Birçoğumuzun küçükken izlediği o vazgeçilmez kahramanların aslında hiç de masum olmadığını biliyor muydunuz?
Masallar, masallardan uyarlanmış çizgi filmler, renkli ve aksiyon dolu animasyonlar çocukları en çok eğlendiren şeylerin başında geliyor.
Eğlence için izlediğimiz çizgi filmler ve okuduğumuz masallar her zaman toz pembe bir dünyanın kapısını aralamıyor bizlere
Kitle iletişim araçları, çağımızın vazgeçilmezleri arasında yerini almış durumda. Özellikle televizyon, diğer araçlardan, gerek izleyici kitlesi gerekse kullanılabilirlik açısından daha önemli bir konumda yer almaktadır. Dünyada neredeyse her evde bir televizyon olduğu düşünüldüğünde; yayınların nitelikleri, içerikleri ve biçimleri önem kazanmakta. Buradan hareketle televizyonun izleyiciler üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri araştırmanın temelini oluşturmakta. Tematik çocuk kanalları, yayınladıkları programlarda daha dikkatli olmaları gerekmekte.
Çocuklarımız küçük yaşta gelişme çağlarında olduklarından ona ne koyarsanız onu ilerde alırsınız bundan dolayı yaptığımız her şeyde daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Bu sadece çizgi film falan değil ona söylenenler, sizin söyledikleriniz sizin onlara karşı olan tutumunuz, davranışınız her şey çocuğu etkiliyor.
Daha önce biz yetişkinlerin çocukluk dönemlerinde yayınlan çizgifilmlerin verdiği mesajlara bir göz atıp kendimizde ne gibi sorunlara yol açmış olabileceğini değerlendirebiliriz aslında. Gelin bir göz atalım;
Şirinler
"Dünyaya kapalılar"
Şirin Köyü adeta bir komünist köy gibi. Para birimi yok. Şirinler değiş-tokuş ile ticaret yapıyorlar. Paylaşım var. Şirinler herşeylerini herkes ile paylaşıyorlar. Çok az özel eşya var. Bunun dışında herşey herkesin. Kolektif bir anlayış var. Her şirinin özel bir vazifesi ve yeteneği var ve bu yeteneğini toplumun faydası için kullanır. Ama her yetenekten bir tane var. İkinciye gerek yok. Herşey kendi köylerinde üretiliyor. İhracat ve ithalata gerek yok. Kendi kendilerine yetiyorlar. Dünyaya kapalılar.
"Şirin Baba’nın Karl Marx gibi bir sakalı var"
Köy’de erkekler esastır. Bayan şirinler aslında yoktur. Onlar sonradan icad edilmiştir, yani sun-i’dir örneğin Şirin Kız’ın Gargamel tarafından icat edilmesi gibi. Şirin Baba’nın tıpkı Karl Marx gibi bir sakalı var. Aynı zamanda komünizmin rengi olan kırmızı bir başlık ile dolaşıyor. Ama sadece kendisinde kırmızı şapka var. Yani kendisi lider. Diğerleri ise tamamen aynı. Kıyafetleri aynı, renkleri aynı. Görüntüleri aynı. Tek tip insan. Gözlüklü şirin ise akıllıdır ve eleştiri yapar. Fakat bu özelliklerinden dolayı hiç sevilmez. Aynı komünizm tarihinde Troçki gibi. Zaten Troçki gibi gözlük takar.
"Gargamel ismi de Yahudilikten gelme"
Şirinlerin düşmanları Gargamel ise komünizmin teorikte düşmanı olan kapitalizmdir (teorikde diyorum, çünkü praktikte örneğin Çin‘de el ele aynı zulümü işliyorlar). Dolayısıyla Gargamel çok çirkindir. Kapitalist olduğu için şirinleri yakalayıp sihirbazlık ile altın yapmak istiyor. Kapitalizmin herşeyi sahte altın yapma ve zehiri altın gibi gösterme çabası gibi. Zaten Şirin Kız‘ı da şirinleri esir almak için Gargamel icat etmişti, aynı Kapitalizmin bayanların cinselliklerini kullanarak, tüketiciyi esir alma çabası gibi. Kapitalizmin sembolu olarak da kendisinde yahudilerde olduğunu düşündükleri bir burun vardır. Zaten Gargamel ismi de yahudilikten gelen bir kelimedir. Kedisi Azman ise yahudilikte de var olan bir meleğin ismidir. Ne yapsa da Gargamel asla şirinleri yakalayamaz ve şirinler mutlu ve huzur içinde yaşarlar.
Tom ve Jerry
Birçoğumuzun gözdesi, yılların vazgeçilmez çizgi filmi olan Tom ve Jerry; uzun seneler boyunca ilgiyle seyredilen yapımlardan biri olmayı başardı. Mısır'da Enformasyon Kurumu Başkanı Salah Abdussadık, çizgi film denince hemen herkesin aklına gelen 'Tom ve Jerry' karakterleri hakkında ilginç bir tespitte bulundu.
Darbe yönetiminin her geçen gün daha fazla insan hakkı ihlaline imza attığı Mısır'da Enformasyon Kurumu Başkanı Salah Abdussadık'tan, Arap dünyasındaki şiddet olaylarına dair ilginç bir açıklama geldi.
Abdussadık, Ortadoğu ve İslam dünyasında görülen şiddet eğiliminin nedeninin, Tom ve Jerry gibi çizgi filmlerle çatışma içerikli diğer Batılı yapımlar olduğunu savundu. Kahire Üniversitesi'nde düzenlenen bir forumda konuşan Salah Abdussadık, "Tom ve Jerry, çatışmayı ve kavgayı komik bir şekilde sunuyor" dedi.
