GÜNDEM

Türkiye'de yeni tehdit kahverengi kokarca böceği

Geçen yıl özellikle Karadeniz bölgesinde görülmeye başlayan ve gittikçe yayılım gösteren bu böcek konusunda uzmanlardan uyarılar gelmeye başladı.

Abone Ol

İstilacı bir böcek türü olan kahverengi kokarca, [Halyomorpha halys (Stål, 1855) (Hemiptera: Pentatomidae)], birçok kültür bitkisi için en tehlikeli zararlılardan biri olup, Çin, Japonya, Kore ve Tayvan orijinli bir türdür. Bu tür polifag olup, tarımsal ürünler, kabuklu yemişler, sebzeler ve süs bitkileri dahil olmak üzere yaklaşık 300 bitkide önemli zararlara sebep olmaktadır. Avrupa'da, ilk olarak 2004 yılında rapor edilmiş ve pek çok Avrupa ülkesine yayılmıştır. H. halys ilk olarak 2017 yılında İstanbul'dan, daha sonra aynı yıl Artvin ilinden Türkiye'ye girişi bildirilmiştir. Türkiye, dünyanın en büyük fındık üreticisi ve ihracatçısıdır ve Türkiye'de H. halys'in son zamanlarda ortaya çıkması ve yayılmaya devam etmesi, fındık üretimi ve ülkedeki diğer ürünler için gerçek bir potansiyel tehdit oluşturmaktadır. Bu çalışmada, bu zararlıya en benzer tür olan Rhaphigaster nebulosa ile karşılaştırılarak teşhiste dikkat edilmesi gereken kısımlar gösterilmiştir. Ayrıca Türkiye faunasında bulunan ve bu zararlı ile karıştırılabilecek diğer pis kokulu böcek türleri verilmiş ve zararlının mevcut durumu ve potansiyel tehdidi tartışılmıştır. Sonuç olarak, zararlı Türkiye'de ciddi bir şekilde ele alınmalı ve daha fazla yayılmadan mücadele programı başlatılarak kontrol altına alınmaya başlanmalıdır. Ayrıca, böceğin biyolojisi ve özellikle klasik biyolojik mücadeleyi de içeren uygun mücadele stratejileri üzerine çalışmalara acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Geçtiğimiz son baharda bir çok ilde (Ordu, Giresun, Trabzon) aşağıdaki ajanslara düşen haberler gibi birçok haber yer aldı. Bahar yaklaşıyor ve hızla yayılan bu böceğe karşı uyarılarda yeniden başladı. İşte olayın ciddiyetini gösteren ve Samsundan ajanslara düşen o haberlerden biri: 

"Samsun Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, kışı kapalı alanlarda geçiren ve bölgede popülasyonu giderek artan tarım zararlısı kahverengi kokarca böceğinin, görüldüğü yerde öldürülmesini istedi.

"Önümüzdeki yıllarda eğer tedbir almazsak daha büyük zarar verecekler"

Tarım zararlısı kahverengi kokarcayı, bu yıla kadar tuzaklarla takip ettiklerini anlatan Sağlam, "Çünkü her zararların belli bir eşiği var. O eşiği yakalamadan ilaçlama yapmak, faydalı böcekleri de öldürüyor. Kahverengi kokarca bu yıl temmuzun ortalarına kadar bu eşiği hiç yakalamadı. Temmuz ayından sonra havaların mevsim normallerinin üstünde gitmesinden dolayı artış gerçekleşti. Eylül ayının ilk haftalarına kadar büyük şekilde zarar vermeye başladı. Önümüzdeki yıllarda eğer tedbir almazsak daha büyük zarar verecekler." dedi.

