Batı Avustralya'nın kıyılarında yer alan Montgomery Resifi, gelgit sırasında sudan ortaya çıkan ve yüzlerce minyatür şelale oluşturan benzersiz bir doğa harikasıdır. 400 kilometrekarelik bir alana yayılan bu devasa resif, özellikle gelgit kaymalarında ortaya çıkan düz yapısı ve çevresindeki lagünlerle dikkat çeker. Resif, birçok deniz canlısı için önemli bir yaşam alanı sunar. Bu süre zarfında deniz kaplumbağaları, kara uçlu resif köpekbalıkları ve farklı kuş türleri burada beslenir. Montgomery Resifi, Camden Sound Marine Parkı içinde yer alır ve ekolojik zenginliği ile öne çıkar.
Öte yandan, Avustralya'daki Büyük Mercan Resifi'nde 120 yıl aradan sonra büyük bir keşif yapılmış, su altındaki yeni bir mercan kulesi ortaya çıkmıştır. Schmidt Okyanus Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen araştırmalar sırasında, 500 metre uzunluğunda ve 40 metre yüksekliğindeki bu bıçak şeklindeki resif, okyanusun derinliklerinden gün yüzüne çıkmıştır. Bu yeni keşif, okyanus bilimi açısından büyük bir adım olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, bu devasa mercan kulesi, Empire State Binası gibi dünya çapındaki ikonik yapıları gölgede bırakacak büyüklükte.
Büyük Mercan Resifi'nin bu keşfi, daha önce birçok farklı keşfe kapı aralamış olan SuBastian adlı sualtı robotunun kullanımıyla mümkün olmuştur. Uzmanlar, SuBastian’ın sadece haritalama yapmakla kalmayıp, resifi oluşturan mercanlar ve çevresindeki deniz yaşamının fotoğraflarını da çektiğini belirtmiştir.
Bunlar sadece birkaç örnek; Avustralya'nın batı kıyılarında gerçekleştirilen diğer keşiflerde ise 30 yeni deniz canlısı türü ortaya çıkmış, aynı yıl içinde 5 yeni siyah mercan türü daha keşfedilmiştir. Yeni teknolojiler ve araştırma araçları, okyanus biliminde çığır açarak deniz yaşamı ve ekosistemler hakkında daha önce hiç sahip olunmayan bilgiler elde edilmesini sağlamaktadır.
Büyük Mercan Resifi, dünyadaki en büyük resif sistemi olarak 344.400 kilometrekarelik alanı ile tanınır ve 1981 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır. Zengin biyoçeşitliliğiyle tanınan bu resif, birçok deniz memelisi, balina ve deniz kaplumbağası gibi soyu tehlikede olan türlere ev sahipliği yapmaktadır.
Okyanuslardaki keşifler, sadece bilimsel anlamda değil, aynı zamanda çevre koruma konusunda da büyük önem taşımaktadır. Bu keşifler, okyanus ekosisteminin korunmasının gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
