İsminin anlamını merak edenler veya yeni isimler arayanlar buyurun b harfi

Bade: İçki.

Bahar: Yazla kış arasında olan mevsim.

Bala: Yavru, çocuk.

Balca: Bal gibi tatlı, sevimli olan.

Balın: Sevgili, sevilen.

Balkın: Parıldayan, parlak.

Balkız: Şirin, tatlı, hoş kız.

Banu: 1. Kadın, hatun, hanım. 2. Prenses. 3. Hanımefendi. 4. Gelin.

Banuhan: Banu-han.

Başak: Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı.

Begüm: Hint prenseslerine verilen unvan.

Behin: Bihin. En iyi, çok iyi, seçkin.

Behiye: Güzel.

Belemir: Mavikantaron.

Belgi: 1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik.

Belgin: Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin.

Belgün: 1. Sarih, belirgin, şeffaf. 2. Aydınlık gün.

Belin: 1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret.

Belinay: 1. Ay'ın gölün yüzey kısmına yansıması. 2. Peygamber çiçeği.

Beliz: İşaret, im, iz.

Bella: Güzel.

Belma: Yumuşak, sakin, telaşsız kimse.

Benan: 1. Parmaklar, parmak uçları, 2. Parmakla gösterilen, ünlü, tanınmış.

Benay: Ay gibi parlak olan kız.

Benek: 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm.

Bengi: Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî.

Bengü: Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî.

Bengül: Gül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad.

Beniz: Yüz rengi.

Benna: Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger.

Bennur: Ben, nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.

Bensu: Bengisu, Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat.

Bera: 1. yeni ayın ilk günü, 2. saf, temiz. 3. Fazilet. 4. Seçkin olma vasfı. 5. Olgunluk. el-Bera’ b. Azib:  Ashabdandır.

Berceste: 1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize.

Elazığ’da devrilen otomobildeki 4 kişi yaralandı Elazığ’da devrilen otomobildeki 4 kişi yaralandı

Bercis: 1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve.

Berçin: 1. Güçlü. 2. Perçin. 3. Bahçe, etrafı çevrilmiş tarla. 4. Sertleşmiş toprak, toprağı pek, katı olan arazi. 5.Toprak yığını. Taş yığını.
6. Toplayıcı

Beren: 1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı. 3. Tanınmış.4. Kadife kumaş.

Berfin: Kardan, kar ile ilgili.

Berfu: Kar tanesi.

Bergüzar: Anmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr.

Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın.

Berin: 1. En yüksek, çok yüce. 2. Soylu.

Beril: Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat.

Berna: Genç, körpe.

Berra: 1. Hayırsever. 2. Bereket ve bolluk getiren.

Berrak: Duru, temiz, aydınlık, açık.

Berran: (Bürran) Keskin, kesici.

Berre: 1. Temize çıkarma. 2. Uzaklaştırma 3. Beri kılma.

Berrin: Karada yaşayan.

Besime: Güler yüzlü, güleç, neşeli kız.

Besisu: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su.

Beste: 1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü. 2. Bağlanmış, bitiştirilmiş.

Bestegül: Gül demeti.

Bestenigar: Klasik Türk müziğinde en eski birleşik makamlardan biri.

Betül: 1. Namuslu, temiz kadın. 2. Allah'ın emri. 3. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları. 4. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan.

Beyhan: Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.

Beyna: “İki el arasındaki sevgi” anlamındadır. Kuran’ da yer alan bir kelimedir.

Beyza: Çok beyaz, daha ak; çok temiz, lekesiz.

Bihter: Daha iyi, en iyi, pek iyi.

Bilcan: Bilgili dost.

Bilge: Bilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.

Bilget: Havadis, malumat. Bilgiye götüren kimse.

Bilhan: Çok bilgili, çok bilen.

Billur: 1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal. 2. Parlak, ışıklı.3. Duru.

Bilsev: "Bil ve sev" anlamında kullanılan bir ad.

Bilun: 1. Esir, tutsak. 2. Yarım Ay.

Binay: "Bin ay" " anlamında kullanılan bir ad.

Binnaz: Çok nazlı, cilveli.

Binnur: Çok nurlu.

Biray: Ay gibi tek, eşsiz.

Birben: "Yalnızca ben" anlamında kullanılan bir ad.

Birce: Tek, eşsiz, biricik.

Birgen: Yalnızlığa alışmış.

Birgül: Biricik.

Biricik: Tek, eşsiz, çok sevilen, benzeri olmayan.

Birsel: Hareketli, canlı.

Birsu: Biricik, tek yaşam kaynağı, hayatın anlamı.

Buğday: Tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi.

Buğlem: Cenneti müjdeleyen melek.

Buğu: 1. Soğuk bir cisim üzerinde ince bir tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı. 2. Su buharı.

Buket: Çiçek demeti.

Buluş: İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.

Burcu: 1. Güzel koku, ıtır. 2. Sakız ağacının tomurcuğu.

Burçak: Baklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki.

Burçin: Geyik, dişi geyik.

Buse: Öpücük, öpme, öpüş.

Büklüm: Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.

Büşra: Müjde, sevinçli haber.

Erkek isimleri;

B Harfi

Babür: Kaplan.

Bağdaş: Yakın arkadaş, dost.

Baha: 1. Ar. Güzellik, zariflik. 2. Ar. Parıltı. 3. Far. Kıymet, değer, paha.

Bahadır: Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse, batur.

Bahattin: Dinin güzelliği.

