Anne ve babaların en kabus dolu dönemi olarak adlandırılan yaş sendromu çocuklarda geçici bir durum olarak baş gösterir. Uzmanlar ailelere bu konuda oldukça sabırlı olması gerektiğini vurguluyor.
2 yaş sendromu çocukta ne zaman başlar?
Aileler, “İki yaş sendromu ne zaman başlar?” sorusunu sıklıkla sorarlar. Çocuklarda 2 yaş sendromu genellikle 1.5 yaş civarı başlar.
2 Yaş Sendromu ile Nasıl Baş Edilir?
2 yaş sendromu genellikle 18 ay civarında başlar ve çocuk 3-3.5 yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, bebeklikten çocukluğa geçiş sırasında karşılaşılan, bir takım sorunların yaşandığı özel bir dönemdir.
Çocuğunuz 2 yaşındaysa ve davranışlarıyla sizi çileden çıkarıyorsa endişelenmeyin. Çocukların 2-3 yaş arasındaki bu durumu geçicidir. Bu dönemde çocuğunuzla ilişkinizde dikkat etmeniz gerekenler:
•Çocuğunuz yaşına uygun sorumluluklar verin. Anlaşılır, tutarlı sınırlar koyun, kendini güvende hissettirin.
• Enerjisini boşaltması için gün içinde bol bol dışarı çıkarın.
•Öfkelendiğinde yanında sakince onunla göz teması kurmadan durun. Davranışının farkında olduğunuzu hissettirin.
• Tutarlı sınırlar koyun ve çizdiğiniz sınırları o sakinken anlatmaya çalışın. Böylelikle olay anında ya da öfkeli durumlarında sizin anlattıklarınız aklına gelecek ve nasıl davranması gerektiğini önceden kestirecektir.
•Çocuğunuza sınırlarını zorlayabileceği, zaman zaman sınırlarını aştığında sonuçlarını görüp öğrenebileceği, özgür olabileceği ve kendisini tümüyle ortaya koyabileceği güvenli ortamlar yaratın.
•Yapmasını istemediğiniz bir davranış varsa kızmak, engellemek ve cezalandırmak gibi davranışlar göstermeyin. “Hayır!” kelimesini kullanmada seçici davranın. Yerine getirilmesi imkansız olmadıkça her isteğine "hayır" demeyin.
•Kendisine zarar veren hareketler yapıyor ve bunu bir oyun olarak algılıyorsa, bu davranışını sevmediğinizi belli eden jest, mimik ve sözlerle dikkatini başka yönlere çekin.
2 Yaş Sendromu Ne Zaman Biter?
Genelde 18 ay civarında başlar ve çocuk 3-3.5 yaş civarına gelene kadar devam eder. 2 yaş sendromu, ebeveynlerin çocuk gelişiminde en çok zorlandığı dönemlerden biridir. Bu dönemde karşılaşılan başlıca sorunlar:
• "Ben yapacağım" tutturmaları, isteklerinde ısrarcı olmak, söz dinlememek, istenilenin aksini yapmak, kıskançlık, titizlik, takıntılar ve utangaçlık,
• İştah problemleri,
• Uyku düzeninde bozukluklar, yatmak istememek,
• Öfke nöbetleri; anne-baba- diğer çocuklara vurmak, ısırmak, kendine zarar vermek; kafasını vurmak, kendini yere fırlatmak, durmadan ağlamak,
• Tuvalet sorunları.
Anneye aşırı bağlılık normal mi ?
Bu dönemde çocuklar bir yandan aileden ayrışıp bireyselliğini ilan etmeye çalışırken, bir yandan da özellikle de anneye bağlılığı devam ettirebilirler. Bazı anneler, “Üzerimden ayıramıyorum”, “Sürekli yapışık yaşıyoruz” gibi söylemlerle bu süreci anlatabilirler. Bu sürecin geçici olduğunu bilin ve çocuğunuzun bu dönemlerinin de tadını çıkarmaya çalışın. İleride kucağınıza almak isteseniz de alamayacağınız dönemleriniz olacak. Bu dönemde onu kendi yapabileceği şeyler konusunda desteklemek, ev işi vermek, ona güven vermek, isteklerini söylemesi konusunda izin vermek doğru olacaktır.
Öfke nöbeti esnasında uygulamanız gerekenler
• Farkına varın ve ilgi gösterin- ‘Nasılsın? Biraz durgun görünüyorsun. Konuşmak istediğin bir konu var mı?’
• Durumu küçümsemeyin- ‘Abartıyorsun, bu kadar bağırmaya gerek yok.’
• Duygularını küçümsemeyin- ‘Bunun için üzülmeye değmez.’
• Duygularını düzeltmeyin- ‘Bu duruma üzülmemelisin.’
• Duygularını onaylayın- ‘… konusunda kızdığını anlıyorum. Ben de olsam kızardım.’
• Sorunu çözmeyin, tavsiye vermeyin.
• Açık uçlu sorular sorarak nedenin ortaya çıkmasına yardımcı olun. ‘…dan dolayı mı sinirleniyorsun?’
• Neşelendirmeye çalışmayın. Bu durum olaydan ders çıkarılmamasına neden olabilir.
• Kıyaslamayın- ‘Arkadaşın Ali annesini hiç üzmüyor.’