Çocukların böylece küçüklüklerinden itibaren kavgayı 'normal' görerek yetiştiklerini kaydeden Salah Abdussadık, "Birilerini dövmek ya da birini patlayıcılarla havaya uçurmak, böylece izleyicilere gayet sıradan gelmeye başlıyor" ifadelerini kullandı.
Gençlerin daha sonra video oyunları ve şiddet içerikli filmlerle tamamen savrulduklarını belirten Abdussadık, zamanla insanların birbirlerine kaba ve acımasız davranmaları için baskı yapan bir sosyal kültürün de oluştuğunu kaydetti. Salah Abdussadık'ın açıklamaları, Mısır basınında da geniş yer buldu. Birçok haberde, Tom ve Jerry'nin çocukları sigara ve alkole de alıştırdığı şeklindeki başka suçlamalar hatırlatıldı.
Bugs Bunny
En çok bildiğimiz ve severekte izlediğimiz yediden yetmişe herkesin bildiği Amerikan çizgi film sektörünün en güçlü karakterlerinden biri olan Bugs Bunny. Dünyanın her yerinde onu herkes inanç ve ideoloji farkı gözetmeksizin biliyor. Oldukça şirin çizilmiş bu karaktere gelin biraz daha yakından bakalım. Karakter çok şirin olsa da aslında ırkçı, sadist ve yılışık bir kişiliği sahiptir. Sevgi, dostluk ve yardımlaşmayı asla bilmez. Tüm dünya çocuklarına kurnaz ve hilebaz haliyle ahlaksızlığı öğretmektedir. Hiçbir zaman kaybetmez. Kazanmak için her yolu mübah görür ve daima hile yapıp, yalan söyleyip etrafındakileri aldatır.
Bugs Bunny'nin bir final bölümü olmasa da son sahnesine dair iki teori var. Birincisinde hepimizin yakından tanıdığı avcı, sonunda Bugs Bunny'yi vurarak öldürüyor. İkincisi ise Bugs Bunny, Duffy Duck'a sinirleniyor. Öfkesine hâkim olamayan tavşanımız onu parçalara ayırarak göle atıyor. Sizce hangi teori doğru olabilir? Yıllardır iyi bildiğimiz zeki tavşanımız aslında bir canavar olabilir mi?
Red Kit
En önemli çizgi roman karakterlerinden birisi olan Red Kit, hem dünyada hem de Türkiye’de orta kuşak tarafından çok iyi bilinmektedir. Red Kit’i kısaca hatırlarsak gölgesinden daha hızlı silah çeken ve devamlı kötü karakterler olan Dalton Kardeşleri yakalamaya çalışan bir kovboydu. Yüzeysel olarak bakacak olursak bu çizgi filmde “Kötülük ve kötüler her zaman kaybeder, iyiler kazanır” olacaktır. Ama bu kadar yüzeysel bir hali yoktur. Bu çizgi film de anlatılan sizce daha yakından bakarsak batıda ki özgür çocuklar ve yıkılan aile sistemi olabilir mi?. Red kit aslında psikoloji rahatsızlıklara sahip yalnız birisidir. Bir aileye sahip değil ve hayvanlardan başkası ile dostluk kurmuyor. Bu da batının bize aşılamaya çalıştığı ve bir nebze de olsa aşıladığı çocuk yerine köpek fikrine ne kadar yakın.
Temel Reis
Çizgi filmlerin ortak yanı ahlaksız zekaya olan vurgularıdır ve bu Temel Reis çizgi filminde de gözüküyor. Bir dönem ıspanağı bize sevdiren bu çizgi filmde bedeni güçlü ama ahlakı zayıf olmayı çocukları aşılıyor. Biraz hatırlayacak olursak çizgi film’i Temel Reis devamlı olarak Safinaz’ı Kabasakal’ın elinden kurtarmaya çalışıyordu. Safinaz karakteri, çizgi filmde güce tapan bir karakterdir. Çoğu zaman kabasakal ile birlikte olup kabasakal’ın kaba bir hareketinde Temel Reis’i çağırırdı ve sürekli flört dönemi yaşanırdı evlilik olmazdı. Safinaz bazen kabasakal ile bazen ise Temel Reis ile birlikteydi. Buradan çocuğunuza ne aşılandığının farkında mısınız?
Süpermen
Çağdaş dünyanın yeni model evliyası olan Süpermen, Amerika’nın yıkılmayacağı tezini ortaya koyar. Verilmek istenen mesaj, Süpermen yani Amerika Adi ve Ufak olaylarla uğraşmaz, tüm insanlığı ilgilendiren sorunlarla boğuşup üstesinden gelir. Sonuç; Dünya kurtulur.
Buradan hareketle aslında bize masumca izlediğimiz içeriklerde neler aşılamışlar anlamış olduk. Kitle iletişim araçlarının bilinçsiz kullanımının insan üzerinde açabileceği tahribatı, bozulmuşluğu buraya bağlamak yanlış olmaz diye düşünüyoruz.
Daha saymadığımız birçok çizgi karakter çocuklarımızın bilinç altına öyle bir inşa çalışması yapıyor ki hayrete düşmemek imkansız. Tüm bunlardan hareketle daha seçici davranmamız gelecek nesilin kültürel ve ahlaki yönden gelişmesi için şart görünüyor.