Antik Mısır’ın en meraklı hükümdarlarından biri olan Firavun Psamtik, tarihe damga vuran ilginç ve tartışmalı bir deneyle insanlığın ilk konuştuğu dili öğrenmeye çalıştı.
MÖ 7. yüzyılda gerçekleştirilen bu deney, hem bilimsel yöntemler hem de etik sınırlar açısından bugün hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Psamtik, insanlığın köken dilini bulma arzusuyla radikal bir karar aldı. Yeni doğmuş iki bebeği saraydan uzak bir odaya yerleştirdi ve onların bakımını üstlenecek kişilerin hiçbir şekilde konuşmamasını emretti. Bebeklerle hiçbir sözlü iletişim kurulmadı. Firavun’un amacı açıktı: Bu çocukların doğal olarak söyledikleri ilk kelime, hangi dile aitse, o dili insanlığın “ilk dili” olarak kabul edecekti.
Deney iki yıl sürdü
Yaklaşık iki yıl süren deneyin ardından, bebeklerden biri anlamlı bir kelime söyledi: "Bekos." Bu haber hızla Firavun’a iletildi. Psamtik hemen bu gizemli kelimenin izini sürdü. Yapılan incelemeler sonucunda “bekos” kelimesinin Frigcede “ekmek” anlamına geldiği ortaya çıktı. Bu şaşırtıcı sonuç, Psamtik’in Frigleri insanlığın ilk topluluğu olarak görmesine yol açtı. Aynı şekilde, Frig dilini de tüm insan dillerinin kökeni olarak kabul etti. Bu iddia, o dönemde büyük yankı uyandırdı ve Friglerin tarihi önemine dair yeni yorumlara neden oldu.
Frigler, antik dönemde Anadolu’nun batı ve iç bölgelerinde —bugünkü Eskişehir, Afyon, Kütahya ve Ankara çevresinde— yaşamış bir uygarlıktı. Firavun Psamtik’in bu sıra dışı deneyinden sonra, Friglerin dili ve kültürü daha da ilgi çekici hale geldi. Her ne kadar bu deneyin etik yönü günümüzde kabul edilemez bulunsa da, insanlık tarihinin ilk diline dair yapılan bu çarpıcı deney, antik çağlarda bile dilin gizeminin ne kadar merak uyandırdığını gözler önüne seriyor.