Gün geçmiyor ki televizyon programları ve haberlerde bir çocuğun kaçırıldığını, istismara uğradığını veya öldürüldüğünü duymayalım. Genellikle komşular, yakın akrabalar ve mahallenin delisi olarak karşımıza çıkan bu istismarcılar üzülerek yazıyoruz ki evin içinden dahi çıkabiliyor. Peki çocuğunuzu bu istismarcılardan nasıl koruyacak, bunu çocuğunuza nasıl anlatacaksınız. Konu ile ilgili uzmanların paylaştıkları bilgileri bilgi sahibi olmanız için bir araya getirdik.

Çocuğun Cinsel İstismarı, Nedenleri ve Sonuçları

Son günlerde medyada çıkan haberler nedeniyle çocuğun cinsel istismarı tekrar gündeme geldi. Cinsel istismar;  çocuğun kendisinden daha güçlü gördüğü bir yetişkinin ya da yaşıtının çocuğu cinsel doyum sağlamak amacıyla kullanmasıdır.  Çocuk kendisinden güçlü olarak gördüğü bu kişiden korktuğu için onun isteklerine boyun eğer. Cinsel istismar, güçlü olan tacizcinin çocuğu öpmesi, okşaması, cinsel ilişkiye zorlaması  olabildiği gibi tacizcinin vücuduna, cinsel organına çocuğun dokunması için çocuğu zorlaması da olabilir.

Teknolojinin ilerlemesiyle beraber çocukların cinsellikle tanışma yaşı çok düştü.  Çocuklar internette televizyonda ya da bir oyunda cinsellik içeren bir bilgiyle ya da görselle çok küçük yaşlardan itibaren karşılaşabiliyor. Yirmi yıl önce 12-13 olan ergenlik yaşı da 9’lara kadar indi. Cinsellikle bu kadar erken yaşta karşılaşan çocuklarda erken erotizasyon görülme sıklığı da gün geçtikçe artıyor. Bu da çocuk tacizlerinin artmasına sebep oluyor.

Sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olan çocuk cinsel tacize uğradığını hangi yaşta olursa olsun duygusal anlamda  fark eder. Cinsellik insan beyninde çok yüksek ateşlenme yaratan bir duygudur, dolayısıyla çocuğun yaşadığı bu duygu diğer hissettiği duygulara benzemediği için çocuk hissettiği bu duygunun farklı bir duygu olduğunu bilir. Çocuğun ayıp kavramını öğrenmesi ise ortalama üç yaş civarında olur. Üç yaşından sonra çocuk cinsel tacize maruz kaldığında bunun yasak, ayıp, yapılmaması gereken bir davranış olduğunun farkındadır.

Nedenleri;

Ailedeki İşgal ve İhmal Cinsel İstismara Sebep Olabilir

Cinsel tacize uğrayan çocukların çoğunluğu içe kapanık, sessiz, kendi halinde çocuklardır. Bu çocuklar ailede ihmal edilen, yeterinde ilgi, sevgi ya da şefkat görmeyen, yalnız büyüyen çocuklardır. Tacizci kendisine kurban seçerken özellikle bu tip çocukları tercih eder. Bu tip çocukları tercih etmesinin sebebi tacizinin ortaya çıkmamasıdır. Tacizci, istismar ettiği çocuğu tacizi hiç kimseye anlatmaması gerektiği konusunda ikna eder, çocuk direnirse tehdit eder. Ama çoğunlukla bu durumdaki bir çocuk direnç göstermez. Yaşadığı duygunun ayıp olduğunu kendisi de hissettiğinden tacizi saklar.
Tacizci çocuğu tamamen çaresiz olduğuna ve direnmesinin boşuna olduğuna inandırır. Çoğu çocuk tacizcisinin doğaüstü güçleri olduğuna dair bir inanç geliştirir. Tacizci onun düşüncelerini okuyabilir, hayatını tamamıyla kontrol edebilir zanneder. Tacizi saklamasının sebebi de çoğunlukla budur.

