KÜLTÜR-SANAT

Erzincan’da düğün geleneği

Erzincan’dan kız mı alıyorsunuz yoksa Erzincan’a gelin mi gidiyorsunuz?  O halde adetlerimizi gözden geçirmenizde fayda var

Abone Ol

Erzincanlılara gelin veya damat olacaksanız Erzincan’ın adet ve törelerini bilmeniz düğün sürecinizde size çok fayda sağlayacaktır.  Türkiye’de olduğu gibi Erzincan’da da aile hayatına geçişin bir göstergesi olarak düğün törenleri, birçok geleneği beraberinde getirmiştir.

Kültür, kesinlikle bir toplumun yapısı hakkında bilgiler vermektedir. Tarihsel süreçte nesilden nesile aktarılan ve gelenek haline gelen kültür, geleceğin inşasında da önemli rol oynamaktadır. Böylelikle gelenek-görenek, örf-adet şeklinde alışkanlık haline getirdiğimiz kültür, bir takım ritüellerin ve teamüllerin topluma yerleşmesine neden olmuştur. Evlilik ve düğün törenleri, kültürümüzün bir parçasıdır. Türk kültüründe bir arada yaşama ve paylaşma isteğinin en önemli göstergelerinden birisi olarak düğünler görülmektedir. Şenlik havası içerisinde gerçekleşen düğünlere katılım, yine bu isteğin bir belirtisi olarak toplumda her sınıf insanın bir araya geldiği organizasyonlara dönüşmektedir. Düzenlenen eğlenceler, gündelik hayatın gerektirdiği yaşam tarzının yansıtıldığı çeşitli oyunlarla süslenmektedir .Türk toplumu için oldukça önemli bir süreç olan düğünler, ilerleyen zamana ayak uydurmak zorunda kalmıştır. İnsanları bir araya getiren, birlik ve beraberliği pekiştiren düğünler, Türk toplum yapısında zamanla değişim de  göstermiştir. 
Erzincan’ın kültürünü en net yansıtan düğün geleneklerine göz atalım;

Evlenme çağına gelen genç erkeklerin anaları, kız aramaya başlar. İstenilecek kız belirlendiğinde, anası ile yakınlarından bir kaçı kızı görmeye gider. Kızı beğenirlerse, ertesi gün yeniden giderek kızı isterler. Kızı vereceklerse söz kesimi yapılır ve alınacaklar kararlaştırılır. Kız evinde yapılan nişanda yüzükler takılır. Köylerimizde düğün yapma adeti canlı olarak devam etmektedir. Düğünden birkaç gün önce kız ve oğlan tarafının ileri gelenleri bir araya gelerek, alışveriş yapmaya çıkılır. Buna düğün masrafı denir. Düğün masrafının tamamını oğlan tarafı karşılar.

Düğünden önce, oğlan evinden kız evine, "tohum davarı" adı verilen esya (yatak, yorgan, halı, sandık gibi) göndererek, kız evinde sergilenecek ceyiz ile birlikte sergilenir. Ayrıca kız ve bir miktar da kuru yemiş gönderilir. Geleneksel düğün aşamalarından biri de gelin hamamıdır. Kız ve oğlan evinin yakınları hamama çağrılır. Kına gecesinde erkekler ve kadınlar, ayrı ayrı yerlerde eğlenirler. Kına türküleri söyleyerek, eğlenilir. Gelinin alınacağı günden birkaç gün önce, kız evinde ceyiz toplanarak değer biçilir. Bu eylemleri tek tek ele alalım

