Birlik Vakfı’nın her cumartesi günü düzenlenen konferanslarına birçok defa katıldım.

Prof. Dr. Erdal Akpınar’ın verimli geçen başkanlık döneminin ardından Sayın Levent Ciminli başkanlığında “Şehir Okumaları” sloganıyla ufuk açıcı toplantılar güzel geleneğin devamı niteliğinde.

Şehircilik, ekonomi, kültür, sağlık, eğitim ve birçok konuda beyin jimnastiği yapılarak kent sorunlarına yönelik parlak fikirlerin çıktığı ufuk açıcı toplantılar sürüp gidiyor…

Erzincan nasıl kalkınır, mutluluk ve refah düzeyi yüksek bir şehir haline nasıl getirilir, sorularına ortak akılla çözümler aranıyor.

Birlik Vakfı, muhafazakâr düşünce çizgisinde işlevini sürdüren bir vakıf.

Toplantılarında gördüğüm, her türlü ideolojik kaygıdan uzak, tamamen toplumsal amaçlara yönelmiş, münakaşa edilen konularda ise doğruyu arama çabasında olan bir sivil toplum kuruluşu(STK)…

En büyük motivasyonları bu…

Vakfın Erzincan Yönetim Kurulu Üyeleri saygın isimlerden oluşuyor. Erzincan’ın sorunlarını “dava” edinen, çözüm odaklı çaba sarf eden, gayretli ve iddialı bir grup. Başarılı olmaları şehir adına kazanç olacaktır.

Hem ülkemizin hem de ilimizin; eğitim, sağlık, çevre, insan ve hayvan haklarını dert edinen güçlü ve bağımsız STK lara ihtiyaç var.

Bu ülkenin ve özelde yaşadığımız şehrin gelişimi ve dönüşümü için, farklı fikirler, tartışmalar, ortak akılda buluşma önem arz ediyor. Son toplantıda konuşulan konu başlıkları şunlardı:

SAĞLIK

Birlik Vakfı’nın bu haftaki konuğu İl Sağlık Müdürü Dr. Erkan Hirik’ti.

Sayın Hirik; Erzincan’da yirmi yıl öncenin sağlık hizmetleri verileriyle, bugün gelinen noktayı kıyaslayarak gelecekte sunulması planlanan sağlık hizmetleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

İlginç detaylar var.

Nüfusta çok ciddi bir değişim olmamasına rağmen Erzincan’da sağlık hizmeti veren personel sayısında(uzman-pratisyen doktor, sağlık personeli) yaklaşık 6-7 katlık bir artışın olması mutluluk verici.

Sayın Hirik’in açıklamasına göre Erzincan, civar illerden gelen hastalarla birlikte yaklaşık 400 bin nüfusa hizmet veriyor. Mevcut durumda yatan hasta sayısının yaklaşık %20’si çevre illerden. Yaz aylarında bu sayının 3’e katlandığı ifade edildi.

Yapımı devam eden hastane binasının tamamlanması ve sağlık alt yapısına yeni ilavelerle çevre illerden gelen talebin daha da artacağı öngörülmektedir.

Pandemi döneminde; Covid–19’un ortaya çıkışından bugüne kadar Erzincan’da yaklaşık 500 hasta kaybının yaşandığı, aşı olanlar arasında bu sayının düşük olduğu ifade edildi.

Günlük vakaların 300’e kadar ulaştığı inişli-çıkışlı bir seyir izlenirken; iki ayrı hastane ortamında hizmet vermenin (pandemi hastanesi, normal poliklinik hastanesi) bir avantaj olduğu belirtildi. Covid- 19’dan dışarıya hiç hasta sevki yapılmamış olması da ayrı bir övünç kaynağı.

Askeri Hastane istenildiği zaman hizmet verecek şekilde hazır bekletiliyor.

Bütün bunlara ek olarak, eski SSK binası bütün sağlık birimlerinin toplandığı idari bina, yapımı devam eden yeni devlet hastanesinde ise tüp bebek merkezi, yanık ünitesi gibi şehrimizde olmayan başkaca bölümlerle hizmet vermesi planlanıyor.

TURCOVAC’ın faz:3 çalışmaları kapsamında Erzincan Mengücek Gazi Eğitim Araştırma Hastanesinde 40 gönüllü üzerinde aşı çalışması yapılmış, herhangi bir yan etkiye rastlanmadığı gibi sevindirici sonuçlar alındığı görülmüştür.

BİNALİ YILDIRIM

Birlik vakfında gündeme gelen konulardan biri de eski Devlet Hastanesi bitişiğinde yer alan eski Kızılay Dispanseri ve Ziraat Bankası (3- 3,5 dönüm) alanıyla ilgili farklı bakış açılarının yarattığı kafa karışıklığıydı.

Bu konu gündeme geldiğinde asıl konu olan sağlık la ilgili merak edilen çalışmalar ikinci plana düştü.

Erzincan Binali Yıldırım Üniversite Vakfı(EBYÜ Vakfı) tarafından buradaki alanlar, yani dispanser binası, lojmanlar ve ziraat bankası binaları yıkılarak yerine, altı otopark üstüne de yapılacak binalar ile üniversiteye gelir getirmesi amaçlanmaktadır.

Erzincan Belediyesi’nin bu konu ile ilgili tasarrufu ise; bu alanın altının otopark yapılması, üstünün ise yeşil alan olarak bırakılması ve şehir merkezinde nefes alınacak bir mekân tasavvurudur.

