AA muhabirinin MTA'dan edindiği bilgiye göre, diri faylara yönelik arazi incelemeleri, hendek çalışmaları, araziden toplanan verilerin değerlendirilmesi, laboratuvar ortamında uydu görüntüleri ve hava fotoğraflarından verilerle desteklenmesi, sahadan alınan örneklerin laboratuvar analizleri ve küresel konumlama sistemleri (GPS) kullanılarak verilerin bilgisayar ortamında birleştirilmesi çalışmaların omurgasını oluşturuyor.

Diri faylara ilişkin tüm verilerin sayısal ortama aktarılarak bu kapsamda görseller ve belgelerin oluşturulmasıyla diri fay haritaları ortaya çıkıyor. Türkiye'de deprem araştırmalarıyla ilgili olarak kurum, kuruluşlar ve üniversiteler araştırma faaliyetlerini yoğun şekilde bu harita verisini kullanarak yürütüyor.

Türkiye Diri Fay Haritası da MTA yer bilimcilerinin uzun yıllar boyunca büyük bir özveriyle Anadolu'nun dört bir yanını karış karış incelemesi, arazide yürüttükleri jeolojik araştırma faaliyetleriyle diri fayları değerlendirmesi ve elde ettikleri bilgileri bir araya getirmesi sonucu ortaya çıktı.

Diri fay haritası 3 farklı ölçekte sunuluyor

MTA, kurulduğu 1935'ten bugüne kadar deprem jeolojisi ve diri faylar hakkında bilgi üretiyor. MTA'nın 70'lerden itibaren proje bazlı yürüttüğü çalışmaların ürünü ilk Türkiye Diri Fay Haritasını 1992'de yayımladı. Harita yayımlandığı tarihten itibaren ülkenin aktif tektoniğinin anlaşılması ve deprem tehlikesinin değerlendirilmesine yönelik her türlü bilimsel çalışma ve uygulamalarda temel veri kaynağını oluşturdu.

Türkiye Diri fay Haritası, 2004 ile 2011 yılları arasında yeni araştırma teknik ve yaklaşımlarını kullanarak güncellendi. Bunun sonucu olarak üretilen Türkiye Diri Fay Veri Tabanı da "1/25,000", "1/250,000" ve 1/1,250,000" olmak üzere üç farklı ölçek kademesinde haritalar içeriyor. "1/25,000" ölçekli haritada 1 santimetrelik uzunluk gerçek sahada 250 metrelik bir mesafeyi temsil ediyor.

Açıklama kitaplarıyla birlikte basılı olarak hizmete sunulan 1/250,000 ölçekli ve 1/1,250,000 ölçekli haritalar dijital olarak MTA sitesinden (www.mta.gov.tr) ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) platformu üzerinden tüm kurum ve kuruluşlarının erişimine açık durumda.

Türkiye'yi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremleriyle ilgili olarak MTA Jeoloji Etütleri Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda deprem bölgesinde yürütülen arazi çalışmaları sonrası haritalanan yüzey kırığı haritası da kurumun internet sitesinde yer alan Yerbilimleri Portalı (http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx) üzerinden kullanıma açıldı.

Diri fay haritasına ilişkin güncelleme çalışmaları, belirli bir zaman aralığından çok deprem jeolojisi ve diri fay araştırmalarında gelişen yeni yöntem ve yaklaşımlar dikkate alınarak gerçekleştiriliyor.

Yer Bilimleri Portalı, en güncel verileri ortaya koyuyor

Çevrim içi faaliyet gösteren Yer Bilimleri Portalı da Türkiye'nin jeolojik katmanlarını ziyaretçilerle paylaşıyor.

Siteyi ziyaret edenler, ülkenin jeolojik formasyonunu, depremleri, diri fay hatlarını, heyelanları ve magmatik kayaçları "son 24 saat", "son 7 gün" ve "son 30 gün" gibi farklı tarih aralıklarıyla görüntüleyebiliyor.

HMGS Sonuçları Hukuk Eğitimi ve Mesleği İçin Dönüm Noktası mı? HMGS Sonuçları Hukuk Eğitimi ve Mesleği İçin Dönüm Noktası mı?

Deprem, diri fay hatları veya heyelanların söz konusu seçeneklerin içeriğine göre farklı renkte detaylara da yer verilen site "1/25,000" ve "1/100,000" gibi iki farklı ölçekle görüntüleri paylaşıyor.

Türkiye'de diri fayların sayısı 485'e ulaşıyor

Depremlerin kaynağı diri fayların haritaları ise deprem kaynaklarının coğrafik dağılımı, nitelikleri, geometrik ve depremsellik özelliklerini ortaya koyan belgeler olarak öne çıkıyor. Haritalama çalışmaları kapsamında tüm Türkiye'nin bilinen diri fayları, araştırma sonucu belirlenen ilkeler, 1/25,000 ölçekli standart haritalama, diri fay sınıflaması, geometrik bölümlenme (segmentasyon) gibi parametreler doğrultusunda yeniden gözden geçiriliyor.

Ayrıca haritalamayla birlikte fayların deprem davranışlarının kestiriminde kullanılan gerekli jeolojik veriyi oluşturan fay uzunlukları, nitelikleri, geometrik bölümlenme ve bölgesel kinematik özellikler, uzun ve kısa dönem kayma hızı, yer değiştirme miktarı ve benzeri verilerin sistematik olarak toplanması de hedefleniyor.

Türkiye Diri fay Haritası üzerinde gösterilen toplam diri fayların sayısı 485'e ulaşıyor. Bunlardan 326'sı tekçe fay, fay zonu veya sistemi olarak yer alırken 183'ü ise bu ana yapılar altında fay segmenti olarak haritalandırılıyor. Türkiye Diri Fay Haritası’nda gösterilen diri fayların her birinin 5,5 ve daha büyük depremler üretebilecek kaynak zonlar olduğu belirtiliyor. Bu harita üzerinde diri faylara ait uzunluk, yaş, kayma türü, genel doğrultu, fay düzleminin eğim yönü ve derecesi gibi deprem tehlike değerlendirmelerinde ihtiyaç duyulabilecek bilgiler de kullanıma sunuluyor.

Kuzey Anadolu Fay Zonu her yıl 17-25 milimetre kayıyor

Diri faylar üzerindeki deprem hareketliliği sismometreler aracılığıyla takip ediliyor. Bu çalışmalar ülke genelinde Afet Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından yapılıyor.

Ayrıca diri fayların üzerindeki kayma hızları ise Küresel Konumlama Sistemi (GPS) kullanılarak ortaya konuluyor. Bu konu ile ilgili araştırmalar Harita Genel Müdürlüğü ile üniversitelerin Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümleri tarafından gerçekleştiriliyor.

Literatürde yer alan bilgiler ışığında, Türkiye'nin en önemli iki diri fay hattından biri olan Kuzey Anadolu Fay (KAF) Zonu boyunca yıllık kayma hızının yaklaşık 17-25 milimetre, Doğu Anadolu Fay (DAF) Zonunda ise yıllık kayma hızının yaklaşık 10 milimetre değerinde olduğu biliniyor. -AA-

Editör: Saliha Kara