Çocuklarda görülen yaz hastalıkları
Çocuklardaki yaz hastalıkları arasında güneş çarpması, ishal ve kusma ile giden bağırsak enfeksiyonları, hepatit A, havuz enfeksiyonları; dış ve orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonları, deride mantar, böcek sokmaları, alerjik reaksiyonlar ve kırık çıkık gibi travmalar yer alır.
1-Kulak enfeksiyonu
Kulakta normal olarak salgılanan kulağı dış etkenlerden koruyan sarı-kahverengi buşon yani kulak kiri de denilebilen salgı kirli suyu çeker, şişer, içindeki mikrobun hastalık yapmasını kolaylaştırır. Kulağa dışardan giren mantar, bakteri, virüs gibi mikroplar, önce kaşıntı, ardından iltihaplı, pis kokulu akıntılara neden olabilir. Kötü kokulu, beyaz, sarı veya yeşil akıntı gördüğünüz takdirde vakit kaybetmeden doktora başvurun.
2-Damlacık enfeksiyonu
Deniz ve havuz hasta edebilir. Damlacık enfeksiyonu olarak nefes yoluyla vücuda giren mikroplar, üst solunum yolu, boğaz enfeksiyonu yapabilir. Ateş, kırgınlık, halsizlik, boğaz ağrısı ile başlar, çok daha ağır tablolara dönüşebilir. Ayrıca suya dalma, boğazdaki potansiyel hastalık mikroplarının daha derinlere taşınmasına ve sinüzit oluşmasına yol açabilir.
3-İdrar yolu enfeksiyonu
Özellikle kız çocuklarında daha sık görülür. Islak mayo ile bekleme, yeterli temiz olmayan suya girme veya su kenarında yerlere oturarak oynama, mikropların girişini kolaylaştırır. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, karın ağrısı, ateş veya kusma gibi belirtilerle ortaya çıkabilir. Bazen bunların birçoğu birlikte olur. Erken tanı ve tedavi, ilerde oluşabilecek daha ciddi ve kalıcı rahatsızlıkları önlemek açısından önem arz ediyor.
4-Güneş çarpması
Çocuk uzun süre güneş altında kaldığında, oyuna dalıp yeterli sıvı tüketmediğinde, bir süre sonra ateş, halsizlik gibi belirtiler başlayabilir. Vücuttan kaybedilen suyun içindeki sodyum, potasyum gibi elementlerin eksikliği de belirtileri şiddetlendirir. Su kaybının şiddetine göre şoka kadar varan tablolar oluşabilir. Bu durumda serin bir yerde çocuğun dinlenmesi sağlanmalı ve bol su verilmeli.
5-Kanser tehlikesi
Yazın en sık görülen rahatsızlıkların başında güneş yanıkları yer alır. Güneş ışınları 45 dereceden daha dik iken güneş altında kalınmaması gerekir. Kişi suyun içindeyken de güneş yakıcı etkisini sürdürür. Bu nedenle çocuklarda, 30 faktör civarındaki koruyucu güneş kremleri kullanılması faydalı olur. Bu ürünlerin güneşe çıkmadan yarım saat önce sürülmesi, her 3 saatte bir de tekrarlanması önerilir. Özellikle yüzü korumak için de kıyıda oynayan çocuklara geniş kenarlı şapka takmak yararlı olabilir.
6-Sinek, böcek sokması
Sinek böcek sokmaları da kaşıntıya, ardından deride iltihaplı yaraya neden olabilir. Geceleri mümkünse koruyucu tül perdeli yatak kullanın. Özellikle bebeklerde ciltten emilim çok olacağı için cilde sık sık kimyasal sinek kovucu sürmek doğru değil. Bu nedenle yaz akşamlarında uzun kollu, ince, hava alan pamuklu giysilerle sineğin sokabileceği alanı azaltmak daha doğru ve etkili olur. Geceleri, sineklikli odanın ilaçlanıp yatmadan önce iyice havalandırılması da uygun yöntemlerin arasında yer alır.
7-Deri alerjileri
Çocuk açık alanda oynarken bazı bitkilerin temasına bağlı kızarma, kaşınma olabilir. Direkt güneş ışığına bağlı deride kızarma, kaşınma, hatta ödem gelişebilir. Bazen soğuk su, hatta sadece su bile deride ürtiker ve anjioödem denen kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı yapabilir.
8-Hepatit A
Hepatit A denilen bulaşıcı sarılık türü, özel bir virüsün bulaşmasıyla olur. Kirli su, gıda, kirli el en önemli bulaşma araçlarıdır. Basit bir enfeksiyon gibi halsizlik, ateş şikayetleriyle başlayıp, kusma, karın ağrısı eklenebilir. İdrar renginde portakal kabuğu gibi koyu sararma, göz akında sararma ile belirginleşir. Bulaşıcıdır, iyileşmesi uzun zaman alabilir. Artık çocuklar bu hastalıktan da aşı ile korunulabilir. 1,5 yaşından itibaren yapılabilen, 6 ay ara ile 2 doz aşı korumada önemli rol oynar. Hepatit A’dan korunmanın diğer yolları arasında Hepatit A geçiren kişilerin mikrobu bulaştırmalarını önlemek için el ve tırnak temizliğine son derece dikkat etmek gerekir. İç çamaşırlarını, çarşaflarını ve tuvaletlerini solüsyonlar ile temizlemek, hastaya bakan hemşire, doktor, hasta bakıcı ve aile bireylerinin de ellerini sık sık mikrop önleyici sıvılarla yıkamaları bu hastalıktan korunmada son derece önem arz eder.