Birçoğumuzun ilk olarak Batman filmiyle tanıdığı karakterlerden birisi olan Joker, başroldeki Batman karakterinin bile önüne geçen bir şahsiyetti. Şizofreni ve depresyonun sonucunda Joker’e devşirilen karekterimizin hikâyesi herkes tarafından oldukça merak edilmişti. Bilmeyenler için tanıtalım ki Joker, DC Comics Çizgi Romanları tarafından yayımlanan Batman serisinden kurgu bir karakter. Çizgi romanlarda, filmlerde ve televizyon programlarında Batman’e karşı savaşan kötü adamların en bilineni. Joker'ı ruh hastası ve bir hayli zeki olmasıyla biliyoruz. Diğer öne çıkan özellikleri hastalıklı mizacı ve çılgın kahkahası. Mor bir takım giyer, palyaço makyajı vardır ve bu sebeple adı Soytarı, yani Joker'dır. 2. Filmin detaylarına geçmeden önce biraz Joker analizi yapalım;
Joker’in hayatı ve karekterinin şekillenmesi arasındaki ilişki
Psikozu ve narsistik kişilik bozukluğu olan yani her zaman haklı olduğuna inanan, bencil, hatasını kabul etmeyen ve sıklıkla eleştirel ve suçlayıcı bir anne ile büyümek küçük bir çocuk için oldukça zordur. Arthur’un küçüklüğünde ihtiyaç ve duyguları ifade özgürlüğü temel ihtiyacı karşılanmadığını tahmin edebiliriz. Bu sebeple oldukça çekingen ve sosyal becerileri bilmeyen biridir. Sevgi ve onay aramaktadır fakat bir türlü aradığı sevgiyi bulamamaktadır. Annesinin durumunu öğrendikten ve çocukluğu ile yüzleştikten sonra büyük değişim yaşar. Maskeli depresyon gibi görünen ve çekingen yapısı yerini antisosyal kişilik bozukluğu ve şizofreni belirtilerine bırakır. Bunun yanında çocukken ve yetişkinken yaşadığı travmatik olaylar ve çevresel faktörlerin etkisi değerlendirildiğinde Arthur’da şizofreninin depresyon, umutsuzluk gibi prodromal etkileri olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda bunlara ek olarak antisosyal kişilik bozukluğu örüntüleri görülmektedir. Arthur artık hep istediği gibi birileri tarafından (fazlasıyla) farkına varılan Joker’dir.
Peki ama bu kadar ilgi çekmesinin sebebi neydi?
Tabii ki her insanın içindeki canavara vurgu yapması ve geçmişteki travmaların bizi nereye sürükleyeceği. Tasvirlerinin yapıldığı her filmi izleyenler Joker’de kendisini belki de gizlediği yönlerini buldu diyebiliriz. Hal böyleyken tabii ki karakterimizin hayatı da oldukça merak edildi ve ayrıca film yapıldı. Oldukça da ses getiren yapımlar arasına girerek devam filmi dahi çekildi.
İlk film 2019’da Todd Phillips’in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği Kanada – ABD yapımı olan Joker’di. Film Gotham City'de yaşayan başarısız komedyen Arthur Fleck’i konu alıyor.
Arthur, babasız büyümüş bir palyaçodur. Arthur'un en yakın arkadaşı olan annesi onu Happy (Mutlu) adıyla çağırır. Ancak bu ismin ona yüklediği misyon, Arthur'un toplumdan dışlanmasına ve zorbalığa uğramasına engel olamayacaktır. Arthur zamanla, dışlanmışlığın vermiş olduğu hayal kırıklığıyla gözü dönmüş bir katil olagelen alter egosu Joker'e dönüşmüştür.
İlk filmin oyuncu kadrosunda Joaquin Phoenix, Zazie Beetz, Robert De Niro gibi isimler yer alıyor.
İkinci filmde ise sürpriz bir isim dikkat çekiyor. Oldukça tuhaf tarzıyla dünyaca ünlü sanatçı Lady Gaga. Tarzıyla filme oldukça uygun bulunan Gaga filme ne katkı sağlayacak bekleyip göreceğiz. Gelelim 2. filmin detaylarına;
Yapım aşamasındaki 2. film, Joker: İkili Delilik 4 Ekim 2024’de vizyon tarihini bekliyor. Senaristliğini ve yönetmenliğini yine Todd Phillips üstlenmiş. Joaquin Phoenix'in başrolde olduğu 2019 yapımı “Joker” filminin devamında ise,
Filmin adı “Folie à Deux”, genellikle yakın aile üyeleri olmak üzere iki veya daha fazla kişiyi etkileyen aynı veya benzer bir zihinsel bozukluk için kullanılan tıbbi bir terime atıfta bulunuyor. Bu durumda filmin hikayesinin Joker ve Harley Quinn ilişkisi etrafında şekillenmesi bekleniyor.
Filmin gişesine Lady Gaga’nın hayranlarının da katkı sağlama potansiyelini göz önünde bulundurursak beklentiler oldukça yükseliyor. Fakat ilk film kadar ilgi görecek mi bunu bekleyerek göreceğiz.