Cinsel tacize maruz kalan çocukların bir diğer özelliği ise ailenin çocukla kurduğu fiziksel temasın azlığıdır. İnsan doğduğu andan itibaren fiziksel temas kuracağı birini arar. Yapılan araştırmalar fiziksel temasla büyüyen çocukların beyin gelişimlerinin yaşıtlarına oranla daha yüksek seviyelerde olduğunu göstermiştir. Dokunulmanın beyinde yatıştırıcı, sakinleştirici bir etkisi vardır, ayrıca bağlanma hormonu dediğimiz oksitosin salgılanmasını da sağlar. Fiziksel temastan yoksun büyüyen çocuklar bu ihtiyaçlarını etraflarındaki kişilerden karşılamaya çalışır. Çocuğun bu ihtiyacını gören tacizci ise çocuğu kendi cinsel duygularını tatmin etmek amacıyla kullanmaya başlayabilir.

İstismara uğrayan çocuklarda duygusal belirtiler neler?

•    1. Geceleri uyku sorunları, kabuslar
•    2. Öfke patlamaları
•    3. Bazı mekan veya kişilerden korku
•    4. Kendine zarar verme davranışları
•    5. Evden ya da okuldan kaçma

Cinselliği Sevgi Zanneden Çocuklar

Çocuk küçük yaşlardan itibaren cinsel duyguyla sevgi almayı öğrenmişse  cinsel tacize açık hale gelir. Aile içinde çocuğa sevgi gösterme şekli cinsel organına dokunarak oluyorsa, örneğin aile büyüklerinden biri erkek çocuğun büyüyüp büyümediğini pipisine dokunarak ölçüyorsa, çocuğun altı temizlenirken cinsel organı öpülüyorsa çocuk sevgi alırken cinsel duygular da hisseder. Bazen de bu durum örtük bir şekilde gelişir ve aile bunu bilmez. Çocuğun yanında cinsel ilişkiye girme, evin içinde küfürlü konuşmalar, ailenin çocukla çıplak banyo yapması, ailenin çocuğun yanında soyunması, çocuğun yanında anne babanın birbirine erotik duygular vermesi de çocuğun cinsellik ve sevgi arasında bir bağ kurmasına sebep olur. Dolayısıyla dışarıdan biri çocukla bu şekilde bir ilişki içine girdiğinde çocuk bunu sevgi olarak algılayabilir.

Cinsel İstismarın Sonuçları;

Cinsel İstismar Kişilik Bozukluklarına Kapı Aralıyor

Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler üzerinde yapılan araştırmalar bu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin yüzde ellisinin çocukluk döneminde tacize uğradığını gösteriyor. Çocukluk döneminde yaşanan cinsel istismar kimlikte dağılmaya, bölünmeye sebep olur. Çocuk yaşadığı bu duyguyla baş edemeyeceği için bu duyguyu dondurur. Yani tacize uğrayan kişinin benliğinde birbiriyle temas kurmayan ayrı ayrı parçalar vardır. Tacize uğrayan parçası aktifleştiğinde kişi kendisine yabancılaşma, boşluk, anlamsızlık, intihar duygularına kapılabilir.
Cinsel istismara uğrayan çocuk çoğunlukla kendisini suçlar. Bu çocuklar yaşadıkları her şeyin sorumlusu olarak kendilerini gördükleri için bunu bir yetişkinle paylaşmak istemez. Bunu söylediklerinde suçlanacağından, inanılmayacağından korkar.
Cinsel istismara uğrayan çocuk etrafındaki insanlardan uzaklaşmaya başlayabilir. Kendisine bakım veren yetişkinlerin onu korumadığını düşünebilir, ya da tam tersi taciz sonrası bu çocuklar cinsellikle aşırı ilgilenmeye başlayabilir, flörtöz davranışlar sergileyebilir,  cinsel oyunlarında artış olabilir, mastürbasyon yapmaya başlayabilir.

Uzmanlardan Ailelere Öneri;

Çocuk doğduğu andan itibaren çocuğun yanında cinsel ilişkiye girilmemesi gerekir. Çocuğun altını değiştiren yetişkinin mümkünse tek bir kişi olması uygundur. Anne olabilir bu kişi anne müsait olmadığında baba devreye girebilir. İki yaşından sonra çocuğun aileden herhangi biriyle uyuması uygun değildir, özellikle anne babanın arasında yatması uygun değildir. Çocuğa tuvalet eğitimi verilirken çocuğun yanında çocuğa öğretmek amaçlı anne veya babanın tuvaletini yapması uygun değildir. Çocuk mümkünse tuvalette tek başına tuvaletini yapar anne veya baba kapıda bekleyip çocuk ihtiyaç duyduğunda onları çağırabilir.

