.
Her şey insan unsuruyla değer kazanır. Önemli olan insanı değerli kılmak, insanı en öne koymak ve ona yaşanılır bir ortam sunabilmektir.
Erzincan’ımız; ülkemizin, gerçekten de yaşanabilir kentlerinden biri, güzide bir şehrimizdir. En büyük talihsizliği deprem kuşağında olmasıdır.
Depremin etkisi, ne kadar önemliyse; bir diğer önemli faktörde; insanımızı Erzincan da tutamamamızdır.
!992 depreminin yanı sıra; Erzincan ekonomisine katkıda bulunan ve nüfusun Erzincan da kalmasına faydası olan kuruluşların kapatılması ( Örneğin: İplik Fabrikası, Tercan Ayakkabı Fabrikası, Erzincan Makine Fabrikası... gibi) Bunların yerlerine; aynı nüfusu şehrimizde tutabilecek, iş kapılarının açılamaması, nüfusun azalmasında en büyük etken olmuştur.
PKK terörü, ilimiz tarım ve hayvancılığa çok büyük darbe vurmuştur. İnsanlarımızı göçe zorlamıştır.
Tercan ilçemizde terörden önce: 97.000 büyük baş hayvan vardı. Terör nedeniyle insanlar köylerinden kaçmak ve hayvanlarını ucuza kestirmek zorunda kaldılar. Bu gün bu rakam 10. 000 in altına inmiştir.
Bir Şehrin ayakta durmasının, ilerlemesinin ve büyümesinin , üç önemli lokomotifi vardır.
1-Şehrin tüm dinamik unsurlarını bir araya getirecek, şehrimizin kalkınmasına ve büyümesine yönlendirecek, iyi bir Vali.
2-Bu dinamiklerle, devletin kalkınmaya ve büyümeye yönelik katkılarını, şehrimize çekebilecek, iyi bir Belediye Başkanı.
3- Şehrimizin, sanayici ve iş adamlarını bir araya getirecek, onlara çalışma, yatırım yapma ve şehrimizin geleceğine umutla bakma, moral gücünü verebilecek: iyi bir Ticaret e Sanayi Odası Başkanı.
Şu anda bu üç konuda da Erzincan’ımız çok şanslı! Pekii! Neden kıpırdanma olmuyor? Genel Başkan Yardımcımız Sayın Binali YILDIRIM’ a rağmen niçin bir kıpırdama olmuyor?
Neden? Hala,büyük istihdam sağlayacak yatırımlar şehrimize gelmiyor?
Neden ? Hala, Kızıl Dağ ve Pöske Dağı Tünelleri yapılmıyor?
Neden? Hızlı, Tren yolu yapımı başlamıyor?
Neden? Hala, örnek büyük tarım uygulamaları ilimiz topraklarına getirilmiyor?
Neden? Hala, dağı taşı maden fışkıran, Çayırlı İlçemizde kendiliğinden yeryüzüne çıkan petrol çıkarılmıyor? İlimizden çıkarılacak madenleri işleyecek, değerlendirecek tesisler; Neden? Hala ikilimizde kurulmuyor?
İnsanın olduğu köyler, beldeler, kasaba ve şehirler değer kazanır, ilerler ve büyürler.
Köylerimiz boşalmakta, o güzelim verimli araziler boş yatmaktadır. En büyük milli servetimiz olan topraklarımız değerlendirilmemektedir.
Beldelerimiz boşalmakta, nüfusun yetersizliği yüzünden birçok beldemizin belediyelik statüsü elinden alınmaktadır.
İlçelerimizin nüfusu gittikçe azalmakta ve gittikçe fakirleşmektedir.
Erzincan’ın genel nüfusunun azalmasından dolayı Milletvekili sayısı 3 ten 2 indirilmiştir.
Erzincan merkez nüfusu azaldığı için İller Bankasından Belediyemize ayrılan pay çok aza inmektedir.
İnsanımızın köyünde kalması için devletin yaptığı teknik ve ekonomik destekler; köylümüzü yerinde tutmaya yeterli olmamıştır.
Yatırım yapabilecek akıl ve sermaye gücüne sahip olan hemşerilerimizin büyük bir kısmının büyük şehirleri seçmesi; Erzincan’ımızın gittikçe küçülmesine sebep olmaktadır.
Erzincan’a sahip çıkacak, insanlarımıza yön verecek; “Gökyüzünün dünyanın her yerinde mavi olduğunu” insanımıza anlatacak, Erzincan’ı göç alan bir İl haline getirecek bir oluşuma her zamankinden çok ihtiyacımız var.
Erzincanlının dertlerini kendisine dert edinen tüm hemşerilerimizin, Erzincan’ın ve Erzincanlının bir yerlere gelmesini, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden kalkınmasını sağlamak amacıyla bir araya gelmeleri, politikalar belirlemeleri, projeler hazırlamaları, yatırım yapmaları ve yatırım yapacaklara önerilerinde bulunmaları şarttır.
Böyle bir oluşuma Erzincan’ımızın çok ihtiyacı vardır.
Bu konuda ERZİNCAN KALKINMA VAKFI gereken hizmeti vermeye hazırdır.
Erzincanlı vefalıdır. Kendisine hizmet edenleri hiçbir zaman unutmayacaktır ve onları her zaman takdirle anacaktır.
Unutmayalım: “Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.”