Görücü gitme

Evlilik çağına gelmiş erkek çocuğunu evlendirmek için evlilik çağındaki kızların evine görücüye gidilir. Evlilik için gerçekleştirilen törenlerin ilk aşaması olarak kabul edilir. Görücü(ye) gitme zamanla değişse de, geleneksel anlayıştan birçok izler taşımakta. Erzincan yöresinde geçmiş zamanlarda evlilik yaşı oldukça düşüktü. Bu yaşın 15 yaşın altına düştüğü bile olur. Evlilik çağına gelen erkeğin ailesi çevreden evlilik yaşına gelmiş uygun kızları sorup soruşturur. Tavsiyeler üzerine belirlenen kızın evi; evlendirilecek olan oğlanın annesi, kız kardeşleri veya yengeleri ile öğleden önce tam iş vaktinde ziyarete gidilir. Bu ziyaretin öğleden önce iş saatinde yapılmasının nedeni evin düzeninin tertibinin incelenmesi ve kızın nasıl iş gördüğünün gözlemlenmesidir. Erzincan’da bazen de evlenecek olan kızlara, erkek tarafının bayanları hamamda bakmaya gider. Bunun sebebi ise kızın fiziki özelliklerini incelemektir” cevabı verilmiştir. Bu süreç tek seferde gerçekleşmediğini gibi daha sonra tekrar aile büyüklerinin bir araya gelme durumlarının yaşandığı bir süreç başlar. Kız isteme merasimine geçilmeden önce erkek tarafı ailenin başka büyükleri ile kız evini tekrar ziyarete giderler. Bu ziyarette ise kız ve erkek tarafı niyetlerini daha açık şekilde konuşurlar ve kızın ailesi karar vermek için erkek tarafından bir iki gün mühlet ister bunun sonucunda da cevaplarını bildirirler. Bu süreç içerisinde iki tarafta birbirini araştırıp soruşturur. Daha sonra kız tarafının cevabı olumsuz ise erkek tarafı başka kızlar soruşturup onlara ziyarete giderler. Eğer kız tarafının cevabı olumlu ise evlendirilecek olan kız ile oğlan görüştürülür. Bu görüşmeden sonra kız ve oğlan birbirini beğenirse ailelere bildirilir ve sonra isteme merasimine geçilir.

Kız İsteme 

Erzincan’da kız isteme töreni, “Allah’ın emri, peygamberin kavli” sözü ile erkek tarafından en büyük erkeğin konuya girerek başlattığı bir süreç olarak kabul edilir. Kız istemeye erkek evinden ailenin büyükleri giderler kız isteme törenine evlenecek olan erkek götürülmez. Aile büyükleri kız istemek için belirlenen günde akşam yemeğinden sonra kız evine giderler. Erkek tarafı kız istemeye giderken çiçek ve çikolata götürür. Kız isteme de kız tarafı ise gelen misafirlere çay ve kahve ikram eder. İsteme sırasında erkeğin babası veya dedesi, kızı ‘Allah’ın emri peygamber efendimizin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz’ sözleri ile isterler. Kız tarafından kızın büyükleri ise ‘Allah yazmış nasip etmiş ise olur olur bizde uygun görüyoruz’ sözleri ile cevap verirler. Kız isteme töreninden sonra söz kesimi tarihi belirlenir ve isteme töreni sonlandırılır.

Söz Kesimi

Kız isteme töreninden sonra belirlenen günde söz kesimi yapılmaktadır. Söz kesimi kız evinde yapılmaktadır. Söz kesimine erkeğin ailesi ve yakın akrabaları gider. Kız tarafı söz kesiminden birkaç gün önce hazırlıklara başlar. Gelen misafirlere ikram edilmek için; kete, peksimet, etli dolma, su böreği gibi yöresel yemekler hazırlanmaktadır. Daha sonra kız evi temizlenerek söz kesimi için hazırlanmaktadır. Söz kesimi için belirlenen günün akşamı misafirler kız evine gelmekte ve yine erkek tarafı kız evine giderken çiçek ve çikolata götürmektedir. Daha önceki kız isteme törenlerinde yer almayan damat adayı, yine söz kesimine de götürülmemektedir. Kız tarafından ve erkek tarafından birer vekil belirlenir. Bu vekiller nişanda ve düğünde yapılacak alışverişleri ve karşılıklı alınacak verilecek takıları ve hediyeleri konuşup kararlaştırır. Bu vekiller kızın evinin ayrı olacağını veya kaynanasıyla birlikte oturup oturmayacağını konuşurlar. Vekil olarak karşı tarafa söz geçirebilme ve istediklerini yaptırabilmek adına sözü geçen kişiler tercih edilir. Nitekim yaşanan değişimin başında bu durum gelmektedir. Günümüzde kız isteme de olduğu gibi, söz kesiminde de damat adayının katılımı gerçekleşmektedir.

