YAŞAM

Dünyanın en çok merak ettiği konulardan birisi İngiliz Kraliyet Ailesi ve Prenses Diana

Google arama motorlarında sıkça aratılan bu ailenin en büyük trajedisi Prenses Diana’ın ölümü oldu

Abone Ol

Kraliyet ailesin üyelerinin  yaşam tarzı, kıyafetleri,düğünleri, eşleri, çocukları daha bir çok özellikleri asırlar öncesinden günümüze kadar magazin malzemesi olmuş ve bu ailenin üyelerinin şaşalı görünen hayatları sayısız tacize uğramış. Geçmişten günümüze baktığımızda bunun en net örneği dünyanın aşık olduğu prenses Diana’nın hayatı olmuştur. Ölümünün üzerinden onca zaman geçmesine rağmen hala en çok merak edilen adına filmler çekilen, kitaplar yazılan, elbiseleri gündemden düşmeyen bu genç kadının trajik sonu bu aileyi daha da çekici ve merak edilenler listesine taşımıştır. Haklarında ortaya atılan iddialar bitmek tükenmek bilmemiş her türlü konuya malzeme edilmiştir. Bir çok aldatmanın, başkaldırışın kitabını yazan aile asırlardır hiç değişmedi.  Bu ailenin merak edilen ve en çok araştırılan üyelerine bir göz atalım.

İngiltere dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak karşımıza çıkmakta. Özellikle Avrupa ülkeleri arasında en gelişmiş ve en büyük ülkelerden biri olan İngiltere bir ada ülkesi. İngiltere'ye birçok amaçla ülkemizden de gitmek isteyen kişiler bulunur. İngiltere hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için yazımızda İngiltere ile ilgili detayları derledik.
Bu aileye kimler dahil;
•    Britanya kralı veya kraliçesi
•    Onun eşi
•    Eski monarklardan herhangi birinin dul eşi
•    Monarşinin çocukları
•    Erkek soyundan monarşinin torunları
•    Erkek soyundan gelen monarşinin çocuklarının kocaları veya dul kalan eşleri ve onların çocukları
•    1917'ye kadar erkek soyundan gelen torunun torunu da kraliyet ailesine dahil sayılıyordu.


Kraliyetle ilk karşılaşmamız genellikle edebiyat üzerinden olur. Göz kamaştırıcı prensesler, haşmetli prensler, hem bilge hem kurnaz krallar - hepsi bize hayat hakkında çok şey öğreten peri masallarının kahramanları olarak, büyülü hikayelerini sıkıca, Uyuyan Güzel'in etrafını saran dikenli çalılar misali örerler.
Kraliyetin tacından tahtına bütün motifleri, lanetler ve parlak kehanetlerle dile gelen ağır kader hissi, daha bilincine varacak yaşa bile gelmeden kolektif hayal dünyamıza iliştirilir.

Yetişkin yaşa geldiğimizde ise genellikle kraliyet mensubu olmanın "masalsı" yanının aslında iki farklı yüzü olduğunu fark ederiz. Evet önlerine kırmızı halılar serilir ama bu, içine doğdukları ve asla kaçamayacakları bir şöhrettir ve mücevherlerin ışıltılarına daima fotoğrafçıların flaş ışıkları eşlik eder. Saraylar çoğu zaman altın kafeslerdir de. Fakat yine de kraliyet hikayelerinin büyüleyiciliğinden kaçmak kolay olmaz çünkü belki de bu modası geçmiş ama ilginç kurumun mensupları bizi, yetişkinliğin göz açtırmayan gerçekçiliğinde kaybolup giden, masallara tutkuyla inandığımız ve doyamadığımız o çocukluk günlerimize götürür.

Kraliyetin katı kuralları;

•    Kraliyet ailesinden olanlar elit olmayanlara dokunamazlar.
•    Tüm hediyeleri nazikçe kabul etmelidirler.
•    Kraliyet ailesi üyeleri evlenmeden önce hükümdarın onayını almak zorundadırlar.
•    Kraliyet ailesi üyelerinin belirli kurallara uyarak giyinmeleri gerekmektedir.
•    Tahtın iki varisi aynı anda birlikte yolculuğa çıkamazlar.
•    Kraliyet ailesi üyeleri halka açık bir şekilde politik konular hakkındaki görüşlerini belirtemezler.
•    Hükümdarın yabancı tahta oturmasına izin verilmiyor.
•    Eğer hükümdar ayaktaysa herkes ayakta durmak zorunda.
•    Kraliyet ailesinde taçlar sadece evli kadınlar tarafından takılabilir.
•    Kraliyet ailesi üyelerine selfie ya da imzaya izin verilmiyor.
•    Reverans hareketleri zorunlu olmasa da yapılması beklenmekte.
•    Kraliyet ailesi gıda zehirlenmesine karşı nadiren kabuklu deniz ürünleri tüketiyorlar.
•    Hükümdar yemek yemeği bıraktığı an masadaki herkes bırakmalı.
•    Kraliyet düğün buketlerinde mutlaka Mersin çiçeği bulunur.
•    Londra Kulesi’nde altı tane kuzgun yaşamak zorunda.
•    Kraliyet ailesi üyelerinin Monopoly oynaması yasak.
•    Kraliyet ailesindekilere düzgün hitap şekli ile konuşulmalı.
•    Kraliyet ailesinde evlenecek olan gelinlerin gelinlikleri kraliçe/hükümdar tarafında onaylanması gerekiyor.
•    Kraliyet ailesinin yemeklerinde sarımsak konulması yasaklanmış.

