Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış, zamana meydan okuyan ve her biri kendi hikayesiyle göz kamaştıran tarihi yapılar yeniden gündemde. İzmir’in incisi Saat Kulesi’nden, İstanbul Boğazı’nın gizemli bekçisi Kız Kulesi’ne; Trakya’nın savunma mirası Enez Kalesi’nden, İzmir’de yokuşları aşmanın nostaljik çözümü Asansör’e kadar her biri geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
1. İzmir’in İncisi: Saat Kulesi
1901 yılında Sultan II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılı anısına Sadrazam Küçük Sait Paşa’nın girişimiyle Konak Meydanı’na inşa edilen İzmir Saat Kulesi, estetik mimarisiyle göz kamaştırıyor. İnce işçilikli kemerleri, zarif kubbeleri ve geometrik süslemeleriyle bir sanat eseri olan kule, adeta taştan bir dantel gibi meydanı süslüyor. Kulenin saat mekanizması ise dönemin Alman İmparatoru II. Wilhelm’in hediyesi. Dört köşesindeki küçük çeşmelerle halkın hizmetine sunulan yapı, İzmir’in simgelerinden biri olmaya devam ediyor.
2. Boğazın Efsanesi: Kız Kulesi
İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi’ne bakan ucunda, Salacak açıklarında küçük bir ada üzerinde yükselen Kız Kulesi, hem tarihi hem de efsaneleriyle İstanbul’un mistik havasını yansıtıyor. Antik çağlara, M.Ö. 24’e kadar uzanan geçmişiyle Bizans döneminden bugüne ulaşan kule, Üsküdar’ın simgesi konumunda. Bugün hem turistik hem kültürel açıdan değer taşıyan bu yapı, Boğaz’ın kalbinde bir zaman bekçisi gibi duruyor.
3. Trakya’nın Sessiz Bekçisi: Enez Kalesi
Edirne'nin Enez ilçesinde, antik çağda Akropol olarak bilinen yüksek bir tepeye kurulan Enez Kalesi, tarihçi Prokopios’a göre Balkanlardan gelen tehditlere karşı bir savunma amacıyla inşa edildi. Kalede Bizans öncesi döneme ait devşirme malzemeler bulunurken, M.S. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından onarıldığı biliniyor. Stratejik konumu ve Meriç Nehri’ne bakan savunma yapılarıyla dikkat çeken kale, Trakya'nın tarihi belleğinde önemli bir yer tutuyor.
4. İzmir’in Dikey Mirası: Asansör
İzmir’in Mithatpaşa Caddesi ile Halilrıfatpaşa semti arasındaki yükselti farkını aşmak için Musevi işadamı Nesim Levi tarafından 1907 yılında inşa ettirilen tarihi Asansör, şehrin sosyal yaşamında da önemli bir rol oynadı. 155 basamakla çıkılan yüksekliğe çözüm olarak inşa edilen kulede biri buharlı, diğeri elektrikli iki asansör bulunuyordu. 1985 ve 1994’te restorasyon geçiren yapı, günümüzde nostaljik bir gezi noktası olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Ayrıca, Dario Moreno’nun bir dönem burada yaşaması bu bölgeye kültürel bir değer daha katıyor.