Bilindiği üzere yılanlar genel olarak herkes için oldukça ürküten ve sevilmeyen bir hayvan türü. Yaratılan her canlının bir işlevi olduğu bu dünyada genelde toprağa ve ekinlere zarar veren kemirgenlerle beslendikleri için doğaya faydalılar. İnsanlara verdiği zararların ürkütücü bir boyutu olması dolayısıyla tarih boyunca kötülüğün korkunun, düşmanın simgesi olarak adlandırılırlar. Hal o ki en net örneği geçenlerde yaşanan bir olay desek yalan olmaz.

Güney Sulawesi bölgesindeki Kalempang köyünde 45 yaşındaki bir kadının kaybolmasının ardından cesedi dev bir pitonun içerisinden çıktı. İlk olarak yerel basında yer alan haber daha sonra dünyayı salladı.

Kalempang köyünde 45 yaşındaki bir kadın, 6 Haziran'da biber satmak için yola çıktı. Kadının eve dönmemesi üzerine akrabaları ve köy sakinleri, arama çalışmalarına başladı. Bir kısmı şişkin olan pitonun kadını yutmuş olabileceğinden şüphelenen köylüler, yılanı öldürdü. Yarılan pitonun içinden 45 yaşındaki kadının cesedi çıkarıldı.

İnsan ve hayvan zekası arasında nasıl bir bağlantı var İnsan ve hayvan zekası arasında nasıl bir bağlantı var

Tabii ki bu durum özellikle zehirli türlerine karşı dikkatli olunması gerektiği gerçeğini ortaya koydu. 

Özellikle bahar aylarıyla birlikte havaların ısınmasıyla köy ve tarlalara gidenlerin yılanlar konusunda oldukça dikkat etmesi gerekiyor.

Peki yılan yediğini canlıyı nasıl sindiriyor?

Pek çok avcı tür kendisinden büyük canlıları öldürüp yer. Söz konusu aslanlar ya da kaplanlar olduğunda, av önce ufak parçalara ayrılır daha sonra tüketilir. Yılanlar ise avlarını ufak parçalara ayırabilecekleri uzuvlara sahip değildir. Yine de pek çok yılan türü kendilerinden daha büyük canlıları avlayıp yemeyi başarır. Pek çoğumuz geyik ya da timsah yutan pitonlarla ilgili videolar görmüşüzdür.

Yılanlar bunu nasıl başarıyor olabilir?

Yılanların öldürdükleri avlarını “tutup midelerine gönderecek” kolları yoktur. Yılanlar avlarını yutarken aslında avlarının üzerine doğru hareket eder. Tıpkı sıradan bir zamanda etrafta dolaşırken yaptıkları gibi vücutlarını ileri doğru iterler ve bu sırada av da yılanın midesine doğru yol alır. 

Bilimsel çalışmalar devasa avları yutan yılanların avlarını sindirebilmek için yeni dokular ürettiğini gösteriyor. Pitonlar ve boa yılanları gibi yılanlar avlarını yuttuktan sonra yeni kalp dokuları, yeni mide dokuları ve yeni damarlar üreterek kalplerini, midelerini ve dolaşım sistemlerini büyütüyor. Böylece avlarını daha hızlı sindirmeleri mümkün oluyor. Üstelik sindirim tamamlandıktan sonra fazla dokular yeniden parçalanıp sindiriliyor. Böylece yılanlar fazlalıklarından kurtulup daha az enerjiye ihtiyaç duyuyor.

Yılanların sindirim sistemleri çok gelişmiştir. Avlarının neredeyse tamamını sindirebilirler. Öyle ki eğer av bir memeli hayvansa sindirimden geriye sadece tırnaklar ve tüyler kalır. Kemikler de dâhil olmak üzere avın tüm dokuları sindirilip özümsenir. 

Kaynak; https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/

Editör: Merve Kiraz