Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) son verilerine göre, verem (tüberküloz) bir kez daha dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığı olarak öne çıktı. 2023 yılında 10,8 milyon yeni vaka ile zirveye ulaşan hastalık, aynı yıl 1,25 milyon insanın hayatına mal oldu. Bu rakamlar, COVID-19 pandemisinin gölgesinde kalan verem sorununu bir kez daha gündeme taşıdı.
Veremin Yeniden Yükselişi
Pandemi sürecinde COVID-19'a odaklanılması, verem gibi diğer bulaşıcı hastalıklarla mücadelede önemli aksaklıklara yol açtı. Sağlık sistemlerindeki yoğunluk, teşhis ve tedavi hizmetlerindeki aksaklıklar, veremin yayılmasına zemin hazırladı. 2023 yılında görülen vaka artışı, bu durumun somut bir kanıtı.
Neden Verem Hala Bu Kadar Tehlikeli?
- İlaç Direnci: Verem bakterisinin bazı antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesi, tedavileri zorlaştırıyor ve hastalığın yayılmasına neden oluyor.
- Yoğunluklu Yaşam: Kalabalık ve sağlıksız yaşam koşulları, veremin bulaşma riskini artırıyor.
- Bağışıklık Sistemi Zayıflığı: HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar, verem riskini artırıyor.
- Gelişmekte Olan Ülkelerde Yaygınlık: Özellikle Afrika ve Asya'da verem, sağlık sistemlerinin yetersizliği nedeniyle hala büyük bir sorun.
Veremle Mücadelede Neler Yapılmalı?
- Erken Teşhis ve Tedavi: Veremin erken teşhisi ve tedaviye başlanması, hastalığın yayılmasını önlemek ve ölüm oranlarını düşürmek için kritik öneme sahiptir.
- İlaç Direncinin Önlenmesi: Yeni ve etkili antibiyotiklerin geliştirilmesi ve mevcut ilaçların direnç gelişimi riskini azaltacak şekilde kullanılması gerekmektedir.
- Aşılama: BCG aşısı, özellikle çocuklarda verem hastalığına karşı koruma sağlar.
- Sağlık Sistemlerinin Güçlendirilmesi: Özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve veremle mücadele programlarının desteklenmesi gerekmektedir.
- Toplumsal Bilinçlendirme: Verem hakkında toplumsal farkındalık yaratmak ve hastalığın bulaşma yolları konusunda bilgi vermek önemlidir.
Verem, bir kez daha dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biri olduğunu göstermekte... Bu küresel sağlık tehdidine karşı mücadelede, bireysel ve toplumsal çabaların yanı sıra uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi gerekmektedir.