Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında 3 Aralık tarihi 'Uluslararası Engelliler Günü' olarak ilan edildi. SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken ve SAHİM-SEN Engelliler Komisyon Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı Ayşe Sarı, engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması amacıyla yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
ÖZLEM AKARKEN: ENGELLİLER VE AİLELERİ HER ZAMANKİNDEN DAHA YOKSUL
'Uluslararası Engelliler Günü' öncesinde değerlendirmede bulunan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Covid 19 pandemisi ve doğal afetlerle birlikte ülkemizde yaşanan ekonomik sorunların, engellilerin yoksulluğunu ve yoksunluğunu daha da artırdığını biliyoruz. Engelliliğin yoksulluğu, yoksulluğun da engelliliği artırdığı gerçeğine hepimiz şahit oluyoruz. Engellilerin bağımsız yaşaması için gerekli olan manuel ve akülü tekerlekli sandalye, ortez, protez, işitme cihazı, koklear implant ve benzeri araç ve gereçleri, SGK ödemelerinin gerçek döviz kuru üzerinden güncellenmemesi, engellilerin ve ailelerinin cepten yaptığı ödemeleri artırmaktadır. Çoğu ailenin ödeme gücü yok. Bu durumda aileler, ya gereksinimlerini erteliyor ya da daha kalitesiz ve bireye özgü olmadığı için engelliliği artıran ürünleri almak zorunda kalıyor. Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan devletimizin bu araç ve cihazlara erişimi kolaylaştırmayı taahhüt ettiğini bir kez daha hatırlatıyoruz ve hükümete, bu araç ve gereçlere, her türlü ilaç ve tedaviye erişimin önündeki engelleri kaldırması ve ödemelerde acil güncelleme yapılması için çağrı yapıyoruz” dedi.
ENGELLİ ÇALIŞANLARIN SORUNLARI ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI
“Anayasa madde 50 ile çalışma hayatında özel olarak korunacakları belirtilen engellilerin, ayrımcılığa uğramaksızın onurlu çalışma haklarının güvence altına alınması zorunludur” diyen SAHİM-SEN Başkanı Akarken, “İdarecilerin; engellilerin çalışma ortamlarının ve onlara verilen işlerin, engel durumuna uygun olmasında ve engelli çalışanların bu yöndeki taleplerinin dikkate alınmasında yasal sorumlulukları olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadesini kullandı.
ATAMA BEKLEYEN ENGELLİLERİN SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
2022 yılında yapılan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) ile 2023 yılı içinde bir kez atama yapıldığını ve neredeyse sembolik olarak açıklanan 2323 kadro için 60 bine yakın engelli adayın tercih yaptığına dikkati çeken Akarken son olarak şu bilgileri verdi: “Dikkat çeken bir konu da son 5 yıldır Sağlık Bakanlığı’nın engelli sağlıkçılar için kadro açmamasıdır. 2023 yılı bitmeden, kamuda istihdam açığını kapatacak-hak edilen yüksek sayıda atama kılavuzunun yayımlanmasını bekliyoruz. Yasal düzenleme yapılarak hem engelli istihdam kotası artırılmalı hem de kota hesabında sözleşmelilerin sayısının da dikkate alınması sağlanmalıdır. Öte yandan yasal düzenleme ile engellilerin, sözleşmeli olarak istihdamı sağlanmalı ve personel atamalarında KPSS ile eş zamanlı EKPSS puanı ile alım yapılmalıdır.”
AYŞE SARI: ENGELLİ YAKINI OLAN ÇALIŞANLAR, İNİSİYATİF KULLANILMASINI DEĞİL YASAL DÜZENLEME İSTİYOR
“Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, 1992 yılında kabul edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü; Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ne yönelik bilincin artırılmasını, engellilik sorunlarının anlaşılmasını, sorunların çözüme kavuşması için harekete geçmeyi sağlamayı, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine engelliliğin dahil edilmesinin şart olduğunu duyurmayı ve onların onurlarına saygıyı güçlendirmeyi amaçlamaktadır” diyen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Engelliler Komisyon Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı Ayşe Sarı, “Engelli yakını olan çalışanların, günlük eğitim ve bakım izni ve nöbet/vardiya muafiyeti ile ilgili tüm personel mevzuatına işlenecek bir yasal düzenleme yapılması için hükümete çağrı yapıyoruz. Yapılacak düzenlemenin; özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti alan engelli çalışanları da kapsaması son derece önemlidir. Bu düzenleme, taraf olduğumuz Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın, ailevi sorumlulukları olan çalışanlarla ilgili 27’nci maddesi ile doğrudan ilgili olduğunu hatırlatarak tüm sendikaları, bu mücadelede ortak çalışmaya davet ediyoruz” ifadesini kullandı.
MOBBİNGE VE ENGELLİLİĞE DAYALI AYRIMCILIĞA DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUZ
“ILO’nun 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanarak Sözleşme’nin amacına uygun bir yasa için Hükümete çağrı yapıyoruz. Yasa ile ilgili tüm süreçlere sendikaların aktif katılmasının zorunlu olduğunu biliyoruz ve Sözleşme’nin kabulü ve yasal düzenleme için sendikaları ortak mücadeleye davet ediyoruz” diyen Sarı, engellilerin, engelli ailelerin ve toplumun tüm kesimlerinin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sarı, son olarak açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “Engellileri, aciz ve yardıma muhtaç gösteren ve engelliliği bir cezaymış gibi algılatan ön yargılarla mücadele ederek Sözleşme’nin önemi, engellilerin hakları ve engellilerle etkin iletişim gibi “farkındalığı ve bilinci artıran faaliyetlerin” toplumun tüm kesimini kapsayacak biçimde planlanması gerekir. Özellikle sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının hizmet içi eğitimleri; engellilik, iletişim ve engellilerin hakları konularını da kapsamalı. Engelli ve ailelerine etkin bir hizmet sunumu için; hakları konusunda danışmanlık yapacak birimlerin, hastaneler başta olmak üzere tüm kurumlarda kurulması, okullarda; okul sosyal hizmetinin zorunlu olması ve aile hekimliklerinde; her aileye bir sosyal hizmet uzmanının istihdam edilmesi, taleplerimiz arasındadır.
ERİŞİLEBİLİRLİK, İNSAN HAKLARINA ERİŞİM İÇİN ÖNCÜL BİR HAKTIR
Erişilebilirlik denetimlerinin ertelendiği yasaya “dur” diyen Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatarak, erişilebilirlik önlemlerini almayanlara cezai müeyyide uygulaması ve erişilebilirlik ile ilgili şikayetlerimizi ileteceğimiz etkili bir mekanizma kurması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na çağrı yapıyoruz. Bağımsız yaşama hakkına erişimin sağlandığı, toplumun her alanına dahil edildikleri günler dileğimizle…”