En önemlisi çocuğun kendi ruhsal ve bedensel bütünlüğü kavramasıdır. Bu da ruhsal olarak çocukla sağlıklı iletişim ve etkileşimle mümkün olur. Anne ve babanın çocuğun ruhsal ve bedensel olarak kendilerinden ayrı bir insan olduğunu görmesi çok önemlidir. Çocukla çocuğun ihtiyacı olduğu zamanlarda fiziksel temas kurmak da değerlidir.

İstismara uğrayan çocukların mutlaka ruhsal bir destek alması gerekir. Çocuklarda oyun danışmanı çocuğun yaşadığı travmatik anının duygusu boşaltmasını sağlar. Çocuklarla yapılan oyun danışmanı anne babanın katkısı da çok önemlidir. Aile çocuğa bu konuda ne kadar destek olursa çocuğun iyileşmesi de o oranda hızlı olur.

İşte çocuklarla istismar hakkında konuşmanızı kolaylaştıracak altı tavsiye:

1.    Konuyu açmaktan çekinmeyin. ...
2.    Konuyu güvenli bir ortamda açın. ...
3.    Konuşma çocuğun yaşına uygun olmalı ...
4.    Somut ve açık konuşun. ...
5.    Çocukların yasak olduğunu bildiği şeylerden yola çıkın. ...
6.    Konuyu düzenli aralıklarla gündeme getirin.

8 soruda: Çocukları cinsel istismardan korumak için ne yapmalı?

1. Çocuk istismarı yaygın mı?

Yaygınlığı tam olarak tespit etmek zor çünkü hem yetişkinler hem çocuklar için sorması ve konuşması zor bir konu. İçinde yaşanılan toplum çocukların konuşmasını ve kendilerini ifade etmelerini kısıtlayıcı olduğu ölçüde bu daha da zorlaşıyor. “Çocuğun dediğine inanılır mı?” şüpheciliği sorunun çeperini anlamamızı engelliyor.

2. Çocuklara taciz ve tecavüz hangi çevrelerden geliyor?

Çoğunlukla çocuğun tanıdığı ve belirli bir seviyede güvendiği büyüklerden geliyor.

3. Taciz konusunda farkındalık yaratmak için çocuklara ne, nasıl öğretilmeli?

Çocuklara herhangi birisi onlara istemedikleri şekilde dokunduğunda veya onların kendilerine/başkalarına dokunması istenildiğinde “hayır” demeyi öğretmeliyiz.

Konuşmaya başladıkları yaşlarda çocuklara tüm vücut parçalarının adı öğretilirken, göz, kulak, burun gibi “özel bölgeleri”nin de adları öğretilmeli. Bu bölgelerin anatomik olarak düzgün isimlerinin öğretilmesi ve “takma” veya “oyun” isimler kullanılmaması çocuğun bir sorun yaşadığında yardım istediği yetişkinlerle doğru anlaşabilmesi için önemli. Takma isimlerle konuşan bir çocuğun neden bahsettiği öğretmen veya polis gibi onu yeterince tanımayan yetişkinlerce anlaşılmayabilir.
Herkesin olduğu gibi onların da bazı “özel” vücut bölgeleri olduğu, bu bölgelerin adlarının ne olduğu, buralara kimlerin ne şartlarla nasıl dokunabileceği anlatılmalı ve bu sınırları korumaları için yüreklendirilmeliler.

4. Kaç yaşından itibaren öğretmeye başlamalılar? Çocuklara ne söylenmeli?

Olabildiğince erken çünkü her yaşta çocuk istismar mağduru olabilir. Konuşmaya ve isteklerini anlatmaya başladıkları 2 yaşı civarı vücut parçalarının isimleri öğretilerek güvenmedikleri, istemedikleri zaman özel bölgelerine dokunulunca “hayır” demeleri öğretilmeli.

