Siyanür, canlı vücuduna girdiğinde ölümcül olabilecek kadar zehirlidir. İnorganik bir madde olan siyanürün 0,2 gramı 70 kilogram ağırlığındaki bir insanı bir kaç dakika içinde öldürür. İşte Siyanür hakkında merak edilenler...

SİYANÜR NEDİR?
Kimyasal anlamda siyanür, bir karbon ve bu karbona bağlı üç azot atomu içeren bileşiklere verilen isimdir. Siyanürün organik ve inorganik şekilde bulunduğu bilinmektedir. Endüstriyel anlamda üretilip, yine bu alanlarda kullanılan siyanür de oldukça faaldir. Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyen metal tuzlarından meydana gelmektedir. Siyanürün kendisi ve türevleri, zehir maddeleridir.
Siyanür, hidrosiyanik asit ve bu asitten türeyebilen metal tuzlarının genel adıdır. Hepsi şiddetli zehirlidir. En önemlileri, sodyum siyanür ve potasyum siyanürdür. Endüstride ısıtılmış kuru karbonlar üzerinden, amonyak (NH3) ve CO gazlarının karışımı geçirilerek elde edilirler.

HCN (Hidrosiyanik asit), acı badem kokusunda çok uçucu bir sıvıdır. 28 santigrat derecede kaynar. Sudaki çözeltisi çok zayıf asittir.
Siyanür ve bileşikleri kimyasal yollarla üretilebildiği gibi, bazı bitkiler ve hayvanlarca da üretilmektedir. Siyanürü doğal olarak üreten birçok bitki, bakteri ve böcek vardır. Kiraz, badem, kayısı, şeftali, erik, fasulye, patates, turp, lahana, şalgam, brokoli ve mısır siyanürlü bileşikleri doğal olarak üretmektedir.

SİYANÜR NE İÇİN KULLANILIR?

Endüstride ise genellikle taşıma ve saklama güvenliği sebebiyle toksik sodyum siyanür ve trityum siyanür tuzları demir-çelik ve maden sanayii gibi çok çeşitli sanayi kollarında kullanılmakla beraber gaz olarak saklanan hidrosiyanik asit (HCN, hidrojen siyanür) akrilik lif, plastik üretimi ve sentetik kauçuk uygulamalarında sıklıkla kullanılmaktadır.
Günümüzde çeşitli siyanür çeşitleri farklı endüstri kollarında kullanılmaktadır. Bunlardan en önemlisi kimyasal üretim endüstrisidir. Bunu naylon, poliamit, akrilik ve plastik üretim sanayileri takip eder. Madencilikte de altın ve gümüş liç proseslerinde kullanılmaktadır.
Madencilikteki Kullanımı

Madencilikte siyanür kullanımı 1880’li yıllara dayanmaktadır. Özellikle metallerin üretiminde kullanılan siyanürün, günümüzde altın ve gümüş üretiminde çevreye zararı olmayan alternatifi vardır; bu alternatiflere örnek olarak tiyo üre verilebilir. Ancak üretim sonucu oluşan artıklardaki siyanürü uzaklaştırmak INCO prosesi ile mümkündür . Bununla birlikte siyanür bozundurma ünitesi bulunmayan tesislerde siyanür artıklarının, yeraltı sularına karışma ihtimali vardır.. Dünyanın en güvenli sayılan siyanürlü altın işletmelerinde bile çevre felaketleri gözlenmiştir. Ancak uygun bozundurma ünitesi (INCO) ve standartlara uygun olarak yapılmış bir atık barajı ile bu tür problemler bertaraf edilebilmektedir.

Siyanür zehirlenmesi ve tedavi

Köfteci Yusuf'un tarifi ortaya çıktı! Meğer içinde bunları kullanıyormuş Köfteci Yusuf'un tarifi ortaya çıktı! Meğer içinde bunları kullanıyormuş

Siyanür kanda bulunan methemoglobin'e geri dönüşümsüz bir şekilde bağlanarak etkinlik gösterir. Bu özelliği kanın dokulara oksijen perfüzyonunu sağlayamaması sonucu hipoksi'ye ve sonuçta hipoksik şok ve ölüme neden olur. Oksijen mevcuttur fakat kanda taşınamaz. Vücut adeta oksijen havuzunda boğulur.

Tedavide amaç zehirli maddenin zehirsiz başka bir metabolite çevrilmesidir. Bunun için öncelikle hastaya sodyum nitrit verilir. Bu madde methemoglobin'e siyanür ile yarışmalı olarak bağlanır ve siyanür bu sayede methemoglobin'e bağlanamaz. Daha sonra verilen sodyum tiyosülfat ise siyanür ile reaksiyona girerek tiyosiyanat oluşturur. Bu madde vücut için toksik değildir ve böbreklerden atılır.

Siyanür

Editör: Saliha Kara