Yaz ayları özellikle piknik sevenler için keneler yüzünde kabusa dönüşebiliyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünü taşıyan kenelerin yoğun olarak bulunduğu coğrafyada hayvancılıkla uğraşan, tarlada veya ormanda çalışmak zorunda olanlar ise her gün risk altında.
Kene ezilirse veya gazyağı, benzin, Aseton, oje, Tuz ruhu, çamaşır suyu gibi çeşitli maddelerle rahatsız edilirse içindeki virüsü daha yoğun olarak bulaştırıyor. Çıkartılan Kene de mutlaka kapaklı bir şişe içinde öldürülmeli. Uzmanlar, halk arasında kene ateşi olarak bilinen KKKA teşhisinin zor olmadığını, alt yapı ve teknolojinin kendilerinde olduğunu ancak tanı kiti gereksinimleri olduğunu söyledi.
Uzmanlar, KKKA virüsünün laboratuar kazasına yol açabilecek çok tehlikeli bir virüs olduğunu belirtti. Erken tanı ve etkin tedavinin bir an önce başlatılmasının ölümcül olabilen kanama komplikasyonlarını engellediğini söyleyen uzmanlar, eskiden beri bilinen bu virüsün aşısının olmama sebebini ise "Hastalığın mekanizmasına bakıldığında böyle bir aşının etkili olabileceği kanaatinde değilim. Hastalık bağışıklık sistemindeki bir dengesizlikten dolayı kanamalara sebep oluyor ve ölüme götürüyor. Bu nedenle bağışıklık sisteminin aşı ile uyarılmasının vereceği sonuç tahmin edilemez. Serum veya aşı uygulamasının zarar verebilmesi de söz konusu olabilir. Virüsün hayvanlarda hastalığa yol açmaması da hayvan deneylerinin yapılabilmesini engelliyor” diye açıkladı.
Uzmanlar halk arasında ‘Anadolu koyun kenesi' adıyla bilinen kenenin dağılımının şimdilik Çorum, Tokat, Amasya, Samsun, Sivas, Erzincan, Ordu ve Giresun yaylalarında yoğun olduğunu söylüyor. Uzmanlar ‘Canlı hayvan ticareti gibi hayvan hareketliliğiyle bu kenelerin yaşayıp çoğalabileceği coğrafi alanlara doğru bir yayılım söz konusu. İlk başladığında Yeşilırmak havzasında gözlenen bu enfeksiyon, bu yıl 3-4 büyük nehir havzasına yayılım gösterdi' diyor.