Peribacaları, yeraltı şehirleri, uçsuz bucaksız vadilerle aklımızda fantastik bir yer edinen Kapadokya çömlekleri ile de adını dünyaya duyurmuş olan bir yöremiz. Çömlek sanatı ve sanatçılarına verilen önemin üst düzeyde olduğu Avanos’a girer girmez Çömlekçi Heykeli'ni görüyorsunuz. Bu heykelin bir bölümünde dokuma tezgahında bir kız çocuğu ile bir kadın, diğer bölümünde ise çarkı bacakları arasına almış bir çömlekçi bulunuyor.
Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçay'ın başrollerini paylaştığı Asmalı Konak adlı dizinin fırtınalar estirdiği dönemlerde sahnelerde sıkça gördüğümüz çömlek mağarası bir çoğunuzun aklına kazınmış, dizinin yayınlandığı dönemde bir hayli ziyaretçi akınına uğramıştı. Peki bu çömlekler nasıl yapılıyor?
Aslında yöreye ait toprağın özelliği dünyanın hiçbir yerinde yok. Çömlek sanatında kullanılan toprağın özelliği yağlı ve killi olması. Türkiye’nin her yerindeki toprak su ile karıştığında çamur olabilir fakat çanak çömlek yapımına kesinlikle uygun değil. Avanos ise bu özellikteki toprağın bulunduğu bir kraliyet diyebiliriz.
Güveçler, küpler, testiler; aksesuar olarak kullanabileceğiniz Hitit ve Frig sanatını yansıtan mumluklar, tabaklar, kadehler, özellikle turistlerin çok ilgi gösterdiği gözyaşı şişeleri, Osmanlı ibrikleri, sarkaçlar, şamdanlar, Hitit güneşinin testisi olarak adlandırılıyor.
Çömlek yapımında hamura şekil verme aşamasında birkaç yöntem uygulanıyor. Seri üretim ve çok parça çanak çömlek üretimini hızlandırmak için tabak gibi düz parçalar çark yerine, çarka eşdeğer bir makineyle şekillendirilebiliyor. Ya da Paris sıvası da denilen kalıp yöntemi uygulanıyor ki, sıvı hamur alçılı kalıplara doldurulup katılaşması bekleniyor.
Ama ruha iyi gelen bir meşgale olarak doktorların da önerdiği çömlek yapımı en çok eski tip tornada olduğunda keyif veriyor. Çömlekçi ustası özenle hazırladığı hamuru ayaklarıyla vurarak hızlandırdığı çarkına yapıştırdığı anda görsel şölen başlıyor. Usta önce elleriyle hamura bastırarak, sonra başparmaklarıyla tam merkezden bastırıp içini boşaltarak hamuru bir forma sokuyor, son aşamada ise yarım ay şeklindeki metal parçayla karın oluşturup çömleğe dönüştürüyor. Erbap elinden çıkan bir Avanos çömleğinin yapımının tornada incelip yükselerek 4- 5 dakika sürüyor olmasına şaşırıyorsunuz belki, ama bazen elinize aldığınız ufak bir kasenin yapımı boyaması ve işlenmesiyle günlerce de sürebiliyor.
Kapadokya'nın eşsiz toprağının sanata dönüştüğü adres olan Saklı Mağara’da en meşhur Çömlekçi olarak bilinen Ali Usta Çömlek sanat hakkında şu bilgilendirmelerde bulunuyor.
“Bu sanat bize Hititlerden kalan bir sanat. Tarihi 4bin yıl öncesine dayanıyor. Babadan oğla, deden toruna aktarılan ve günümüze kadar gelen sanatlardan bir tanesi. Kızılırmak, bulunduğumuz bölgeyi tam 2’ye bölüyor bunun sonucunda kırmızı kil dağları oluşuyor. Kapadokya, Ürgüp, Göreme bölgelerinde ise evlerde kullanılan porselenlerin kil maddesi olan beyaz dağlar oluşuyor.
Kullandığımız toprağı Avanos’un 20 km dışarısından getiriyoruz. Bu toprak 6 çeşit topağın bileşimi ile meydana geliyor. Topraklar getirildikten sonra cinsine göre sadece su ile ıslatılıyor. Daha sonra taşların kırılabilmesi için silindirlerden geçiyor. Sonrasında çamur halini almış oluyor. Çömlekler yapılıp bittikten sonra ise yüzey suyunu kurutabilmek için 5 ila 10 dk güneşte bekletiliyor. Doğal ve serin ortamlarda 15 gün süre ile kalıyor. İçerisindeki nem oranını attıktan sonra ise fırınlara gidiyor. Fırında 8-10 saat süre ile 800 ila 200 santigrat derecede pişirme işlemleri gerçekleşiyor. Eğer ürünler süs konumunda ise kadınlar tarafından çeşitli şekiller verilerek boyanıyor fakat kullanım amaçlı ise kesinlikle hiçbir kimyasal sürülmeden natürel bir şekilde atölye ve mağazalarda sergiye sunuluyor.
Tezgah düzeneğimiz 170 senelik eski bir sistem. Şuanda bunu show amaçlı kullanıyoruz. Seri üretimlerde bunların aksamı demir olup elektrikli olanları var. Sadece çevirme işlemini elektrik yapmakta. Şekil verme işlemi yine elle gerçekleştiriliyor."