Erzincan tarihi boyunca, Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde olması nedeniyle büyük ve yıkıcı deprem felaketlerine maruz kalmış bir şehir. Şehirde,  967, 1045, 1135, 1168, 1236, 1268, 1287, 1422, 1457, 1482, 1576, 1584, 1666, 1784, 1930, 1939, 1983 ve 1992 olmak üzere büyük depremler meydana gelmiş ve yüz binlerce insan hayatını kaybetmiştir.

Erzincan'da yollarda mahsur kalanlar yurtlara yerleştirildi Erzincan'da yollarda mahsur kalanlar yurtlara yerleştirildi

Erzincan tarihi itibariyle son bin yılda bilinen en yıkıcı deprem ise 1939 depremidir. Kandilli Rasathanesi’ne göre deprem, 27 Aralık 1939 Çarşamba günü gece yarısı saat 1’i 57 dakika 30 saniye geçe başlamış ve 2-3 dakika sürmüş, şiddeti ise 7,9 olduğu kaydedilmiş. 1939 Depremi’nde, Erzincan’da meydana gelen yıkımlar şehir merkezi ile sınırlı değil. Ova üzerindeki köyler başta olmak üzere çevre ilçelerde de can ve mal kayıpları yaşanmıştır. Neredeyse ilkel denilebilecek binaların tamamı yıkılmış ve Erzincan’da hayat durmuştur.

O dönemde yurtiçi ve yurtdışından Erzincan için toplanan yardımların miktarı 10.906.727,38 TL iken, toplanan bu yardımların yalnızca 1.282.493,29 TL’si Erzincan’a harcanmış geri kalan 7.101.240,65 TL’lik kısmı depremden etkilenen diğer şehirlere ve o dönem Ankara’daki Saraçoğlu Mahallesi ve Ankara Cebeci Hastanesi’nin ihtiyaçları için kullanılmış. Bu nedenle Erzincan’ın yeniden inşası gecikmiş, şehirde kalan halk uzun yıllar büyük zorluk ve sıkıntılar çekmiştir.

Bugüne baktığımızda Erzincan tarihten ders almış mı derseniz, hayır almamış. Her an kapımızı çalabilecek bir deprem gerçeği var iken, Erzincan’da depreme dayanıksız binaların varlığı Erzincanlıları korkutmaya devam ediyor. Defalarca uyarılar yapılmasına rağmen bir çalışma yapılmamış olması ise vatandaşların aklında soru işaretleri bırakıyor.

Tüm bunlara bakıldığında Erzincan’da para mı? can mı? sorusunun cevabı “PARA” olduğu anlaşılıyor ve Erzincan neden göç veriyor sorularının cevapları da birer birer ortaya çıkmış oluyor.  

Editör: Adem Küçükkaya