Bu böceklerin, kışı kapalı alanlarda geçirdiğini anlatan Sağlam, "Evlerde, ambarlarda, kullanılmayan yerlerde bunların imhasının yapılması gerekir. Evlerimizin kullanılmayan kısımlarını, kullanılmayan evleri mutlak surette ilaçlamamız lazım. İlk etapta gördüğümüz yerde imha edeceğiz. Zaten yeşil kokarca eskiden beri vardı ama kahverengi kokarca ne kadar bahar dönemine az çıkarsa bölgemizde o kadar daha faydalı olacak. Mücadeleyi toplu yapmamız gerekiyor. Bütün bahçelerde mutlak surette yapılmalıdır. Eğer yapmazsak bu kaybımız, ileriki yıllarda çok fazla olacaktır." diye konuştu.

Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Asuman Sezer de yaptığı sunumda, kahverengi kokarcanın varlığının, Samsun'da ilk defa 2019 yılında Terme ilçesinde saptandığını söyledi.

Kışı kapalı alanlarda geçiren erginlerin baharda dışarı çıktıklarında verecekleri zararın büyük olacağını ifade eden Sezer, "Evimize giren her böceğin imhası, öldürülmesi bizim için önemli. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum." uyarısında bulundu.

Samsun Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, kışı kapalı alanlarda geçiren ve bölgede popülasyonu giderek artan tarım zararlısı kahverengi kokarca böceğinin, görüldüğü yerde öldürülmesini istedi.  -AA-"

Kahverengi kokarca böceği şimdiye kadar hangi illerde görüldü?

Doğu Asya’dan dünyaya yayılma sonrası, 2000’li yıllardan itibaren ABD’de görülen, daha sonra Avrupa ve Kafkasya ülkelerine yayılan, ülkemizde 2017 yılında Artvin ve İstanbul illerinde görülen kahverengi kokarca, 2023 yılında Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Düzce, Sakarya, Yalova, İstanbul dahil Doğu-Orta-Batı Karadeniz ve Marmara illerimiz başta olmak üzere, değişen etki oranında 17 ilimizde yüksek popülasyonla mevcuttur ve gerekli önlemler hızla alınmazsa çok sayıda ilimize de yayılma tehlikesi vardır.

Kahverengi kokarca böceği nerelerde yaşıyor, hangi mevsimde sık görülüyor?

Kahverengi kokarca böceği üremek amacıyla sonbaharda kışlamak için özellikle ev, depo gibi korunaklı alanlarda yaşamakta ve uygun mevsimsel koşullarda çoğalarak ilkbahar-yaz-sonbahar mevsimlerinde doğada beslenmektedir.

Kahverengi kokarca böceğinin zararları neler, insanı öldürür mü? Kahverengi kokarca böceği ısırmasından sonra ne yapmalıyız?

Kahverengi kokarca böceğinin zararları, bitki öncelikli olup, insana yönelik zararlarına yönelik tüm dünyada çok nadir tıp bulguları mevcuttur. İnsan sağlığı açısında öldürücü olmayan kahverengi kokarca böceğinin vücut sıvıları toksik ve alerjik olup, insan derisi ve gözleri için tahriş edicidir. Tıp literatüründe kahverengi kokarca böceği kaynaklı kornea iltihabı vakası da bildirilmiş olsa da insani açıdan vücutla temasta ana sorun belki de böcek tarafından yayılan kötü koku üzerinden psikolojik tepkilerdir. Kene gibi ısırma değil, ağız yapısı gereği ısırma belirtisi göstermeyen kahverengi kokarca böceğiyle cilt teması sonucu salınan kimyasallar sonucu böceğin saldığı kimyasallara karşı hafif bir allerjik reaksiyondan ileri derecedeki reaksiyonlara kadar rahatsızlıklar ortaya çıkarsa, artan popülasyon ortamında öncelikle en yakın sağlık merkezine gidilmelidir.

Bahçelerimize, bitkilerimize kahverengi kokarca böceği zarar verir mi?