Güvenli, tehlikeli gibi kavramları anlamaya başladıkları yaşlarda konu “vücut güvenliği” üzerinden basit ve somut cümlelerle anlatılabilir. Örneğin: “Seninle vücudunun güvenliği hakkında kısa bir konuşalım istiyorum. Hepimizdeki gibi senin de vücudunda bazı özel bölgelerin var. Bunlar iç çamaşırlarının kapattığı yerlerin. Buralarına güvenmediğin kişilerin dokunmasına hayır diyebilirsin, sana kızmayız. Bazen bazı yetişkinler, ki bunlar tanıdığın, sevdiğin büyüklerin de olabilir, bu güven kurallarını bilmeden sana dokunabilirler ve bu seni rahatsız, üzgün veya garip hissettirebilir. Böyle bir şey olduğunda “hayır, dokunma” de. Sonra da gel bunu bana -veya çocuğun güvenli yetişkini kim olacak ise ona- anlat, olur mu? Böylece biz hem seni koruyabiliriz hem de o yetişkine güvenlik kurallarını söyleyebiliriz.”
Burada çocuğu korkutmamak, olan bir olayı anlattığında birilerinin cezalanmasına sebep olacağını düşündürtmemek önemli. Çünkü maalesef çoğu zaman istismarın kaynağı çocukların tanıdığı ve sevdikleri yetişkinler arasından çıkıyor ve çocuklar konuşarak onlara zarar vermekten korkuyor veya çekinebiliyorlar.

5. Çocuklar ve yetişkinler arasındaki fiziksel temasta kurallar neler?

Ebeveynlerin de çocuklarının vücut sınırlarına her zaman saygılı davranması önemli. Çocuğa sormadan veya onun itirazına aldırmadan istediğimiz gibi çocuklara dokunmamalıyız. Çocuk istemese de öpmek, sarılmak, mıncıklamak, gıdıklamak, okşamak gibi... Bu dokunuşlar hiçbir istismar içermese de çocuğa kendi vücudu üzerinde etkisi ve hükmü olmadığını öğretir ve çocuk istismara kırılgan olur. Bugün kafasını okşayan yarın özel bölgelerini okşadığında çocuk ona hayır deme, karşı koyma, kendini savunma gücünü kaybeder.

GÜNCELLEME - Ardahan'da iki otomobilin çarpıştığı kazada 1 kişi öldü, 11 kişi yaralandı GÜNCELLEME - Ardahan'da iki otomobilin çarpıştığı kazada 1 kişi öldü, 11 kişi yaralandı

Ayrıca böyle bir olay olduğunda gidip konuşabilecekleri, onları susturmayacak ve onları istismarcıdan koruyacağına güvendikleri bir yetişkin olduğunu bilmeliler. Böyle bir olayı anlatırlarsa cezalandırılmayacaklarını, onların sözüne güvenileceğini onlara anlatmak önemli. Bir çocuk için böylesi bir olaya maruz kalmaktan sonraki en kötü şey yaşadığı kötülüğü anlattığında kimsenin onu dinlememesi, ciddiye almaması ve savunmamasıdır.

6. Çocuğun taciz veya tecavüze maruz kaldığının ipucunu verebilecek olan davranışlar ve fiziksel belirtiler neler?

Tüm sayacaklarım genelde aniden ve başka bir açıklama olmaksızın (hastalık, ailede sorun-boşanma, taşınma, ölüm vb) ortaya çıkarsa dikkatli olmak gerekli. Ayrıca bunlardan biri değil birkaçının birden gözlenmesi gerekir:
•    Çocuğun normalinin dışında içe kapanıklık veya huysuzluk
•    Geceleri uyku sorunları, kabuslar
•    Yaşının gerisinde bazı davranışlara dönüş (tuvalet eğitimli bir çocuğun yatak ıslatması gibi)
•    Öfke patlamaları
•    Bazı mekan veya kişilerden ani korku/çekinme
•    Yemede değişim (azaltma veya çoğaltma)
•    Cinsel organlar hakkında yaşının ötesinde ani bilgi veya tanım artışı (yeni argo kelimeler gibi)
•    Oyuncakları ile oynarken yaşının ötesinde bilgide cinsel hareketler ile oynaması
•    Kendine zarar verme davranışları (kesme, saç yolma, v.b.)
•    Evden/okuldan kaçma
•    Genital bölge, anus veya ağız çevresinde ağrı, renk değişimi (çürüme gibi) veya kanama
•    Tuvalet yaparken ağrı (birden çok defa)
•    Tuvalet eğitimi ile alakasız alta kaçırma

7. Karaman'daki örnekte çocuklar ailelerinden uzakta kalıyor. Bu durumda aileler nasıl önlemler alabilir? Çocuklarıyla nasıl iletişim kurmalı ki, günlük hayatta gözlemleyemeyeceği bu durumu anlayabilsin?