Kraliyetin romantik çiftleri;

Kraliçe 2. Elizabeth ve Prens Philip(Elizabeth babasının tahtına geçen en uzun süre iktidar olan kraliçedir)
Prens Charles ve Diana (Diana kocası tarafından hiç sevilmemiş ve defalarca aldatılmıştır. Charles evli bir kadın olan Camilla adlı kadına aşıktır. Şu anda da bu kadınla evlidir.)
 Prens Charles Cornwall düşesi Camilla (Camilla yeni Kral olan Charles’ın şimdiki eşidir. Diana ile evliyken dahi tek aşkının Camilla olduğunu hiç  gizlememiştir.)
Prens Harry ve Meghan Markle (Markle istenmeyen gelin ünvanına sahip olmuştur. Kraliyetin katı kurallarına dayanamayıp aile üyeliğinden istifa eden çok aşık çiftimiz ingiltereden uzakta sade bir hayatı tercih etti.)
Prens William ve Cambridge Düşesi Catherine (Birbirine üniversite de aşık olan ve tüm kuralları çiğneyip evlenen bu çift kendini kabul ettirmiş ve kraliyetin en önde gelen varisleridir. O kadar iktidarı bırakmamakta kararlılar ki habire çocuk dünyaya getirip taht sırasını başkasına vermiyorlar.)


Yakın zamanda Kraliçe'nin hayatını kaybetmesiyle sosyal medyada Prenses Diana ile ilgili yeniden paylaşımlar yapılmaya başlandı. Çünkü Kraliçe olan  kayınvalidesi Elizabeth, Diana’nın ölüm emrini veren kişi olarak görülüyordu. Paylaşımların ardından Lady Diana'nın neden öldüğü ve hayatı merak edilmeye başlandı.
 Peki, Prenses Diana kimdir? Lady Diana’nın vefat sebebi nedir?

PRENSES DIANA KİMDİR?

İşte madde madde dünyanın aşık olduğu mütevazi, iyi yürekli bedbaht kadın Diana;

Diana Frances Spencer, 1 Temmuz 1961'de İngiltere Norfolk'taki Sandringham yakınlarında doğdu.
İngiltere'de soylu sınıfın bir üyesi olarak dünyaya geldi, Althorp Vikont'unun en küçük kızıydı.
Anne ve babası 1969'da boşandıktan sonra sık sık ebeveynlerinin Northamptonshire ve İskoçya'daki evleri arasında seyahat etmek zorunda kaldı.

Diana ilk olarak bir kolejde eğitim aldı. Ardından 1974'ten itibaren Kent bölgesinde yatılı okulda okudu.
1977'te burayı terk ederek İsviçre'de bir okula kaydoldu, ertesi yılın Paskalya ayında da burayı bıraktı.
Okul sonrası Londra'da dadılık yaptı. Bir anaokulunda asistanlıkla devam etti.
Galler Prensi ile arkadaşlıklarının daha ciddi bir hal aldığına dair söylentiler yayılmıştı bile.
Bu andan itibaren basın ve televizyonlar onu çevrelemeye ve her adımını takip etmeye başladılar.
24 Şubat 1981'de Prens Charles ve Lady Diana Spencer, Buckingham Sarayı'nda nişanlandıklarını resmen açıkladılar.
"Yüz yılın düğünü" olarak adlandırılan bir törenle, Diana ile Prens Charles, 29 Temmuz 1981'de St. Paul Katedrali'nde evlendi. Tören televizyonlarda gösterildi ve tüm dünyadan milyonlarca kişi tarafından izlendi.
Buckingham Sarayı'ndan katedrale kadar 600 bin civarı kişi o anlara tanıklık etmek için toplandı.
Diana her zaman büyük bir aile özlemi duydu. Evliliklerinin ilk yılında, 21 Haziran 1982'de oğlu Prens William dünyaya geldi.
Çocuklarının, kraliyet teamülleri izin verdiği ölçüde "normal" bir şekilde yetişmelerini istedi.
1984'ün 15 Eylül'ünde, William'ın bir kardeşi oldu: Prens Harry.
Oğulları özel öğretmenler tarafından eğitilmedi, diğer çocuklarla birlikte okula gittiler. Diana çocuklarının gelişimine çok ilgili bir anne oldu.
ABD'ye ilk resmi ziyaretinde Prenses, Beyaz Saray'da John Travolta ile dans etti.
Diana'nın şöhreti gittikçe büyüdü. Bir moda ikonuna dönüşüyordu. Kıyafetleri her zaman ilgi odağıydı.
ABD'ye ilk resmi ziyaretinde Prenses, Beyaz Saray'da John Travolta ile dans etti.
Diana'nın şöhreti gittikçe büyüdü. Bir moda ikonuna dönüşüyordu. Kıyafetleri her zaman ilgi odağıydı.
Yardım kuruluşlarına ilgisi ve desteği de gittikçe görünür olmuştu.
AIDS hastalarının durumunu yansıtmak adına önemli bir rol üstlenmişti. Onlarla el sıkışması, temasın tehlikeli olmadığı doğrultusunda kamuoyuna güçlü bir mesaj vermişti.

