Erzincan'da zengin kültürün en bilinen örneklerinden biri olan halk müziğine dair bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşıyoruz.
Yöremizde halk müziği büyük bir öneme sahip. Çünkü Erzincan, Türkiye'nin halk müziği zenginliğiyle dikkat çeken önemli illerinden biri. Bölge, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda halk müziği geleneğiyle de tanınmakta.
Erzincan’ın halk müziği, hem melodik zenginliği hem de kullanılan ritmik çeşitlilikle dikkat çeker. Çoğunlukla 2 ve 4 zamanlı ana usuller ile, bunların üçerli biçimleri ve daha kompleks zamanlı usullerle (5, 7, 8, 9, 10 ve 11 zamanlı) oluşturulan ezgiler, bu müzik türünün en belirgin özelliklerinden biridir.
İlçemiz Kemaliye’nin Kendine Has Mirası
Erzincan halk müziğinin içinde, Kemaliye’nin müzikal kültürü özel bir yere sahiptir. Kemaliye ağzı, Abçağa, Teymen ve Vank gibi farklı ağız özelliklerini barındırır. Bu bölgede söylenen “Yeşil Kurbağalar Öter Göllerde” adlı uzun hava, sadece Erzincan’da değil, pek çok farklı yörede de bilinen ve sevilen bir eserdir. Bunun dışında “Ala Gözlü” ve “Hoyrat” gibi havalar da bölgenin en tanınmış müzik örnekleri arasında yer alır.
Müziğimizde Bağlama ve Diğer Geleneksel Sazların Yeri
Erzincan’da halk müziğinin vazgeçilmez sazı ise bağlamadır. Bunun yanı sıra cura ve çöğür gibi diğer geleneksel sazlar da kullanılır. Bu sazlar, özellikle tezensiz bir şekilde çalınır ve sağ elin parmak uçlarıyla yapılan “şelpe” tekniği ile karakterize edilir. Erzincan türküleri ise çok çeşitli kategorilere ayrılır. Tören türküleri, hüzünlü türküler, kahramanlık türküleri ve uzun havalar, yöre halkının yaşamını ve kültürünü en iyi şekilde yansıtan müzikal formasyonlardır.
Erzincan'a Ait Türkülerin Seçkin Örnekleri
Erzincan’a özgü türkülerin arasından bazı örnekler, bu zengin müzik kültürünün çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Ali Ekber Cicek’in “Ağlama Gözlerim” adlı eseri, bölgenin duygusal tonlarını yansıtan önemli bir örnektir. Bunun yanı sıra, Turan Engin’in “Başı Pare Pare Dumanlı Dağlar” ve “Vardım Hint Eline Kumaş Getirdim” gibi eserleri, Erzincan halk müziğinin ritmik zenginliğini ortaya koymaktadır. Erol Parlak’ın “Taşa Verdim Yanımı” gibi hüzünlü eserleri ise, yöre halkının yaşamındaki sıkıntıları ve acıları anlatan türkülere örnek teşkil eder.
Erzincan halk müziği, sadece bir müzik türü olmanın ötesinde, bölgenin tarihini, kültürünü ve duygularını en iyi şekilde aktaran bir dil haline gelmiştir. Bu müzik, hem yerel halk hem de tüm Türkiye için bir kültürel miras niteliği taşır.