Bu ailelerin çocuklarını evden göndermeden önce yukarıda örneğini verdiğim gibi bir konuşmayı yaşa uygun detayda yapmaları çok önemli. Karaman’daki örnekte çocuklar 10’lu yaşlarda yani “özel bölgeler” ve “rahatsızlık verici dokunuş” kavramlarını rahatlıkla anlayacak yaşlardalar. Burada sorun çocukların olayın uygunsuzluğunu kavraması değil, bu konuyu bir yetişkine anlattıklarında çocukların anlatılarına güvenileceğini bilmemeleri, buna güvenmemeleri ya da güvenememeleri. Çocuklar böylesi bir olayı anlattıklarında kendilerinin cezalandırılmayacaklarını bilmeli, onlara kızılmayacağına güvenmeliler ki bu da çocuğa açıkça anlatılıp söylenirse ancak olur.
Ayrıca ailesinden uzakta yaşayan çocukların aileleri ile iletişim kanallarının açık, iletişimin sık ve sorunsuz olması gerekli. Yani çocuk veya ebeveyn rahatça birbirlerini arayabilmeli, özel konuşmalar yapabilecekleri bir ortam onlara sağlanmalı. Ebeveynlere çocuklarını sıkça ziyaret etme imkanları sağlanmalıdır.

8. Ebeveynler çocuklarına yönelik bir taciz veya tecavüzden şüphelenirse ne yapmalı?

İlk olarak çocukları ile sakin ve güvenli bir ortamda onları korkutmadan konuşabilirler. Sakince onlara son günlerde hoşlarına gitmeyen şekilde dokunan veya hoşlarına gitmeyen şeyler yapmaya zorlayan birileri olup olmadığı sorulabilir. Konuşmayı kendiniz sakinliğinizi koruyarak yapamayacağınızı düşünüyorsanız bir ruh sağlığı profesyonelinden (psikolog veya psikiyatrist) yardım alabilirsiniz. Çocuğun ilk açıklamasına verilen tepki çok önemlidir:

•    Çocuk sakin bir şekilde; panik olmadan, telaşa vermeden, sinirlenmeden dinlenmeli,
•    Çocuğa inanılmalı, kendisine olanların onun suçu olmadığı anlatılmalı. Bu gibi olayları söylemek çocuklar için hiç kolay olmaz. Olanları anlatırlarsa:
•    İstismarcılarının onlara zarar vereceğinden
•    Ebeveynlerini üzüp kızdıracaklarından
•    Ailelerinin kaosa itilip dağılacağından (özellikle de tacizci aile üyesi ise)
•    Ailelerinden koparılacaklarından korkarlar

Çocuk, tacizcinin ona tekrar zarara vermesi ihtimaline karşı korunmalıdır.
Bu noktada adli makamlarla iletişime geçmek gerekir. Çocuğun olası tıbbi sorunlarının tedavisi için tıbbi yardım alınırken bir ruh sağlığı profesyoneli ile iletişime geçerek mağdur çocuğun değerlendirilmesini ve gerekli görülen desteği almasını sağlamak önemlidir.

Unutulmaması önemli olan nokta şudur: üstü kapatılarak veya olmamış gibi yaparak çocukların böylesi ciddi bir olayın üstesinden gelmesini beklemek yarardan çok zarar verecektir. Susmak veya susturmak yaraları derinleştirirken konuşmanın iyileştirici olduğunu ve çocuk istismarı konusunda yetkin psikoterapist desteğinin iyileşmeyi hızlandırıcı olduğunu biliyoruz.

Olayın açığa çıkması sonrasında çocuğa adli süreçler konusunda bilgilendirme yapmak gerekir. Ona nasıl bir süreç yaşanacağını önden basitçe anlatmak süreci daha az sorunlu yaşamasına yardımcı olacaktır.
Çocuğun ailesi tarafından sevilmeye devam edildiğinin hatırlatılması, olanların onun suçu olmadığı ve ailesinin onu sevmeye devam ettiğinin çocuğa açıkça söylenmesi iyileşmenin başlaması için son derece önemlidir.

ÇOCUKLAR SİZE YAŞADIKLARI İSTİSMARI ANLATTIKLARINDA YAPMANIZ GEREKENLER NELER?