1980'lerin sonundan itibaren Prens Charles ile ayrı yaşamlar sürmeleri, daha da görünür oldu.
1992'deki resmi bir ziyaret sırasında Diana, Tac Mahal önünde tek başına poz veriyordu.
Bu fotoğraf, çiftin resmiyette birlikte olmaya devam etseler bile, yollarını ayırmakta olduğunun ifadesi olarak görüldü.

Ayrı geçen yılların ardından, Diana ile Charles 28 Ağustos 1996'da resmen boşandı.
Ertesi yıl Haziran ayında 79 elbisesini açık artırmayla sattı ve yardım vakıfları için 4,5 milyon dolar topladı.
Bu adım, geçmişle bağları koparmasını sembolize etti.
Prenses 1997'de anti personel mayınların yasaklanması çağrısında bulundu. Aktivistler, Diana'nın kampanyaya katılımının "dönüm noktası" niteliğinde olduğunu söyledi.

PRENSES DİANA NE ZAMAN VE NEDEN ÖLDÜ?

Prenses Diana 31 Ağustos 1997 tarihinde ödü. 1997 yılında Dodi Al Fayed'le birkaç tatile çıktı. Ağustos ayında Akdeniz'de Dodi'nin 'Jonikal' yatında kaldı. Çok paparazzi kovaladığı için Diana ve Dodi Paris'e dönmeye karar verdi. Dodi'nin babasının otelinde kalmak istediler. 31 Ağustos sabah saat on iki buçukta Dodi'nin apartmanına gitmek için otelden çıktılar. Otelin arkasından çıktılar fakat paparazzi onları bekliyordu. Giderken şoför (Henri Paul) yolu şaşırdı ve karanlık bir tünelde kaza yaptı. Henri Paul ve Dodi al Fayed olay yerinde hayatını kaybetti. Paparazziler fotoğrafları çekerken ambulans geliyordu. 2 saat boyunca doktorlar Diana'nın hayatını kurtarmaya çalıştı. Saat dörtte Prenses Diana yaşamını yitirdi. Sadece Diana'nın koruma görevlisi, Trevor Rees-Jones hayatta kaldı. Haberi duyduğunda Prens Charles, Earl Spencer ve Diana'nın kız kardeşleri İngiltere'den hemen Diana'nın yanına gitti. O sabah da Diana'nın cenazesi İngiltere'ye döndü. 6 gün resmi yas ilan edildi ve 6 Eylül 1997'de yapılan görkemli bir veda töreniyle Diana toprağa defnedildi. Ayrıca öldüğünde sarayın önüne yüzbinlerce not ve çiçek bırakıldı. Prens Harry bir not yazdı: "Mommy"(anneciğim) ve tabutuna bıraktı. 2.5 milyar kişi Diana'nın cenazesini izledi. İngiltere'de bütün kanallar cenazesini gösterdi. Bazı söylentilere göre Prenses Diana'nın ölümünün bir suikast olduğu düşünülmektedir. Ama bunu kanıtlayan bir delil ortaya çıkmamıştır.

Diana’nın ölümü her daim bu şatavatlı hayatın bir bedeli olarak tanımlanmış ve kraliyet ailesi sürekli suçlanmıştır. Günümüzde hala katı kuralları ile gündemden düşmeyen bu aile büyükten küçüğe tüm üyeleleri ile basın camiasının en büyük malzemesi olmaya devam ediyor.