2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve devlet erkânının yanı sıra Bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili Kurum Başkanları, Büyükelçiler ve bütün üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı. Törene Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Akın Levent’le birlikte Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Ercan Ekinci katıldı.
Törende ilk olarak bir konuşma gerçekleştiren YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin “Akademik Açılış Yılı Töreni”nin son 5 yıldır Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde icra edilmekte olduğunu ve bu törenlerde “YÖK Üstün Başarı Ödülleri”nin tevdi edildiğini hatırlatarak, 2021-2022 eğitim-öğretim yılının ülkemiz ve memleketimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. İki yıla yaklaşan bir süredir dünya genelinde salgının getirdiği yeni hayat biçimi nedeni ile diğer birçok alanda olduğu gibi yükseköğretimde de ciddi ve uzun sürmesi muhtemel güçlükler, değişimler ve yeni eğitim modellerinin ortaya çıktığını belirten YÖK Başkanı Özvar, 1 milyar 725 milyonun üzerinde öğrencinin salgın sürecinden etkilendiği ifade etti.
Son 20 yılda yükseköğretimdeki büyük dönüşüme vurgu yapan Özvar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği destekler ile son yirmi yılda üniversitelerimizde fiziksel alt yapı sorunlarının büyük ölçüde mükemmel bir şekilde yoluna konulduğunun, buna paralel olarak her geçen sene daha fazla sayıda öğrencinin yükseköğretime ulaşabilme imkanına kavuştuğunun altını çizdi.
AR-GE yürüten kadın araştırmacı oranı Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının üzerinde olduğunu ve mezunların istihdamlarını yakından izleyen bir yönetim anlayışı benimsediklerini belirten Özvar, Yükseköğretim sistemimizdeki uluslararası öğrenci sayısı dikkate alındığında dünyada uluslararası öğrenci kabul eden ilk 10 ülkeden biri olduklarına dikkat çekerek Dünyanın önde gelen yükseköğretim kurumları ve bilim insanlarıyla daha yakından etkileşim dönemine geçişi hızlandırdıklarını söyledi.
YÖK Başkanı Erol Özvar’ın ardından bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise koronavirüs salgını nedeniyle 2020 yılı Mart ayından beri pek çok alanda olduğu gibi eğitim-öğretim hizmetlerinde de büyük zorluklar yaşandığını anımsatarak, uzaktan da olsa eğitimin devam ettirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Ancak uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim-öğretim tecrübesinin yerini tutmayacağının açık olduğunu ifade eden Erdoğan, hükümet olarak her kademedeki eğitim kurumlarını belirlenen vakitte faaliyete geçirmek için her türlü tedbiri aldıklarını söyledi.
– “2030’a Doğru Türk Yükseköğretiminde Küresel Vizyonlar Destek Programı”
Küresel düzeyde yaşanan siyasi ve ekonomik dönüşümler ile iklim değişikliği gibi hayati öneme sahip gelişmelerin, yükseköğretimde gelecek 10 yılı hedefleyen güçlü bir vizyon ortaya koyulmasını ve bunu kararlılıkla uygulanmasını zorunlu kıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem hükûmet olarak bizim sağlayacağımız destekler hem de üniversitelerimizin kendi geliştirecekleri kaynaklarla, böyle bir vizyonu hayata geçirebileceklerine inanıyoruz. Salgın döneminde, sağlıktan sanayiye pek çok alanda, bu konuda gereken altyapıya ve ufka sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık taklit ve takip edici olmaktan çıkıp belirleyici ve yönlendirici konuma gelmemiz gereken bir döneme girdik.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte bu adımlardan biri de, ‘2030’a Doğru Türk Yükseköğretiminde Küresel Vizyonlar Destek Programı’ dediğimiz, Cumhuriyet tarihinde bugüne dek üniversitelere yapılan en büyük mali destek organizasyonudur. Yükseköğretim Kurulunun öncülüğünde hayata geçirilecek bu programla üniversitelerimiz, inşallah ülkemizin, dünyadaki yenilikçi çalışmaların önde gelen merkezlerinden biri olmasına hizmet edecektir. Biz de bu programı bizzat destekleyecek, üniversitelerimizin küresel başarılara imza atmaları için her türlü katkıyı vereceğiz.”
- “Gençlerimizin yüzde 15’i değil yüzde 44’ü yükseköğretime ulaşabiliyor”
Erdoğan, Türkiye’de yükseköğretimin uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği, ayrıcalıklı bir hizmet olduğunu ifade etti. 1990’lı yılların sonunda dahi Türkiye’de 18-22 yaş aralığındaki gençlerin net okullaşma oranının yüzde 15’lerin altında olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “2002 yılında 76 olan kamu ve vakıf yükseköğretim kurumu sayımızı 207’ye çıkardık. Türkiye’de her ilimizin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Üniversite sayısındaki artışa paralel olarak akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Aynı dönemde üniversite öğrencisi sayımız da 1,6 milyondan 8,4 milyona yükseldi. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 15’i değil yüzde 44’ü yükseköğretime ulaşabiliyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan genç kızların net okullaşma oranının, erkeklerin 5 puan üzerine çıkmasının eğitim ve öğretimde hak ve özgürlüklerin geldiği seviyenin işareti olduğunu aktardı.
Eğitim ile kalkınma arasındaki güçlü bir ilişkiyi inandıklarını ve bu ilişkiyi kurduklarını hatırlatan Erdoğan, “İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe, bilgi ve kabiliyetleri arttıkça, ülkemizin siyasi, sosyal ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yaygın ve güçlü eğitim kurumlarına sahip ülkelerde refah da artıyor. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması bu şekilde ortaya çıkacak refahın da adil ve dengeli dağılması anlamını taşımaktadır.” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından, üniversitelerdeki bilimsel araştırma ile gerçekleştirilen çalışmaları, projeleri, tezleri ve topluma hizmet faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla YÖK tarafından ilk kez 2017-2018 eğitim öğretim yılında verilen “YÖK 2021 Üstün Başarı Ödülleri”, ödül almaya hak kazanan akademisyenlere ve üniversitelere verildi.