•    Çocukla özel olarak konuşmak için bir mekan bulun. Konuşmanızın kesilmeyeceğinden emin olacağınız bir yer olsun.
•    Çocuğun yanında onu sakinleştirmek için oturun.
•    Çocuktan izin almadan ona dokunmayın. Dokunmanız belki ona istismar olayını hatırlatabilir.
•  Açıklıkla ve sakince dinleyin. Duygularınızı ve sözel olmayan ifadelerinizi kontrol edin. Tepkileriniz hayati önem taşımaktadır. Çocuğun size anlatacağı şeyler ya da muayene sonucu göreceğiniz şeyler sizi şok edebilir. Sakin karşılamak çocuğu desteklemek için önemlidir. Çocuğu dinleyin ve kendisi için önemli olan konuları siz herhangi bir soru sormadan anlatmasına izin verin.
•  Çocuğun dilinden konuşun. Çocuğun anlayamayacağı kelimeleri kullanmayın. Çocuğun olanlar hakkında kullandığı kelimeleri kullanın. Bu özellikle cinsel istismarla ilgili konuştuklarında çok önemlidir.
•  Çocuğu yaşadığı olayları anlatmaya cesaretlendirin. Yaşadığı olayları anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla baskı yapmayın.
•  Çocuğa şöyle söyleyin. “Sana inanıyorum”, “Bana söylediğine çok memnun oldum”, “Bu senin hatan değil”, “İstismar doğru bir şey değil”.
•  Yazıyla kaydedin: Çocuğun anlattığı olayları ve kelimeleri yazın.
•  Çocuğu istismarı bildirdiği için takdir edin. Eğer çocuk dolaylı bir şekilde bir istismardan söz ediyorsa (örneğin; birinin başına geldi gibi), çocuğu durumu anlatması yönünde teşvik edin.
•  İstismarı bildirmek için okul/kuruluş ya da yerel çocuk koruma kurumlarına/yetkililerine/ (rehber danışmana) haber verin.
•  Gizlilik ilkesine saygı gösterin. İstismar olayını okulda bu konuda sorumlu kişi dışında başka biriyle konuşmayın.

BİR ÇOCUK İSTİSMAR EDİLDİĞİNİ AÇIKLADIYSA NE YAPILMALI/YAPILMAMALIDIR?

• “Neden” ile başlayan sorular sormayın. Örneğin; “Neden o kişiyi durdurmadın?”, “Neden bana bunu anlatıyorsun?” Çocuklar genellikle neden ile başlayan sorular sorulduğunda bir şeyleri yanlış yaptıklarını zannederler ya da savunmaya geçerler. Neden ile başlayan sorular kişinin yapması gerekli şeyleri yapmadığını ima eder. İstismar/ihmal vakalarında, çocuklar zaten olanlardan dolayı kendilerini suçlayabilirler. İstismarcı onlara genellikle bunun kendi hataları olduğunu söyler. Bir çocuğa bunu neden daha önce haber vermedin diye sormak, onun bir şeyleri yanlış yaptığını düşünmesine sebep olur. Ayrıca küçük çocuklar genellikle “neden” ile başlayan sorulara yanıt veremezler çünkü soyut düşünme becerileri durumu analiz edecek düzeyde henüz gelişmemiştir.

• Aşağıdakilere benzer sorulardan ve ifadelerden kesinlikle kaçının.

Örneğin;
“Bunun olduğundan emin misin?”
“Gerçeği mi söylüyorsun?”
“Bu bir daha olursa bana haber ver”
“Bunun olması için ne yaptın?”
• Bu bilgiyi diğer kişilerle (öğretmenlerle ya da başkalarıyla) paylaşmayacağınız konusunda çocuğa teminat verin. Fakat destek almak için yetkili kişilerle iletişime geçeceğinizi söyleyin.
• Çocuk eğer daha önce birçok kez istismara uğradığına ilişkin birtakım ipuçları veriyorsa, tüm ayrıntıları almaya çalışmayın. Dikkatlice dinleyin ve çocuğa başka bir şey söylemek isteyip istemediğini sorun. Eğer çocuk daha fazla bir şey söylememeyi seçiyorsa, mümkün olduğunca yetkili kişiyi/müdürü bu konu hakkında bilgilendirin ve okul politikası uyarınca hareket edin. Ayrıca, çocuk ipucu verirken ve sizinle iletişim halindeyken kullandığı tüm kelimeleri olduğu gibi yazın. Bu ilk ifadeler adli soruşturmada çok önemlidir.
• Her şeyden öte, çocuğa soracağınız soruları en aza indirgeyin ve yönlendirici, bir yanıta yönelten sorular sormaktan kaçının.