Nişan Töreni 

Söz kesiminin gerçekleşmesi ile birlikte nişan töreni için de bir zaman belirleme işlemi yapılır. Erzincan geleneklerinde söz kesimi ile nişan töreni arasındaki sürecin çok uzun tutulmamaktadır. Kısa bir süre sonra nişan töreni yapılır. Nişan alışverişi de tamamlandıktan sonra nişan hazırlıkları başlar, nişan töreni kız tarafına aittir. Nişan törenine hazırlanırken erkek tarafı sağdıç belirler. Bu sağdıcın evli olması gerekir. Sağdıçlardan kadın; gelinin yanında, erkek; ise damadın yanında hazırlık süreci boyunca bulunurlar. Nişan töreni için gelin, gelinin sağdıcı, gelinin arkadaşları, görümcesi, yengeleri, kız kardeşleri kuaföre giderler. Nişanda kuaför masraflarını kız tarafı karşılar. Gelin kuaförden sonra kendi aldığı nişan elbisesini giyerek nişan törenine hazırlanır. Nişan töreni genel olarak kız evinde yapılır. Erzincan düğün geleneğinde nişan törenleri her ne kadar kız evinde ve aile arasında yapılsa da, oldukça önem verilen bir süreç olduğu söylenebilir. Nişan töreninde erkekler damadın evinde, kadınlar gelinin evinde kutlama yaparlar. Nişan töreni için yine kızın kadın akrabaları kızın evine toplanırlar. Nişan töreninde ilk olarak gelin ve damat ayrı odalarda otururlar. Daha sonra nişan yüzüklerinin takılması için alkışlar eşliğinde aynı odaya alınırlar. Sonra nişan tepsisi denilen tepsinin içerisine nişan yüzükleri ve takılacak olan takılar (kız için bilezik, erkek için saat) koyularak damadın kız kardeşi tarafından (yoksa damadın başka bir yakını olabilir) getirilir. Burada erkeğe takılan takıları kız tarafı alır. Nişan yüzüklerinin takılması için kız evinde gerçekleşen törende damadın dayısı veya amcası bulunmaktadır. Yüzüklerin takıldığı sırada yüzüğü takan aile büyüğü kısa bir konuşma yapar. Yüzükler takıldıktan sonra yine aynı şekilde kurdeleyi de yüzü takan amca veya dayı hangisi ise o keser. Makas kesmiyor denilerek kız tarafından bahşiş istenir. Yüzükler takıldıktan sonra gelin ve damada alınan diğer takılar takılır. Daha sonra alkışlarla nişan kutlanarak gelin ve damat büyüklerin ellerini öperler. Sonrasında damat sağdıcıyla beraber gelinin evinden ayrılıp kendi evine gider.

