Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Müslüman kardeşliğinin tesisi ve insanlığın vicdanının sesinin halen duyulduğunu göstermek için Türkiye’den yola çıkan ve Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinin, haydut devlet İsrail tarafından saldırıya uğramasının 14. yıl dönümü. Barbar Siyonistlerin kanlı saldırısında 10 vatandaşımız şehit olurken, 56 kişi de gazilik mertebesine yükseldi. İsrail’in uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının üzerinden geçen 14 yılda hayatını kaybedenler ise unutulmadı. Şehitlerimiz Ali Haydar Bengi, Cengiz Songür, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Cevdet Kılıçlar, İbrahim Bilgen, Fahri Yaldız, Furkan Doğan, Cengiz Akyüz ve Uğur Süleyman Söylemez’in isimleri Türkiye’de ve Filistin’deki şehirlerde birçok kalıcı eserle yaşatılıyor.
işgalci katil siyonistlerin Gazze'ye yönelik vahşice saldırılarının 238 günündeDünyanın gözleri önünde Katil İsrail, Amerika’dan aldığı açık destek ve tonlarca mühimmatla korkunç bir soykırım yapmaktadır. İnsanlar diri diri yakılmakta, kadın çocuk demeden gözlerimizin önünde acımasızca katledilmekte, 57 adı Müslüman ülkenin değerini çiğneyerek onların sessiz, umursamaz tavrını fırsat bilerek en canice yöntemlerle Gazelli Müslüman kardeşlerimize soykırım uygulamaktadır.
Bu zulüm ve katliamlar yeni değil, 75 yıldır devam eden bir vahşet var. 1917’den beri İngilizlerin işgali ile devam eden bir zulüm düzeni, bir soykırım var. 7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı anlık bir öfkenin neticesi değil, 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve zulme karşı verilen bir kurtuluş mücadelesidir.
HAMAS ve direnişin kahraman mücahitleri kıt imkânlarla soykırımcı katil siyonistlere büyük darbeler vurmaktadır. Rabbimizin yardım ve inayetiyle direnişin kahraman evlatları mücahitler Gazze'de siyonist çetelerin tank ve zırhlı araçlarını imha etmekte, işgal çetelerini cehenneme göndererek etkisiz hale getirmektedir.
Bugün açlıktan ölen her çocuğun feryadı, her annenin ağıdı ve her babanın çaresizliği bize İslami değerlerimizi ve kardeşliğimizi hatırlatmalıydı.
Bu acılara bu kadar kolay alışmamalıydık. Bu soykırımı her gün televizyondan canlı olarak izleyen, bu adı islam ülkesi olan 57 ülkenin sessizliğini görüp utanıyoruz ve kahroluyoruz. Bu soykırımın hesabı siyonist katillerden sorulmalı, katliamlarına müsaade edilmemeli, İşgal altındaki Gazze'de yürek burkan görüntüler vicdanları harekete geçirmeli, tüm uluslararası kamuoyu bu vahşete dur demelidir.
Halklar üzerlerine düşeni yapıyorlar. Bizler buradan devlet liderlerini halklar kadar cesur olmaya davet ediyoruz. Yaşanan zulümlere sessizliğiniz ve seyirci kalmanız şayet gayretullah'a dokunursa sizler hem bu dünyada hem de ahirette bu vebalin altından kalkamazsınız. Açlıkla boğuşan çocukların o feryatları, katil İsrail’le ticareti diplomatik ilişkileri kesmeyen sermaye ve iktidar sahiplerine ve sesiz kalan Müslümanların kalplerine bir vicdan oku gibi saplanmalıdır.
Hiçbir siyasi ve ekonomik kazanım, vahşice katledilen bu çocuk ve kadınların değeri olamaz. Bu adıislam olan ülkelerinin yalnızca işgal devletine petrol sevkiyatını durdurmaları dahi İsrail’i ateşkese zorlardı. Bizler buradan tüm açıklığıyla ilan ediyoruz, Ülkemizin Gazze’ye gönderdiği insani yardımları takdir etmekle beraber, bu gün eğer hala İsrail’le limanlardan gemiler kalkıyorsa, diplomasi devam ediyorsa bunun sorumlusu siyasi iktidardır.
Buradan hükümetimize seslenerek tekrardan diyoruz ki: Bu soykırımı durdurabilecek daha güçlü ve sonuç alıcı bir irade ortaya koymalı, limanları İsrail’e giden tüm gemilere kapatmalıdır.Bunun yanında İsraili devamlı koruyup destekleyen Amerika ve NATO nun etkisinden artık kurtulmalı, En azından bu soykırım bitene kadar Kürecik radar üssü ve incirlik üssünü kapatmalı,Türkiye vatandaşı olup, Filistin'de kardeşlerimizi katleden siyonistlerin Türkiye vatandaşlığından kesinlikle çıkarılmalıdır.Türk Silahlı Kuvvetleri ile Hamas arasında askerî işbirliği sağlanmalı.Biz sivil toplumun en temel beklentisidir. Artık kınamalar yol kesmiyor.Ya izzetli bir şekilde Gazze’nin kurtulmasına yardım edersiniz ya da tarihin, insanlığın ve Rabbimizin huzurunda acizlik damgası vurulmuş olanlardan olursunuz.
Buradan tüm Müslüman halkımıza sesleniyoruz. Sizler rahat evinizde otururken Gazzeli kardeşleriniz bombalarla parçalanıp açlıktan ölüyor. Onların acılarına asla alışmayınız. Boykotu asla bırakmayınız. Çocuklarınıza Kudüs ve Mescidi Aksa’yı anlatıp bilinçlendiriniz. Malınızla, dualarınızla ve haykırışlarınızla onlara destek olmayı asla terk etmeyiniz.Üniversitelerde mezuniyet töreni adı altında eğlence programlarının düzenlenmesi kabul edilebilir değildir. Sevgili gençler, size sesleniyoruz; gerçeğin tarafında olun, tarih sizi haklı çıkaracaktır. Filistin'in özgürlüğü ve bağımsızlığına yönelik eylemlerinizi, dayanışma ve desteğinizi esirgemeyin.
Filistin topraklarında, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumların ve mağdurların hamisi olmaya millet olarak devam edeceğiz. Bir masum ve mazlumun duasıyla İnsanların gözleri açılıyor, Sinelere iman doluyor, Göğsünü insanlık fıtratına, iman nuruna açan her kalp bir iman meşalesi ile tutuşuyor.
Gazze’nin direnen halkı başta olmak üzere, İsrail’e ve destekçilerine karşı ve zulme direnen herkesi selamlıyoruz. Gücü yettiğince boykota devam eden ve mazlum Filistin’in sesi olan tüm halkları selamlıyoruz. Allaha emanet olunuz.”