Birinci görüş; günübirlik, kısa vadeli bir planlamayı, ikinci görüş ise; gelecek kuşaklar düşünülerek uzun vadeli bir planlamayı gözetmektedir.

Birinci görüş; betonarme yapıyı, ikinci görüş; çevre duyarlılığını…

Amaç daha yaşanılabilir, insana yakışır bir şehir ise, mevcut yerin yeşil bir alan olarak kalması en uygun tercihtir. Bu alana yapılacak çok katlı bir bina, sığlığı, görüntü kirliliğini ve Buğday meydanındaki bina gibi bir ucubeyi ortaya çıkaracaktır. Yaşadığımız kente bir güzellik kazandırmak adına ilgili alana inşaat fikri iyice sorgulanmalıdır.

Erzincan Üniversite Vakfı’nın Erzincan’a maddi ve manevi katkıları unutulamaz. Özellikle de 1995’den bugüne üniversitemizin kuruluşu ve sonrasındaki gelişimi aşamasında çok ciddi çabaları olmuştur.

Esentepe’de kurulan 10 dönümlük Eğitim Fakültesi (şimdiki Sağlık Bilimleri Fakültesi)alanının kamulaştırma bedeli üniversite vakfı tarafından karşılanmıştı. İplik fabrikası içerisindeki sosyal tesislerin üniversiteye kazandırılması ve daha birçok projede üniversite vakfının çok ciddi çabaları unutulmamalıdır. Emeği geçenleri saygıyla anmak gerekir. Daha sonrasında vakfın adı EBYÜ Vakfı olarak değiştirilmiş 35 kişilik yeni mütevelli heyetiyle yoluna devam etmektedir. Vakfın ilk icraatının şehrin göbeğinde kent değerleri üzerinden rant üretme kaygısı olması düşündürücüdür. EBYÜ Üniversite Vakfını etik anlamda da tartışılır hâle getirebilir.

Kaldı ki Erzincan Belediyesi, EBYÜ Vakfının bu alanda yapmayı planladıkları binadan elde edecekleri kira gelirlerinin üstünde bir meblağı her yıl ödemeyi taahhüt etmiştir. Hem de hiçbir yapı- inşaat masrafı etmeden. İlla da bina yapacağız ısrarlarına karşı ise alternatif alanlar gösterilmiştir.

Erzincan’da dört yola inen herkes Erzincan Belediyesi tarafından yıktırılıp meydan haline getirilen Kızılay çarşısı yerine yeni bir düzenleme ile çevre bütünlüğü de sağlanan alan için mutluluk ve sevinç duygularını ifade etmektedir.

İletişimin, sosyalleşmenin, nefes almanın gerçekleştiği güzel bir meydan.

Şehirde son yıllarda yapılan en önemli fiziki ve kültürel projelerden biridir diyebiliriz.

Bu meydanlaştırma projesi ile Erzincan merkezi daha nefes alır hale getirilmiştir. Hatta Belediye Başkanı Sayın Bekir Aksu’nun planlama projesi içerisinde yer alan manifaturacılar sitesinin de bu alana dâhil edilmesi fikri kabul görseydi şüphesiz çok daha güzel bir meydanımız, bir merkez alanımız olacaktı.

Yazımıza konu olan; Kızılay Dispanseri ve Ziraat Bankası yerleri de neden nezih bir alan olarak düzenlenmesin?

Bahse konu olan alanlar Erzincan insanının hatıralarının olduğu mekânlar. Ziraat Bankası bir halk kültürü müzesi, çevresi yeşil alan olarak neden bırakılmasın? Erzincan’ın hafızası diyebileceğimiz bir yapımız var mı?

Zaten koca bir yapı olan hastane binasının yanına devasa büyüklükte bir bina…

Bittiğinde Erzincan’da sağlık sektöründe önemli bir boşluğu dolduracak olan hastane binamızın yanına ilave bir yoğunluk katmak ne kadar mantıklı?

Konu ile ilgili görüştüğüm hiç kimse buraya betonarme bir binayı uygun görmemektedir.

Mevcut devlet hastanesi binasının yerine farklı projeler üretildiğinde kamuoyu ciddi bir refleks göstermiş, kent idarecileri ile Sayın Binali Yıldırım’ın çabaları neticesinde bu alanın hastane binası olarak yapılması kararlaştırılmıştı. Eminim ki Ziraat Bankası ve Kızılay Dispanseri’nin yeri ile ilgili yapılacak bir halk anketin de kahır ekseriyet bu alanın yeşil alan olarak kalması yönünde oy kullanacaktır.

Peki, Erzincan kamuoyu buranın yeşil alan olarak kalmasını istediği halde neden bu projelerde ısrar edilmektedir?

Sessizce ifade edilen düşüncelerde bu projeyi, Erzincan’a birçok değerli yatırım kazandırmış olan Sayın Binali Yıldırım’ın desteklediği yönündedir.

Her türlü politik düşüncenin üstünde Erzincan insanının gönlünde ayrı bir yeri olan Sayın Binali Yıldırım’ın ılımlı, güler yüzlü, şefkatli ve gönül onarıcı bir siyaset tarzı vardır.

Bir iş yapılırken acele etmeden önünü - arkasını düşünerek istişare ve ortak akılla hareket etmek faydalı olur. Sayın Binali Yıldırım’ı da doğru yönde bilgilendirmek Erzincanlının ve en çok çalışma arkadaşlarının sorumluluğudur.