Kına Gecesi 

Türklerin düğün geleneğinde sıklıkla yapılan bir eğlence olan kına gecesi Erzincan düğünlerinin de vazgeçilmezidir. Genel olarak düğün akşamından bir gün önce gerçekleştirilir. Erzincan düğün gelenekleri içerisinde kına gecesinin oldukça önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Öncelikle kına gecesinin öncesinde çeyizlerin eve getirilmesi ve yakınların çeyizi görmesiyle süreç başlamaktadır. Çeyiz götürülüp kızın yaşayacağı ev veya odası hazırlandıktan bir gün sonra gelin hamamı yapılır. Gelin hamamı kına gecesinin sabahı olur. Gelin hamamına; gelin, sağdıcı, kız kardeşleri, kuzenleri ve erkek tarafından; damadın kız kardeşleri, yengeleri, kız kuzenleri kendi aralarında toplanıp giderler. Damat da kendi sağdıcı, kuzenleri ve yakın arkadaşlarıyla hamama gider. Gelin hamamında gelinle hamama gelecek olanlar yiyecekler hazırlayıp onları da hamama getirirler. Hamamda hem eğlenilir hem de yiyilip içilip yıkanılır. Hamam için gelinin hamam tasını çeyiz alış verişi yapılırken damat tarafı alır. Alınan bu tas ile gelin hamamda yıkanır. Erkek hamamında sağdıç damadın yanından hiç ayrılmaz. Çünkü hamamda damadın arkadaşları bahşiş almak için damadı veya damadın eşyalarını çalışırlar ve bahşişi almadan damadı hamamdan çıkarmazlar. Damadın veya eşyaların kaçırılması durumunda bahşişi damadın sağdıcı damadın babası aracılığıyla karşılar. Yani bahşiş verme durumunda damadın babası sağdıcın cebine para koyar sağdıçta bahşişi verir. Sağdıç bunu engellemek için damadı ve eşyaları yanından hiç ayırmaz. Kına gecesinin hazırlık süreci ve gelişimi hakkında 13. Katılımcı, “Hamam eğlencesi bitirildikten sonra akşamında gerçekleştirilecek olan kına töreni için hazırlıklar başlar. Türk toplumunda kına gecesi genel olarak kız tarafından yapar. Kına töreni kız evinde gerçekleştirilir. Havalar sıcaksa bu tören evin bahçesinde de gerçekleştirilebilir. Gelin kına gecesi için bindallısını giyip hazırlanır. Kına töreni için kına tepsisini erkek tarafı alıp kız evine getirirler. Kına töreninde eğlenmek için teyp ayarlanır. Kına gecesinde gelen misafirlere ikram verilmez. Erkeklerde kına gecesinde damadın evinde kendi aralarında eğlenirler. Akşam olunca kına töreni için erkek tarafının kadın akrabaları ve çevresi kız evine toplanır. Damat tarafından damadın ailesi, kına eğlencesine paketlenmiş halde çerezler getirirler. Erkek tarafı kına eğlencesine hemen gitmez. Kız tarafının akrabaları toplandıktan sonra törene geç katılırlar. Çünkü ağırlıklarını göstermek isterler. Erkek tarafında katılımıyla kına töreni başlar. Kına törenine gelin hazırlanmış bir şekilde sağdıcı ile en son gelir. Gelin alkışlar eşliğinde kına törenine geldikten sonra bir süre teyp çalıp, ağızdan şarkılar söylenerek gençler oynayıp eğlenirler. Yine kına töreninde de bahşiş almak için gelin kaçırılmaya çalışılır. Sağdıçta buna engel olmak için gelinin yanından hiç ayrılmaz. Biraz oynayıp eğlenildikten sonra kına yakma merasimine geçilir. Gelin ortaya alınıp oturtularak başına kırmızı bir duvak örtülür. Erkek tarafının aldığı kına tepsinin içerisine çerezler doldurulup ortasına gelinin eline yakmak için kına koyulur. Kına tepsisi hazırlandıktan sonra kına gecesine katılan gençler arasında elden ele dolaştırılarak, kına şarkıları eşliğinde gelinin etrafında dönülür. Daha sonra geline kına yakmak üzere damadın halası ya da teyzesi gelir ve kınayı yakarken deyişler söyleyerek gelini ağlatır. Gelin kınasının yakılması için avucunu açmaz. Gelinin kaynanası ise gelinin avucuna altın koyar, böylece gelin elini açar. Kaynana altınla birlikte gelinin parmağına kına yüzüğü denen altın bir yüzükte takar. Daha sonra gelinin kınası yakılır, elleri bağlanır ve eğlenceye devam edilir. Daha sonra saat 10-11 civarlarında eğlence bitirilerek herkes evlere dağılır. Kız evinin kapısına oğlan evinden birisi oturur ve kına gecesinden ayrılan konuklara damat tarafının getirdiği çerezleri dağıtır. Kına merasimi sonunda kız evinde; gelinin sağdıcı, arkadaşları ve damadın kız kardeşleri ve yengesi kalır. Kalan konuklarla birlikte kız evinde gelin sabaha kadar eğlenirler. Damat, sağdıcı, kuzenleri ve arkadaşları ise kına töreni süresince damadın evinde toplanıp eğlenirler. Gelen konuklara çay veya kahve ikram edilir. Bu ikramlarla ilgilenmesi için damadın arkadaşlarından birileri önceden belirlenir. Bu erkek eğlencesinde de yine damadın arkadaşları damadı kaçırmaya çalışıp sağdıçtan bahşiş almaya çalışırlar. Bundan dolayı engellemek için sağdıç damadın yanından hiç ayrılmaz. Kına töreninin bitimi ile erkek tayfası da dağılır. Erkeklerin eğlencesi bittikten sonrada damat sağdıcı ile birlikte sağdıcının evine gider ve orada kalır.