• Eleştirmeyin- ‘Neden … dedin?’
• Konuşmayı kendinize getirmeyin, çocuğunuzun duygusuna odaklanın.
• Sarılma, sırtını okşama, ellerini tutma veya omuzlarını sıkma gibi oksitosin artıran temaslar kurun.
• Gerekirse konuşmadan sadece yanında oturarak desteğinizi gösterin.
• Duygularını onaylayın- ‘Ben de olsam üzülürdüm.’
• Empati kurun- ‘Kulağa korkutucu geliyor, bunu yaşadığın için üzgünüm.’
İki yaşındaki çocuğun öfkesi normal mi?
İki yaşındaki çocuğunuzun davranışları yalnızca kendine yönelik gibi göründüğü için, kendinizi onun şımarık veya kontrolden çıkmış olmasından endişe ederken de bulabilirsiniz. Büyük ihtimalle korkularınız yersizdir ve o bu durum zamanla geçecektir. İnatçı, agresif çocuklar, genellikle düşüncelerini ve duygularını hiç dışa vurmuyormuş gibi görünen sessiz, utangaç çocuklar kadar “normal”dir.
Bu durumda çocuğunuza uygun oyun nedir?
İronik olarak, çocuğunuzun en çok kendisiyle ilgilenmesine rağmen, oyun zamanının çoğu diğer insanların davranışlarını ve etkinliklerini taklit ederek geçirecektir. Taklit ve "rol yapmak" bu yaştaki favori oyunlardır. İki yaşındaki çocuğunuz oyuncağını yatağına koyarken veya oyuncak bebeğini beslerken, ona uyumasını veya yemeklerini yemesini söylerken kullandığınız sözcüklerin ve ses tonunun tıpatıp aynısını söylediğini duyabilirsiniz. Diğer zamanlarda talimatlarınıza ne kadar dirense de, ebeveyn rolüne geçtiğinde tam olarak sizi taklit ederler. Bu oyun etkinlikleri, başka birinin yerinde olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmesine yardımcı olur ve gelecekteki arkadaşlıkları için değerlidir. Ayrıca çocukların genellikle söylediklerimizi değil, yaptıklarımızı yapma eğilimindedirler. Bu durum göstererek iyi bir rol model olmanın önemini anlamanıza yardımcı olacaktır. İki yaşındaki çocuğunuzun diğer insanların yanında nasıl davranacağını öğrenmesinin en iyi yolu, çok sayıda sosyalleşme ortamı sağlamaktır. Nispeten tedirgin ve uzak davranışlarının sizi diğer çocuklarla bir araya getirmekten alıkoymasına izin vermeyin. Başlangıçta erken dönemlerden itibaren açık havaya çıkartarak, her gün parka götürmek ya da iki veya üç çocukla sınırlı oyun grupları oluşturmak akıllıca olabilir. Kimsenin incinmediğinden veya üzülmediğinden emin olmak için oyunlarını yakından izlemeniz gerekse de, çocukların mümkün olduğunca kendi kendilerini yönlendirmelerine izin vermelisiniz. Birbirlerinin ebeveynleriyle değil, birbirleriyle oynamayı öğrenmeleri gerekir.
Anne ve babalara öneriler
Çocuklara, bu dönemde yardım edebilecek pek çok yöntem vardır. Yapmanız gereken ilk şey sabırlı olmak ve sakince beklemek. İlk adım, bu öfke patlamalarını tetikleyebilecek yorgunluk, açlık ve hayal kırıklığı gibi yaygın tetikleyicileri önlemeye çalışmaktır.
• Tutarlı bir günlük rutin: Ebeveynler içgüdüsel olarak, bir çocuk aşırı yorgunsa huysuz olabileceğini anlar. Bir çocuğun uykusu geldiğinde her zaman evde olamasanız da açık hava, beslenme ve uyku saatlerini mümkün olduğunca tutarlı tutmak, çocuğunuzun duygu dengesine yardımcı olacaktır.
• Atıştırmalıkları el altında bulundurun: Çocuğunuzla dışarıda olmanız gerekiyorsa, yanınıza mutlaka seveceği yiyecekleri alın. Veya lokanta ya da marketlerden uzak olmayan lokasyonlarda bulunmak üzere planlama yapın.
• Yürümeye başlayan çocuğunuza güvenli bir ortam sağlayın: 2 yaşındaki bir çocuk her şeyi keşfetmeye çalıştığı için evde kırılıp dökülecek, ona zarar verecek nesneleri onun ulaşamayacağı yerlere koymak doğru olacaktır. Özellikle ilaçlar ve temizlik malzemeleri kendi kutularında ve yüksek kilitli dolaplarda tutulmalıdır.
• Yeni yürümeye başlayan çocuğunuza seçenekler sunun: Örneğin, atıştırmalık olarak ne istediklerini sormak yerine, elma ya da portakal arasında seçim yapmalarını isteyebilirsiniz. Bu durum çocuğunuza kontrol duygusu verir.
• Sakin kalın: Öfkelendiğinizi ya da zorlandığınızı hissediyorsanız nefes çalışması yapabilirsiniz. Bu sizi sakinleştirecektir. Mindfulness pratikleri de ebeveynlik becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olabilir.