllendirmeniz

16.Mizah anlayışını geliştirebilmek, samimi olarak gülebilmek

17. İşle bütünleşme adına üstüne düşenleri yapabilmek

1.          İşini, kendi yetilerini iyi tanımlamak ve bu konuda dürüst olmak

2.        Gerçekçi hedef ve beklentiler içinde olmak

3.        Sınırlarını bilmek, disiplinli olmak

4.        Zorluk ve risklerin farkında olmak, bu konuda gerekli tedbirleri almak

5.        Tatil zamanlarına özen

6.        Huzurlu ve dengeli aile yaşamı

7.        Monoton yaşam tarzından kaçınma

2.        Kurumsal olarak yapılabilecekler

1.        Profesyonel bir çalışma ortamı yaratmak, gerektiğinde yardımcı personel kullanımı

2.        Katılımcı kararlar almaya teşvik etmek

3.        Ödüllendirmek ve çalışanların başarılarını takdir edebilmek

4.        Yetki ve sorumluluklarda adalet

5.        İş yükünün göreve uygun dağıtılması, performansı iyi diye hep aynı kişilere yüklenilmemesi

6.        Çalışanlar arası fikir alışverişi, grup çalışmalarını desteklemek

7.        Kişisel gelişim, dinlenme saatleri için yer ve imkan sağlamak

8.        İş yerlerinde sosyal etkinlikler yapmak, destek grupları kurmak

9.        Dinlenme, yemek yeme ortamlarının mümkün olduğunca huzurlu ve iş alanlarından uzak olması

10.       İş güvenliği ve iş hekimliği faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesi

11.       Kurumsal değerlerin oluşturulması,

12.       İş disiplinin sağlanması

13.       Yeni görev ve terfilerin adaletli yapılması

14.       Personeli kurum ve gidişat hakkında bilgilendirme ve geri bildirimler

15.       Çalışma saatlerinin aşılmamasına ve etkin kullanılmasına dikkat etmek

16.       Kişisel / mesleki gelişime fırsatlar tanımak

3.        Profesyonel destek almak

Sosyal hizmet uzmanlarından, psikologlardan, profesyonel yaşam koçlarından yardım almak, gerek görüldüğünde psikiyatristlere danışmak.

Gerektiğinde:

1.        Danışmanlık / yaşam koçluğu

2.        Psikoterapi

3.        Gerektiğinde ilaç tedavisi

Bu bir bilgilendirme yazısını www.losante.com.tr adresinden alarak uzman görüşlerini sizlerle buluşturduk. Daha ayrıntılı bilgi için doktorunuza başvurunuz Randevu için ziyaret edebilir ya da 03126667666 no’lu telefonu arayabilirsiniz.

Unutmayın her sağlık sorunu için bir uzman ile birebir göüşmek sizi daha iyi bir noktaya taşıyacaktır.

Editör: Merve Kiraz