“Eşkıya izlerken ağladım”
Eşkıya’yı oyunculuğu bırakma sebebi olarak gördüğünü anlatan Uğur Yücel, eski filmlerini izlemediğini fakat tesadüfen açık havada denk geldiği Eşkiya filmini izlediğinde ilk defa ağladığını paylaştı. Kendi oyunculuğunu beğenmediğini ve o dönem oyunculuğu bıraktığını aktardı.
“Normal insanlar konformisttir, sanatçılar değil” diyen Yücel sözlerine “Doğaları ve yaratımları gereği normal insan olamazlar; onlardan beklendiği gibi varlıklarını uyum içerisinde gösteremezler” şeklinde devam etti.
“Konservatuarı bırakmama ramak kalmıştı”
Konservatuvar okurken Yıldız Kenter’e “Ben tiyatrocu olmak istemiyorum” dediğini anlatan duayen oyuncu, “Halkı oynamak” isteğiyle konservatuvarı bırakmaya ramak kala Haldun Taner’in onu “Aristofanes oynamazsan, Shakespeare bilmezsen iyi bir kabare oyuncusu olamazsın” sözleriyle ikna ettiğini anlattı.
Cümle aralarında oyuncu olmadığını tekrarlayan duayen isim Uğur Yücel, seyircileri sık sık güldürdü. Yücel unvanları kabul etmediğini söyleyerek, “Hayatta hiç unvanım olmadı. Üsküdar’da Mehtap Düğün Salonu’nda davul çalarak para kazanmaya başladım. Müzisyen, tiyatrocu, sinemacı, yönetmen, senarist… Bunların hepsini bana söyleyenler oluyor ama kendime unvan olarak almıyorum. Tevazu olsun diye de söylemiyorum. Herkesin çok büyük unvanları var; buna da gerek var mı bilemiyorum” dedi.
Senaryosunu yazdığı ve aynı zamanda yönettiği işlerde bir yönetmen olarak oyunculuğunu, bir oyuncu olarak da kendi yönetmenliğini eleştirdiğini ifade eden Yücel, en iyi işinin Yazı Tura olduğunu söyledi. “Yazı Tura en iyi sanat eseri diyemem ama zamanının çok çok ilerisinde bir iş oldu” dedi. Alacakaranlık dizisinde canlandırdığı komiser karakterini ise ayrı bir yere konumlandırdığını paylaştı.
“Çaresizliği çok hissettim”
Oyuncunun yaslanacağı bir yönetmen, bir çalışanın yaslanacağı bir yönetici aradığını fakat bulamadığını, kendi projelerinde bu duruma bir çare üretmeye çabaladığını söyleyen usta oyuncu, bu çabasının nedenini ise “Çaresizliği çok hissettim ben” sözleriyle açıkladı. Yekta Kopan ise oturumu, “Uğur Yücel bizim yaslandığımız, sarıldığımız çınarlardan biri, iyi ki varsın Uğur abi” sözleriyle sonlandırdı.