Bahri: 1. Denizle ilgili olan.2. Bir tür deniz ördeği.

Bahtiyar: Mutlu.

Baki: 1. Sürekli.2. Bir şeyden artan miktar. 3. Öteki.

Balaban: 1. İri, büyük.2. Şişman, gürbüz kimse.2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş.

Balaz: Ağaç, asma filizi, sürgün.

Balkan: 1. Sık ormanla kaplı dağ. 2. Yığın, küme. 3. Sazlık, bataklık.

Bangu: 1. Haykırış, bağırış. 2. Gök gürültüsü. 3. Yankı.

Baran: Yağmur.

Barbaros: Büyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. (1467-1546) Avrupalılar tarafından verilen ve "Kızıl sakal" anlamına gelen bir ad.

Barça: Hepsi, tamamı.

Barçın: Bir tür ipekli kumaş.

Barım: 1. Varlık, servet, zenginlik. 2. İktidar.

Barın: 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs.

Barış: 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum.3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.

Barkın: 1. Yolculuk eden, yolcu, gezgin.2. Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu.

Barlas: Kahraman, savaşçı.

Bars: Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan.

Bartu: 1. Varlık, servet.2. Varılacak yer, mesafe.

Basri: Görme ile ilgili olan.

Başar: "Bir işi istenilen biçimde bitir" anlamında kullanılan bir ad.

Başaran: 1. Başta gelen kimse. 2. Başarılı olan. 3. Yaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse.

Batıkan: Batı+han Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında.

Batın: Karın. Kuşak.

Batır: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır.

Batıray: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.

Battal: 1. Cesur, kahraman. 2. Pek büyük, iri.

Batu: Üstün gelen, gücü yeten, galip.

Batuğ: Üstün olan, yiğit, az.

Batuhan: Üstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.

Batur: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır.

Baturalp: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.

Bayar: Ulu, yüce, saygın, soylu kimse.

Baybars: 1. Zengin ve korkusuz kimse.2. Bir tür kaplan.

Baybora: Fırtına.

Baycan: Zengin, varlıklı kimse.

Bayer: Zengin, varlıklı kimse.

Bayezid: 1. Yezit'in babası.2. Çeşitli dönemlerde yaşamış Osmanlı şehzadelerinin ortak adı.

Bayhan: Zengin ve varlıklı hükümdar.

Bayındır: Gelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı.

Baykal: 1. Yabani at. 2. Deniz.

Baykan: Zengin bir soydan gelen kimse.

Baykara: Doğan cinsinden bir kuş türü.

Bayram: 1. Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün. 2. Sevinç, neşe.

Bayru: Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim. Bayrı.

Baysal: 1. Rahat, dingin. 2. Gürültüsüz, huzurlu.

Baysan: Zengin ve tanınmış kimse.

Baytekin: Zengin prens, şehzade.

Bayülken: Yüce, yüksek, ulu zengin kişi.

Bedir: Ayın on dördüncü gecesi, dolunay.

Bedirhan: Dolunay gibi güzel olan hükümdar.

Bedrettin: Dinin dolunayı.

Bedri: Dolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan.

Beha: Ender.

Behçet: Sevinç.

Behiç: Şen, güzel yüzlü kimse.

Behlül: 1. Çok güldüren, şakacı. 2. Hayırsever, iyi adam.

Behnan: 1. İyi huylu kimse.2. Güler yüzlü kimse.

Behram: 1. Merih yıldızı. 2. Eski İran dininde yolcuları korumakla görevli olduğuna inanılan melek.

Behzat: Soyu sopu temiz, doğuştan iyi, temiz kimse.

Beker: Güçlü, yiğit kimse.

Bekir: Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse.

Bektaş: 1. Akran, eş, yaşıt. 2. Eşit, denk.

Berat: 1. Nişan, rütbe. 2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.

Berge: İm, iz, eser.

Berin: 1. En yüksek, çok yüce. 2. Soylu.

Berkan: "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad.

Berkant: Güçlü, bozulmaz yemin.

Berkay: Sağlam ve güçlü kimse.

Berke: Kamçı.

Berkin: Sağlam, güçlü, kuvvetli.

Berksan: Güçlü tanınan kimse.

Berzah: İnsanların ölümden sonra kıyamete kadar bekleyeceği yer.

Beşer: İnsan, insanoğlu.

Beşir: 1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.

Beyda: Sahra, çöl.

Beyhan: Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.

Bilgehan: Bilgili hükümdar.

Bilgin: Bilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim.

Bilhan: Çok bilgili, çok bilen.

Birant: Ant iç, yemin et anlamında kullanılan bir ad.

Birol: "Tek ol, biricik ol" anlamına kullanılan bir ad.

Birten: Kimseye bağımlı olmayan.

Boğaç: 1. Boğan. 2. Boğaya benzeyen. 3. Dede Korkut hikâyelerinde geçen bir kahraman adı. Küçük yaşta bir boğayı öldürdüğü için bu ad verilmiştir.

Bora: Genellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına.

Boran: 1. Bora. 2. Sis, duman. 3. İç sıkıntısı. 4. Yaban güvercini.

Buğra: Erkek deve.

Buluş: İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.

Bulut: Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar.

Burak: Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti.

Burç: 1. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı. 2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad. 3. Ökse otu.

Burhan: Kanıt, delil, ispat.

Bülent: Yüksek, yüce, ulu.

Bünyamin: Yakup Peygamber'in en küçük oğlunun adı.

Bürçe: Kurt yavrusu.

Editör: Saliha Kara