Bilim, teknoloji

İlk yerli uçağımızı üreten Vecihi Hürkuş ve ilham kaynağı hikâyesi sizi çok şaşırtacak

Türk Teknolojisine takla attıran Vecihi Hürkuş kimdir?

Abone Ol

Hepimizin çocukken gülerek izlediği Yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in yaptığı 1977 yapımı komedi filmi Gülen Gözler'de Şener Şen'in canlandırdığı pilot Vecihi karakterinin Hürkuş'tan esinlenilerek oluşturulduğunu biliyor muydunuz? Aslında Vecihi muhteşem zekaya sahip bir pilottu.

Türk Tarihinde ismini sıkça duymasak da bir çoğumuzun  bazı film ve yapımlar sayesinde adını öğrendiği Vecihi Hürkuş, inanılmaz zekası ve becerisi  ile aslında yepyeni bir dönemi başlattı.
Bu inanılmaz adam İlk Türk uçağı 'Vecihi K-VI'yı tasarladı ve üretti.

Türk havacılık tarihine adını altın harflerle yazdıran Hürkuş, uçak tasarımı üzerinde yoğun çalışmalara başladı ve savaş sırasında Yunanlılardan kalan uçak malzemelerinden yararlanarak projesini hazırladığı ilk Türk uçağı "Vecihi K-VI'yı 1924'te tasarladı ve üretti.

Uçağı için uçuş müsaadesi istedi. Ancak uçabilirlik sertifikası için toplanan teknik heyette tayyareyi kontrol edecek personel bulunamadığından Vecihi K-VI’nın uçuşunda gecikmeler yaşandı.
Sonunda teknik heyetten bir kişinin "Vecihi, biz sana bu lisansı veremeyiz. Uçağına güveniyorsan atla, uç, bizi de kurtar." demesi üzerine Vecihi Hürkuş, 28 Ocak 1925'te "Vecihi K-VI" ile ilk uçuşunu yaptı. Ancak bu uçuş izinsiz gerçekleştirildiği için cezalandırılırdı.

Bu çılgın adamın havacılık serüveninin detaylarına inelim;

Hürkuş, İstanbul'da 18 Ocak 1896'da doğdu. Gönüllü katıldığı Balkan Savaşı'ndan sonra İstanbul Ordu Kumandanlığı tarafından Beykoz Serviburun'daki esir kampına kumandan yapıldı. Hayali olan tayyareciliğin eğitimini almak için Tayyare Makinist Mektebi'ne giden Hürkuş, mezun olduktan sonra 1. Dünya Savaşı'nda Bağdat Cephesi'ne makinist olarak gönderildi. 2 Şubat 1916'da bir uçak kazasında yaralanan Hürkuş, iyileştikten sonra Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'nden pilot diplomasıyla mezun oldu.

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek pilot olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekâta katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecisidir.[3] Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi'nin Azerbaycan kısmında bulunan Nargin Adası'ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır.

Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey'in bu projesi Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması ile yarım kalmıştır. Türk Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya Meydan Muharebesi sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgâlden kurtarmaya ilk çalışan kişi olmuştur.
Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca T.B.M.M. tarafından üç kez takdirname verilen tek kişidir.

Savaştan sonra İzmir'de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne'ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa "VECİHİ" adı verilince uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mektebi'nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı- uçak yapımı projesine devam eder. 1923'te ganimet olarak Yunanlardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925'te "VECİHİ K-VI" adını verdiği uçağını uçurur, ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. Vecihi Hürkuş'un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek mercî olmadığı için izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.

Daha sonra askerî havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş da sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi.

1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak üç ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV'ü inşa etti. İlk uçuşunu 27 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy'e, sonra Ankara'ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığı'na başvurmuş, 14 Ekim 1930'da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almıştır. Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmî evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş, her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır.

Hürkuş, 23 Nisan 1931'de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931'de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye'ye gelmek için yola çıkarak 5 Mayıs 1931’de Türkiye'ye gelmiştir.

Vecihi Hürkuş, 1931 yılında TTaC (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına Türkiye turu yaptı.

Birinci Tur (02.09.1931): Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.

İkinci Tur (09.11.1931): Ankara, Gölbaşı, Balâ, Şereflikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.

1932'de Vecihi Hürkuş, l Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotu olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy'de Türkiye'nin ilk sivil uçağı VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağı VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5.000 TL vermiş, böylece 1933'te Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapılmıştır. Vecihi Bey, zor koşullarda eğitim yaparken bâzı kurumların, örneğin TEKEL İdaresi'nin ve Türkiye İş Bankası'nın reklâmlarını yapmış, bâzı vatansever yetkili kuruluşların da yardımları oldu.

1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş'u mühendislik eğitimi alması için Almanya'daki bir mühendislik okuluna gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş'a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühendisi ruhsatı verilmedi.

1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları'nı kurmuş, ancak kazalar, kaçırılmalar ve sabotajlar gibi sebeblerle şirket, uçuştan men edilmiştir.

Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş, Ankara'da 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi'nde öldü.

Günümüzde ise Türkiye'nin yerli temel eğitim uçağı TAI Hürkuş'a adı verilmiştir.
Başlıca rollerini Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Seda Bakan'ın oynadığı Kardeş Payı adlı dizinin 13'üncü bölümünün başında Hürkuş'un hayatı çizgi-animasyon yöntemiyle özetlenmiş, başrolünü Hilmi Cem İntepe ve Gizem Karaca'nın paylaştığı ve Vecihi Hürkuş'un hayatını anlatan Hürkuş; Göklerdeki Kahraman filmi ise  2018 yılında sinemada gösterime girmişti.

HÜRKUŞ Projesi

Türk havacılığına önemli katkılar yapan Vecihi Hürkuş, vefatının üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen unutulmadı. Adı, Türk havacılığıyla ilgili önemli bir projeye verilerek ölümsüzleşti. Türk Hava Kuvvetleri’nin pilot yetiştirmek için kullandığı yeni nesil temel eğitim uçaklarına “HÜRKUŞ” adı verildi.

“HÜRKUŞ Geliştirme Projesi” Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) arasında 2006’da imzalanan protokolle başladı. HÜRKUŞ sözleşmesi kapsamında 2 adet uçar prototip uçak ve 2 adet yapısal test uçağı geliştirildi. Bunun yanı sıra uçaklara ilişkin yer destek teçhizatı ve yedek malzeme üretimi gerçekleştirildi.
Türkiye’nin ilk temel eğitim uçağı HÜRKUŞ-A ilk defa 29 Ağustos 2013’de havalandı. HÜRKUŞ-A, Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) sertifika alan ilk Türk uçağı oldu.
HÜRKUŞ-B ise ilk uçuşunu 30 Ocak 2018’de başarıyla gerçekleştirdi. Uçak, HÜRKUŞ-A’ya göre daha donanımlı olarak üretildi.

Türk Havacılık Tarihinin bu unutulmaz dahi ismi sayesinde aslında yeni bir dönem başlamış herkesin hayatı doğal olarak bu başarıdan etkilenmiştir. Türk teknolojisine bu büyük katkıyı sağlayan bu adama minnettarız.