Erzincan Anadolu'nun  sevimli ve sevimli olduğu kadar depremleri ile korkutucu bir şehir olduğunu  biliyoruz. Nedense  sevimliliğinden öte kurkutucu yanı hep öne çıkmaktadır. Ortalama elli yılda bir meydana gelern depremleri yabancıların şehre bakışını menfi hale çevirmektedir.  Bu sebepledirki, “Erzincan’a gelen ağlar” tabiri öne çıkmaktadır.

Özellikle Erzincan’a gelmek için yola çıkan memurların pek çoğu Erzincan’ın depremleri ile ön yargılı olarak Erzincan’a gelmektedirler. Bu yargı Erzincan’ı korkutucu bir şehir konumuna getirmektedir. Bu yüzdendir ki Erzincan’a gelenler istemeye istemeye Erzincan’a gelmek zorunda kaldıkları için "Erzincan'a gelen ağlan" tabiri kullanılmaktadır.

Erzincan’a geldikten sonra ise. Erzincan insanının sevecenliği, hoşgörüsü cana yakınlığı  tarihi mekanları, yaylaları doğasi ve çevre güzellikleri ile karşılaştıktan sonra gelirken  taşıdığı bütün olumsuzluklar  silinir  ve  Erzincan gönüllerrde taht kurar.   Memurlar tekrar Erzincan’dan gitme gibi bir durum hasıl olduğu zaman da gitmemek için  arayışlara girerler.

Ehliyetini yenilemeyenlere 12 bin 978 lira ceza kapıda! İkinci bir uzatma olmayacak Ehliyetini yenilemeyenlere 12 bin 978 lira ceza kapıda! İkinci bir uzatma olmayacak

Bu yüzdendir ki "Erzincan’a gelen ağlar  giden ağlar deyimi ortaya çıkar.

Neticede anlaşılır ki Erzincan Candır. Hem de “Arzın canı.”

Editör: Halil İbrahim Özdemir