Sokucu emici ağız yapısına sahip olan kahverengi kokarca böceği, diğer yarım kanatlılar gibi bitkileri emmek için hortumunu kullanarak beslendiği meyve ve sebzelere ciddi zarar vermektedir. Böcek, meyvelerde başlangıçta küçük nekrotik alanlar oluştururken, asıl zararı meyvelerin olgunlaşması sırasında gösterir. Ürünlerde şekil ve bozuklukları üzerinden kalite bozuklukları yanı sıra, ciddi verim kaybına da neden olmaktadır. Özellikle elma, armut, şeftali, kiraz, kayısı, erik, üzüm, dut, nektarin ve turunçgillerde üretim dönemi boyunca yapmış olduğu zarar sonucu meyveler üzerinde ve meyvenin içine doğru genişleyen zedelenme-çürük benzeri doku kayıpları oluşmaktadır.

Domates, biber, fasulye, bakla, bezelye, mısır ve soya fasulyesi gibi sebzelerde de benzer zarar şekilleri oluşmaktadır. Dünyanın en önemli üreticisi ve ihracatçısı olduğumuz üründe yani ülkemiz özelini özellikle ilgilendiren fındıkta ise boş, şekilsiz ve lekeli meyve oluşumuna neden olarak verim ve kalite kaybına neden olmaktadır. Zararlı ile zamanında yeterli mücadele yapılmazsa fındığının tadını ve şeklini bozarak dünya pazarında Türk fındığının kalite değerinin sarsılmasına ve ciddi ihracat kaybına neden olacaktır.

Bahçelerimizi, bitkilerimizi kahverengi kokarca böceği zararına karşı nasıl korumalıyız?

Kahverengi kokarca zararlısının yayılımı; bitkisel materyallerle, ulaşım araçlarıyla, böcek ergin uçuşu yoluyla ve bulunduğu ülkelerden ithalat işlemleri sırasında gerçekleşmektedir. Yayılması ve çoğalması çok kolay ve hızlı olan böceğin öncelikle bölgesel yayılımı önlemek için zararlının yayılım alanlarının acilen titizlikle belirlenmesi ve iç karantina önlemlerine hızlıca geçilmesi, bu süreçte mekanik-biyolojik-biyoteknik-kimyasal mücadele yöntemlerinin entegre biçimde uygulanması gerekmektedir.

Önümüzdeki yıllarda çok daha fazla zarar vermesi beklenen zararlıya karşı kışlamak için barındıkları ev ve depo gibi korunaklı alanlar olan kışlaklarda ilkbaharda kışlaklardan çıkmadan önce erginlerin toplanması-imhası gibi mekanik ve ruhsatlı ilaçlarla ziraat mühendislerinin denetiminde uygun zamanda ve dozda kimyasal mücadele yıl içinde oluşabilecek popülasyonu düşürebilecektir.

İlaçlı mücadelenin arı dahil diğer canlılara ve ekolojik bütünlüğe olumsuz etkilerinin gündemde olması nedeniyle, asıl çözümün zirai ilaç dışında aranması önemlidir. Zararlının doğaya çıktığı süreçte biyoteknik mücadelede feromon tuzaklardan yaygınlaştırılmalıdır. Kimyasal ilaç kullanmadan soruna çözüm aşamasında biyolojik mücadeleye önem ve öncelik verilmelidir. Zararlı böcekle mücadelede etkili olabilecek olan ve ülkemiz dışından getirilen “samuray arıcığı” adlı yararlı böceğin ülkemizde kitlesel üretimine başlanması, ülkemize uyumu ve artacak popülasyonun olası etkileri endişesi bir yana, olumlu bir gelişmedir.

Ülkemizdeki konu uzmanı akademisyenlerin zararlının yaygınlaşmasından önce gündeme getirdiği, kamudan o süreçte yeterli destek alamadığı, mantar (fungus) gibi başka biyolojik mücadele yöntemlerine de önem ve öncelik verilmesi dışarıya bağımlı olmadan ekolojiye duyarlı mücadele yöntemlerini hızla yaşama geçirmek açısından çok daha önemlidir.