DİKKAT! Çocuk sizinle istismarı bir sır olarak paylaşabilir. Birçok çocuk istismar edildiklerine dair sakladıkları sırrı söylerlerse başlarına olumsuz şeyler geleceğine inanır. Çocuklar saldırganlar tarafından da sessizliklerini korumaları için tehdit edilmiş olabilirler. Çocuklara bazı sırların saklanamayacağını söyleyin. İşinizin onu korumak ve ona güvenli bir yer temin etmek olduğunu söyleyin. Yine çocuğa mümkün olduğunca söylediği şeylerin gizliliğini koruyacağınızı ama yasalarca bu durumu resmi otoritelere bildirmeniz gerektiğini anlatın.

BİR ÇOCUĞUN İSTİSMAR EDİLDİĞİNDEN KUŞKULANIYORSANIZ NELER YAPMALISINIZ?

Öğretmen iseniz durumu ilgili kişiye (okul müdürü, rehberlik servisi gibi) hemen haber verin. Gelişmeleri izleyin. Çocuk istismarı veya ihmaline ilişkin şüpheniz bir rapor hazırlamanız için yeterlidir. Kanıt bulmanız gerekmez. Bir rapor hazırlamak ya da raporun hazırlanmasını sağlamak için yetkili kişiye bildirmeniz için sadece “mantıklı kuşkular” yeterlidir; doğrudan kanıt sağlamanız gerekmemektedir. Okul yetkililerinin çocuğun ailesi ya da bakıcısıyla iletişim kurmaları tavsiye edilmemektedir.

Çocuk istismarı veya ihmalinde şüpheleniyorsanız, bir çocuğun istismara maruz kaldığına tanık olmuş veya bunu duymuşsanız ya da mesleğiniz nedeniyle size başvurulmuşsa Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu İl Müdürlükleri, Baroların Çocuk Hakları Merkezleri, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Polisi Şubeleri/ Karakollar, Cumhuriyet Savcıları, Çocuk İzlem Merkezi olan hastane ve kurumlarla, hastaneler bünyesindeki Çocuk Koruma Merkezi/Birimleri ile iletişime geçmelisiniz.

İstismarın durdurulması ve çocuğun korunması, yasal bir zorunluluktur. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre bildirim yükümlülüğü olan meslek elemanları (öğretmen, rehber öğretmen, doktor, hemşire, aile hekimi, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, okul müdürü, polis vb) dışında da her birey çocuk istismar şüphesini bildirebilir, bildirmelidir.
Bildirim bir suçlama değildir; düşüncenin dile getirilmesi ve çocuğun durumunun soruşturulup değerlendirilmesi için yapılmış bir taleptir.

Kimliğinizi açıklamayı istemeyebilirsiniz, fakat kimliğinizi açıklamanız ihbarınızın daha güvenilir ve daha yararlı olmasını sağlayabilir.

İstismarı, aşağıda yer alan “başvuru merkezleri” başlığı atındaki birimlere ihbar edebilir, mümkünse gerekli yerlere çocuğun ulaşımını sağlayabilir veya çocuğu götürebilecek güvenilir bir yetişkini yönlendirebilirsiniz. Bu başvuru merkezlerinde ya da hastanelerde gerekli görüşmelerin yapılmasının ardından görevli kişiler istismarı savcılığa bildirir. Çocuğun istismar edildiği ortamdan ve istismarcıdan uzaklaştırılması ve güvenliğinin sağlanması en öncelikli adımdır.
İstismarı bildirmek için aradığınızda aşağıdaki özel bilgiler sorulabilir. Aşağıdaki soruların bildiğiniz kadarına yanıt verebilirsiniz, herhangi bir kanıt sunmak zorunda değilsiniz:

•    Sizin adınız ve telefon numaranız
•    İstismar hakkında bilgisi olan diğer kişilerin adları
•    İstismar veya ihmale ilişkin neler gördüğünüzü veya duyduğunuzu
•    Şüpheli failin adı ve çocukla yakınlık derecesi
•    Çocuğun adı ve yerleşimi

Toplum olarak bu konuda bilgilenmek artık hepimiz için bir görev haline geldi. Unutmayalım ki konu ile ilgili bilgilenmek ve bilgilendirmek noktasında yol kat etmeliyiz.
 

Editör: Merve Kiraz