Düğün Töreni ve Gelin Alması

Düğün gelenekleri içerisinde kuşkusuz en önemlisi düğün töreni ve gelin alması olarak kabul edilebilir. Çünkü düğün töreni, düğün geleneklerinin amacına yönelik nihai son olarak tabir edebileceğimiz bir süreçtir. Evlilik yolunda birçok süreç (görücü gitme, kız isteme, söz kesimi, nişan töreni, kına gecesi gibi) sonucunda düğün törenine sıra gelmektedir. Geleneksel Erzincan düğünlerinde de durum benzer şekilde gerçekleşmektedir. Öncelikle geleneksel düğün töreni ve gelin alması kına gecesinin sabahında düğün töreni için hazırlıklar başlar. Düğün töreni erkek tarafında yapılmaktadır. Damadın babası, daha önce belirlenmiş olan vekili, sağdıcı, dayısı ya da amcası gelini evden çıkarmak için kız evine gelirler. Gelirken davul zurna eşliğinde gelip kız evinin önünde davul zurna çalarlar. Gelin kendi evinden çıkmadan gelinliğini giyer. Gelinliği daha önce çeyiz alışverişinde erkek tarafı alır. Kız evi, erkek tarafına kapıyı kilitleyip açmaz ve kapıyı açmak için bahşiş ister. Karşılıklı pazarlık yapılarak bir miktar bahşiş verilir. Bahşiş verildikten sonra kapı açılır. Gelin evindeki herkesle vedalaşır ve ağlar. Gelinin erkek kardeşi gelin evden ayrılmadan önce beline kırmızı kuşak bağlar daha sonra gelin evinden ayrılır. Erkek tarafı da; gelini, kız kardeşlerini, sağdıcını, kız kardeşlerini ve yengesini de alarak kuaföre götürür. Kuaförün ücretini damat tarafı öder. Para sağdıcı aracılığıyla ödenir. Damat ise sağdıç ve arkadaşlarıyla düğüne hazırlanmak için berbere gider. Burada yine berber parasını damadın ailesi öder. Gelin ve damat hazırlandıktan sonra sağdıç ve kardeşleriyle fotoğraf çekimine giderler. Fotoğraf çekiminden sonra eğer düğün salonda yapılacak ise tutulan salona geçilir. Eğer salon tutulmamışsa gelin konvoylar eşliğinde damadın evine götürülür. Düğün töreni eğer salonda yapılıyorsa konuklar salonda toplanır, gelen konuklara kuru pasta ve meyve suyu ikram edilir. Tüm konuklar geldikten sonra gelin, damat ve sağdıçları salona girerler. Gelin ve damat alkışlarla içeriye girdikten sonra tüm masaları tek tek gezerek gelen konuklara ‘hoş geldiniz’ derler. Daha sonra takı merasimine geçilir. Gelin ve damat tarafı sıraya girerek tek tek aldıkları takıları takarlar. Takıların takıldığı sırada bir kişi mikrofon alarak kimin ne kadar takı taktığını tek tek anons eder. Hediyelik takı takacak olan hısımlarda takıların takılmasının ardından sıraya girerek hediyelerini verirler. Böylece takı merasimi bitirildikten sonra konuklar kendi aralarında eğlenirler. Eğlence bittikten sonra gelin ve damat konvoylarla, davul zurna eşliğinde damadın evine götürülürler. Önceden araba pek bulunmadığından gelin arabası yerine faytonlar kullanılır. Konvoy eşliğinde biraz gezdikten sonra damadın evine gelinir

Tabi unutulmamalı ki tüm bu gelenekler zamanla değişim göstermiş daha da modern bir zamana ayak uydurulmuştur. Ama ana hatlarıyla Erzincan geleneklerinin temel taşları olan adetler hala devam ettirilmektedir.