Özlem Giritli ailede TİP 1 diyabet öyküsü olduğu için konuya hâkim olduğunu belirterek başladığı sözlerinde; “Herkese yara, yanık, kesik gibi harici kullanımlarda kullanılan kantaron yağının içilebilir olduğunu anlatmak istedim. Çiçeklerin ve yağların gücü yadsınamaz. Artık günümüzde yapılan araştırmalar ve uygulamalar sonucunda Modern tıp kadar fonksiyonel tıbbında önemi anlaşılmıştır. Buradan kıymetli doktorlarımıza saygılarımı sunarken, fonksiyonel ve modern tıp birbirinden ayrılamaz” dedi.
El yapımı bir ürün satın alırken, bir nesneden çok daha fazlasını alırsınız şeklinde söze alan Özlem Giritli; “Deneyimler, deneyler defalarca denenmiş başarısız olmuş girişimler, günler, haftalık çalışmalar aylar satın alırsınız ürünü aldığınızda. Ve elinize aldığınız her ürün, emek veren kişinin ruhundan, kalbinden çıkmıştır. Artık sizindir. Seyreltilmemiş İçilebilir Saf Kantaron Yağı yapıyoruz. İçerseniz iç yaraları, sürerseniz dış yaraları sarıyor. Sırtını dağlara yaslamış mis gibi kokan dağ kekiklerimde var benim” dedi.
Özlem Giritli farklı türde yağlarında iyileştirdiğini belirterek; “Kantaron yağı dışında, soğuk sıkım incir çekirdeği yağı, kekik yağı, Kudret narı yağı, devedikeni yağı, özel nefes açıcılar, kabak çekirdeği yağı, bunun dışında coğrafyaya özgü kuru incir, karadut özü, doğal iyileştirici vegan sabunlar, temiz kozmetik noktasında kremlerde ürünlerimiz arasında bulunmaktadır. Hiç kolay olmuyor. Bir avuç çiçeğin şifa dolu bir kavanoza dönüşmesi. Çiçekleri ben topluyorum, üretimi ben yapıyorum, yoruluyorum ama mutluyum. İyileşme-iyileştirme çabam sadece bugünün bir sonucu değil, beni ben yapan bir yol. Hep bu çabayla yol almışım. Bu işe başladığımda bunun benim hakikatim olduğunu anca fark ettim. Seçtiğim yol ve yöntemler değişse de ana çabam hiç değişmedi” şeklinde konuştu.