Türkiye'nin en kalabalık ilçelerinden olan ruhuyla, deniziyle İstanbul'un en uğrak yerlerinden biri olan Kadıköy’e geçmişte 'Körler Ülkesi' deniliyordu.
Peki neden Körler Ülkesi?
Kadıköy'ün tarihi çok eski yıllara dayanır. Kuruluşu ise milattan önce 675 yılı kabul edilir.
Fikirtepe’ deki ilk yerleşmenin karşısında Moda Burnu ile Yoğurtçu arasında Halkedon (Bakır Ülkesi) adıyla ikinci bir yerleşme daha oluşur. Halkedon (Kalkedon) bu dönemde Apollon Tapınağı ile ün salar. Haydarpaşa Çayırı ise Halkedonlular tarafından at yarışları için kullanılır.
M.Ö. 658'de Sarayburnu'na yerleşerek Bizans şehrinin nüvesini atan Bizans, yörenin güzelliğine hayran kalır ve bu güzel yer dururken karşı tarafta (Kadıköy'de) yerleşen insanları körlükle vasıflandırarak, Kadıköy'ü “Körler Diyarı” olarak adlandırır. Bu sebeple çeşitli kaynaklarda Kadıköy “Körler Diyarı” olarak geçer.
İstanbul'un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet Halkedon'u, meşhur Nasrettin Hoca'nın kızının torunu olan ilk İstanbul Kadısı Celalzade Hızır Bey'e verir. Buna izafeten yerleşme adının da Kadıköy olarak değiştiği söylenir.
Yani Kadıköy ‘ün hikayesi Bizans’a oradan Fatih Sultan Mehmet'e oradan da Nasrettin Hoca'ya ve ilk İstanbul Kadısı’na uzanıyor.