İslamiyet tarihinde Muharrem ayının birinci günü hicri yılbaşı olarak kabul ediliyor. Osmanlı devleti döneminde de yılbaşı kutlamaları hicri takvime göre oluyordu.
Ancak kutlamalarda herhangi bir eğlence olmuyordu. Çünkü Muharrem ayının onuncu günü Kerbela günüydü. Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerine duyulan sevgi ve saygının gereği Osmanlı’da eğlence yapılmıyordu. Muharrem yas ayıydı.
Muharrem ayının ilk günü olan yılbaşında resmî törenler yapılıyordu.
Sarayda şairler ‘’Muharremiye’’ denilen şiirler yazıp padişaha ve diğer devlet adamlarına sunuyorlardı ve şiirlerinde yeni yıl için iyi dileklerde bulunuyorlardı. Ardından bol bol bahşiş alıyorlardı.
Bu günlerde genelde kadınlar en yeni kıyafetlerini giyerlerdi. Bunun şans getireceği düşünülüyordu.
Ayrıca padişah ve devlet erkanı çeşitli camilerde halka para dağıtıyordu.
Muharrem’in 10’ncu günü aşure günü idi. Tüm yurtta aşure yapılıp, dağıtılıyordu.
Osmanlı'da ilk yılbaşının resmen hangi sene kutlandığı bilinmiyor.
Zamanla Hristiyan nüfusla beraber Müslüman nüfus da yılbaşı kutlamalarına başlıyor.
Bütün halkın yılbaşını kutlaması Cumhuriyet dönemine tekabül ediyor. Piyango idaresinin düzenlediği özel yılbaşı çekilişleri ile beraber yılbaşı kutlama geleneğinin yerleştiği biliniyor.