1-Yerebatan Sarnıcı
İstanbul'un ayakta kalan en büyük yer altı su depolama eseri olan Yerebatan Sarnıcı Ayasofya'nın güneybatısındaki Birinci Tepe'de yer alıyor. Yerebatan Sarnıcı, İmparator I. Justinianus döneminde yaklaşık 542 yıllarında yapıldı. Sarnıç; Büyük Saray, çevredeki binalar, bahçeler, avlular ve saraylar için su depolama alanı olarak kullanıldı. Sarnıcın su kapasitesi yaklaşık 100 bin ton.
2- Galata Kulesi
İstanbul'un en ikon eserlerinden olan kulenin Bizans İmparatoru Justinianus döneminde inşa edildiği biliniyor. 1509 yılında yaşanan depremde hasar gören kule Osmanlı Mimarı Hayreddin tarafından restore edildi. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman döneminde tutukluları barındırmak için kullanıldı. 16.yüzyılda Astrolog Takiyüddin Efendi tarafından en üstüne bir rasathane eklendi ancak Sultan III. Murat'ın hükümdarlığı sırasında tekrar hapishaneye dönüştürüldü.
3- Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun en görkemli döneminde hem idari karargâh olarak hem de imparatorluk sarayı olarak hizmet verdi. Sarayın ilk binaları, Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul'un fethinden hemen sonra yaptırıldı.
4- İshak Paşa Sarayı
Saray, Doğubayazıt'ın 5 km doğusunda, ülkenin güney doğusunda, İpek Yolu üzerinde yer alıyor. Eser, 18. yüzyıl Lale Devri'nin eşsiz bir örneği. İshak Paşa Sarayı, hamam sisteminden ilham alınarak mimarisi yapıldı. Bina, 19. yüzyılda savaşlar ve deprem nedeniyle ağır hasar gördü ancak 1992 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmaları yapıldı. Saray 2000 yılında ise UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedildi.
5- Van Akdamar Kilisesi
Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nda yer alan Akdamar Kilisesi, Ermeni Kralı Gagik I Ardzruni tarafından 915 - 921 yılları arasında inşa edildi. Yapımında Kırmızı renkli kesme tüf taşı kullanıldı. Orta çağ sanatının önde gelen örnekleri arasında gösterilen eser 2007 yılında müzeye dönüştürüldü.
6- Diyarbakır Kalesi ve Hisarı
Diyarbakır Kalesi 3. yüzyılda Roma Dönemi'nde inşa edildi. Yerel bazalt taşı ile desteklenen kale surları, Çin Seddi'nden sonra en geniş ve en uzun ikinci sur. Yıllar içinde genişletilen ve güçlendirilen kale 2015 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alındı.
7-Kız Kulesi
Üsküdar sahiline yakın küçük bir adacık üzerinde bulunan kule, 1509'da meydana gelen bir depremde yıkıldı ve 1721'de yandı. Daha sonra deniz feneri olarak kullanıldı. Kule bir süre karantina istasyonu olarak kullanıldı ve 1832 yılında Sultan II. Mahmud tarafından restore edildi.
8- Ayasofya
Dünya mimarlık tarihinin ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alıyor. Ayasofya’nın ilk inşaatı I. Konstantin döneminde Büyük Kilise olarak başlatıldı. İkinci Ayasofya, İmparator II. Theodosius tarafından birincisinin üzerine inşa ettirildi ve 415 yılında ibadete açıldı. Ancak yapı Nika Ayaklanması’nda isyancılar tarafından yakılıp yıkıldı. Üçüncü Ayasofya Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından 532-537 yıllarında inşa ettirildi. Osmanlıların kıymet verdikleri Ayasofya Camii’ne Fatih Sultan Mehmed Han’dan itibaren büyük özen gösterildi. Bakım-onarım faaliyetleri sürekli hale getirildi ve camiyi eskisinden çok daha sağlam bir yapıya kavuşturuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzası ile yayımlanan 2729 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ayasofya günümüzde cami olarak yeniden ibadete açıldı.
9- Trabzon Sümela Manastırı
Trabzon’da Zigana Dağları üzerinde bulunan ve kuruluş tarihi belli olmayan Sümela Manastırı bir Ortodoks dini kompleksi. Ormandan geçen bir patika ile ulaşılan, kayaların üzerine inşa edilen manastır, 18. yüzyıldan kalma İsa ve Meryem Ana'nın İncil sahnelerini tasvir eden freskleriyle ünlü.
10- Divriği Camii ve Darüşşifası
Sivas’taki Divriği Kalesi'nin aşağısındaki yamaçlarda bulunuyor. Ahmet Şah'ın eşi Turan Melek tarafından 1228-1229 yıllarında kurulan iki katlı hastane, Ahmet Şah'ın kurduğu cami ile birlikte mimar Hürrem Şah tarafından tasarlandı. Eser, sofistike tonoz yapımı tekniği ve oymalı süslemeleri ile ünlü ve UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.