SAĞLIK

Yeni yılda yeni bir hikayeye… Zamanın izlerini taşımak zorunda değilsiniz!

Bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla hazırlandığımız bu günlerde, pek çoğumuz yeni yılın heyecanını yaşarken, bir yandan da geçmiş yılın stresini, yorgunluğunu ve yaşlanmanın etkilerini cildimizde ve bedenimizde taşımaya devam ediyoruz.

Abone Ol

 Stres yönetiminin sağlanamadığı, kendimizi ve cildimizi ihmal ettiğimiz dönemlerin olabildiğine değinen Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, “Bu dönemlerin izlerini de aynaya baktığınızda görür, teninize dokunduğunuzda hissedersiniz. Ancak küçük dokunuşlar ve medikal estetik uygulamalar bu stres dolu yılla birlikte size armağan ettiği izleri de geride bırakmanıza yardımcı olabilir.” dedi.

Birçok cilt sorunu stresle bağlantılı

Yıllar gelip geçer, bazı anlar olur ve ruhumuzda iz bırakır. Dönüp baktığımızda iyi ya da kötü hatıralar taşıdığımızı görürüz. Geçen zamanın sadece ruhumuzda değil bedenimizde de izler bıraktığını belirten Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, “Bu izleri aynaya baktığımızda görürüz. Bu izlerden kurtulmaksa mümkün.” dedi.

“Deprem, savaş, ekonomi derken 2023 yılının herkese büyük bir stres yükü bıraktığını tahmin edebiliyorum.” diyen Savaş, stresin hemen hemen tüm hastalıkların tetikleyicisi olduğunu ve vücutta hormonal değişikliklere neden olarak cilt sağlığını da doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebildiğine dikkat çekti.

Kuruluk, sivilce, akne …

Stresin cilt sağlığına olan etkilerinin birçok farklı nedenden ortaya çıkabildiğine vurgu yapan Savaş, “Bu nedenlerden ilki hormonal değişiklikler. Stres durumunda vücut kortizol adı verilen bir stres hormonu üretir. Bu da ciltte kuruluk, sivilce ve diğer sorunlara neden olabilir. Stres, bağışıklık sistemini de zayıflatabilir. Bu durum, ciltte iltihaplanma süreçlerini artırarak akne ve diğer cilt sorunlarını tetikleyebilir. Ciltte yağlı bir görünüme ve gözeneklerin tıkanmasına yol açarak sivilce oluşumunu artırabilir.” dedi. 

Stres cilt bakımını ihmal ettirebilir

Cildin solgun ve cansız görünmesinin altında da stres faktörünün olabileceğini belirten Savaş, şöyle devam etti: “Stres, kan damarlarını daraltarak cildin yeterince oksijen almasını zorlaştırabilir, cildin solgun ve cansız görünmesine neden olabilir. Ayrıca cildin nem dengesini bozarak yüz bölgesi ve vücutta kuruluğa ve çatlaklara yol açabilir. Stres altında olan bireyler genellikle cilt bakımına daha az dikkat ederler. Ayrıca stres, yüz kaslarında gerilim ve gerginlik yaratabilir, bu da mimik çizgilerinin oluşumuna neden olabilir.

Stresin neden olduğu bu etkiler elbette kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Stresle baş etme yöntemleri, genel yaşam tarzı ve genetik gibi faktörlerin etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekir.”

Düzenli uygulanan tedavilerle cildin daha fazla nefes alması sağlanabilir

“Bazen stresi hayatımızdan çıkarmak kolay olmayabilir.” diyen Dr. Yasemin Savaş, stres yönetiminin sağlanamadığı, kendimize vakit ayıramadığımız, dönemlerin olabileceğini söyledi. Savaş, “İşte bu dönemlerin izlerini de aynaya baktığınızda görür, teninize dokunduğunuzda hissedersiniz. Kişiye özel yapılan medikal estetik uygulamalar, bu stres dolu yılla birlikte size armağan ettiği izleri de geride bırakmanıza yardımcı olabilir.” dedi.

Cilt temizliğine ve cilt bakımına dikkat ederek gözeneklerin daha sıkı bir görünüme kavuşturulabileceğini de sözlerine ekleyen Savaş, “Cilde düzenli olarak uygulanan medikal cilt bakım tedavileri, cildi atık hücrelerden ve kir gibi unsurlardan arındırarak cilt gözeneklerini sıkılaştırmada hızlı etki sağlar. Düzenli olarak uygulanan gözenek sıkılaştırma tedavileri sonucunda, cilt daha fazla nefes alır daha canlı, sağlıklı ve parlak bir görünüme kavuşur.” dedi.

Cildin ihtiyacı olan hacim geri kazandırılabilir

Yüz kaslarının sakinleştirildiği botulinum toksinin, alın bölgesi ve iki kaş arasındaki çatıklıktan kaynaklanan çizgiler, göz kenarlarında meydana gelen kazayağı adı verilen ince çizgiler ve boyunda ortaya çıkan yaşa bağlı dikey çizgileri hafifletmek üzere kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu hatırlatan Savaş, “Anti-aging tedaviler, ultrason ve radyofrekans uygulamaları ile cildin ihtiyacı olan hacim geri kazandırılabilinir. Cilt tonunu düzenleyen, lekeleri azaltan ve kolajen üretimini artıran  lazer tedavileri  de cildin üst tabakasını yenilemeye yardımcı olabilir.” diye konuştu.

Hikayenize daha güzel bir giriş yazabilirsiniz

Bu yenilikçi yöntemlerin, sadece fiziksel görünümü değil, aynı zamanda ruhsal sağlığı da olumlu yönde etkilediğini vurgulayan Dr. Yasemin Savaş sözlerini şöyle tamamladı:“Yüzde ve bedende meydana gelen olumlu değişikliklerle birlikte, kişinin kendine olan güveni artar ve yeni yıla daha enerjik adım atılabilir. Yani herkes yeni yılda kendi hikayesine daha güzel bir giriş yazabilir.

Ancak, unutulmaması gereken bir nokta var! Gerçek güzellik, içsel sağlıkla bütünleşir. Herkesin fiziksel özellikleri farklıdır ve güzellik kişiye özeldir. Medikal estetik uygulamalara başvurmadan önce, uzman bir hekimle detaylı bir görüşme yapmak, beklentilerinizi netleştirmenize ve doğru kararı vermenize yardımcı olacaktır.”