Konuşmalarında yeni teknolojilerin beyin hastalık ve teşhisindeki önemine dikkat çeken Münih LMU Kliniğinden Prof. Dr. Oliver Pogarell ve Reykjavik Üniversitesinden Prof. Dr. Mahmood Hassan teşhis ve tedavide yeni araştırma, teknik ve teknolojilere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Yapay zekanın kullanılan tekniklerle bir araya getirilmesi gerektiğini belirten araştırmacılar, nörogörüntüleme teknolojilerinin kişiye özel tedavi planları oluşturmada önemli olduğunun da altını çizdi. Araştırmacılar, EEG’nin (beyindeki elektriksel hareketleri ölçen test) ileride evde kullanılabileceğini ön gördüklerini belirtti.
Prof. Dr. Oliver Pogarell, nörogörüntüleme teknolojilerinin hastaların tedavilerine nasıl katkıda bulunabileceğine dikkat çekerek, bu teknikleri hastaların tanılarını iyileştirmek için kullanabilmeyi arzu ettiklerini ifade etti.
Yeni teknolojileri bireyselleştirilmiş tedavi için fırsat olarak gördüklerini de kaydeden Prof. Dr. Pogarell, şöyle devam etti:
“İşte tam da bu noktada veri toplamamız gerekiyor. Başlangıçta hangi tekniğin kullanılması gerektiğine kesinlikle karar vermemiz gerekiyor. Nihai hedefimiz, temel uygulamada EEG (elektroensefalogram, beyindeki elektriksel hareketleri ölçen test) gibi kolay, erişilebilir, düşük maliyetli araçları kullanmak.”
Yeni teknolojilerin beyin hastalıklarının teşhis ve tedavisini iyileştirmeye yönelik çalışmalar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Pogarell, “Bizim her zaman yeni araştırmalara, yeni tekniklere, yeni teknolojilere ihtiyacımız var. Yapay zeka gibi yeni teknikleri hali hazırda uyguladığımız tekniklerle bir araya getirip hastaların teşhis ve tedavisini iyileştirmek için kullanmalıyız.’’ dedi.
“İleride EEG'yi evde bile kullanabileceğiz”
Konferansın konuşmacıları arasında yer alan diğer bir isim Reykjavik Üniversitesinden Prof. Dr. Mahmood Hassan da görüntüleme teknolojilerinin gelecekte hastaların tedavisine nasıl katkıda bulunabileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Mahmood Hassan, şunları dile getirdi: “EEG, klinik nörobilimi ilerletmek için en uygun araçlardan biri. Taşınabilir, evde kullanılabilen cihaz olduğunu düşünüyorum, belki ileride EEG'yi evde bile kullanabileceğiz. Beyin aktivitesinin doğrudan ölçümü olan tek teknik bu.”
Nörogörüntüleme teknolojilerinin gelişiminin kişiye özel tedavi planları oluşturmak amacıyla kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin de görüş belirten Prof. Dr. Hassan, bunun için daha gelişmiş araçlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
Psikiyatrik bozukluklar için şimdiye kadar kullanılmadı
EEG’nin 1940’lı yıllardan bu yana beyin hastalıklarının teşhisinde kullanıldığını da hatırlatan Prof. Dr. Hassan, şöyle devam etti: “EEG, klinikte zaten kullanılıyor. EEG’nin, epilepsi nöbetini tespit etmek için kullanılan ilk araç olduğunu biliyoruz. Şimdi sorgulamamız gereken ‘EEG’yi diğer patolojiler için de epilepsi gibi kullanabilir miyiz? Yine Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar için uygulanabilir mi? Psikiyatrik bozukluklar için şimdiye kadar kullanılmadı. Çünkü henüz yeterli kanıta sahip değiliz ama konu ilerliyor. Tıp kesin olmalı. Bunun için yaptıklarımıza yönelik daha gelişmiş araçlara ihtiyacımız var. Nörologların %50'sinin aynı anda kabul etmeyeceğini biliyoruz. Makine öğrenimi, ortalama beyinden elde ettiklerimizi hastaya özel bir tedavi ve analize dönüştürmek için bu yönde yardımcı olabilir.”
12 farklı ülkeden 60 uluslararası araştırmacı katıldı
03-07 Eylül 2023 tarihleri arasında Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesinde gerçekleştirilen konferansta 12 farklı ülkeden 60 uluslararası araştırmacı, nörobilim, genetik, tıp alanlarındaki son gelişmeleri masaya yatırdı.
Program kapsamında nörogörüntüleme teknolojilerinin öncüsü kabul edilen Prof. Monte Buchsbaum'a Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından fahri doktora takdimi de yapıldı.